{~GERİ DÖNÜŞ YOK~}

1.2K 31 3
                                    

Odaya girdiklerinde padişah neden tedirgin oldu? Validesini ne için zehirledi?
Hiç kıpırdıyamıyordum kemiklerim ve eklemlerim soğuktan ağrıdığı için her hareket ettiğim de canım çok ağrıyordu. Yerden hareketsizce bekledim her hareket ettiğimde canım daha da ağrıyordu.Bir süre bekledim çaresizce.

"Ayçil!"diye bir ses duydum.

"Kim var orada?"Dedim.

"Benim İpek kalfa"

İpekle nerdeyse birlikte büyüdük eğitim gördüğü yani küçük saray da tanıştık ikimiz birer çocuktuk.

"İpek bana yardım et buradan kalkamıyorum canım çok ağrıyor." Dedim kısık bir sesle.

"Ayçil! Dur kapıyı açıcam."

Bir süre sonra kapıyı açtı.

Üstüme küçük bir yorgan örtü ellerini bir birine sürtü bana masaj yaptı aradan biraz zamana geçtikten sonra kendime gelmiştim.

"Her yerin kan olmuş." Dedi gözleri doldu bana sarıldı.

Gülümseyip ona baktım.

"Dur Ayçil bez getirecem nasıl dayandı n?"Dedi iç çekti.

"İpek olurda bana bir şey olursa buradan kaç biliyorum burdakiler padişahın gözdesi olmak istiyor.Ama durum sandığın gibi değil."

Arakamı döndüm eteğinin kenarından bir parça yırtı.

"Ayçil belin paramparça olmuş ne yapıcaz neyise ben etrafını sarcam ama iz kalır."

"Ee bana ne olucak."Dedim sorgular gözlerle baktım.

"Senin kararın açıklandı." Dedi fısıltıyla.

"Beni ev'e göndericekler." Dedim.

"Demek ev'e... Seni ev'e falan göndermicekler.Çuval koyup denize atıcaklar bir çok cariye ve harem çalışanına yaptılar. Menekşe sultan yüzünden öldüler sende onlar gibi kurban edemem." Dedi ağlak bir sesle.

Elinde bir hançer vardı. Hançeri bana uzattı ve gitti. Elbisemin altından biraz yırttım bacağıma bağladım hançeri oraya koydum.

"Haydi gidiyorsun." Dedi bir adam.

Sarayın kapısından çıkıcaktım birden bir ses belirdi.

"Şehzade Kaan geliyor!"

Muazzam ötesi aurası vardı.Yüzü beyaz,saçları kahve,gözleri kahverengi,kokusu ise lavanta.

Ona baktım.

"Hatun!?"dedi şehzadenin yanindaki ağa.

Şehzadeyle karşı karşıyaydık hemen Eğildim.

"Bu kızı nereye götüreceksiniz?" dedi Şehzade.

Adamlar bahaneleri olmadığı için çaresizce bir birlerine baktılar

"Sen rus musun?" Dedi büyüleyici bir sesle.

"Evet babam rus annemde kuzeyli." dedim başamı kaldırmadan.

"Aslen rusun peki sen Osmanlı'da yaşadın mı hiç?" Sorgular gözlerle baktı diyicektim ama parlayan gözlerde olur.

"Evet Osmanlı'da bir köyde yaşadım orada hepsi rus."

Bir FermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin