{TUZAK -!}

623 20 1
                                    

Lütfen oy attmayı unutmayınız...
Diğer kitaplara da bir şans verirmisiniz?

Yorum ve oy çok ama çok önemlidir.
Bölüm gelmesini istiyorsanız oy ve yorum atarak daha hızlı bölüm atmama yardım etmiş olursunuz...

Unutmayın ben bu yola sizinle birlikte çıktım..!{😇}

************************************
Padişahın odasından soğuk yüz ifadeyle çıkmıştım. Kapının önünde hasodabaşı ve Halit paşayı gördüm beni gördüklerinde konuşmaları durmuştu.

"Ayçil beni hatırladınmı?" dedi sırıtı paşa.

Ona dönüp baktım sertçe.
Yaşı büyük olmasına rağmen hala genç duruyordu.Kumral tenli,top sakallı, üzerinde son derece pahalı kaftan ağır bir kaftan vardı.kurnaz bir adamdı ama onu nereden hatırlıya bilirim ki düşün Ayçil..!

"Seni hatırlamıyorum." dedim aniden kolumu sert bir şekilde tutu.

"Hatırlamam an çok daha iyi." dedi

Elimi sertçe çektim

"Neden bahsediyorsun?" dedim soğuk bir sesle.

Sustu sonrada bana baktı.Padişahın odasına girdi bu tehtit falanmı?

İpek kalfa benim yanıma geldi.

"Ayçil Menekşe sultan Saraya gizlice altılar getiriyormuş insanların malları ne varsa getiriyorlar ve bundan padişahımızın haberi yok!" dedi

"Tamam bu haber çok güzel sen git kimse bizi görmesin." dedim

Saat 00:00 de siyah giyindim ve odada çıktım sarayın arka bahçesine gittim
At arabaları vardı. arabalar içerisinde eşyalar vardı. Tam gidicektim ki adamlardan biri konuşmasıyla durdum.

"Menekşe sultan daha gelmedi mi? altınları eşyalar arasında." dedi

Diğer adamda sinirlenip.

"Hüdük müsün sen? Neden ulu ortada söylüyorsun?!" Diye bağırdı.

"Özür dilerim ağam..." dedi

Adam tam saldıracakken diğerleri tutu.

Ben hemen odama gittim hızlıca rahat birşeyler giyip uyudum sabah olmuştu yüzümü yıkadım kırmızı aşağıya doğru koyulaşana tonlarda renkte bol bir kıyafeti saçımda kızıl olduğu için kıyafet üzerime çok güzel durmuştu kırmızı bir rujda sürdüm saçımı topuz tarzı bir model tam topuzun yanına taç taktım ve odamdan çıktım şehzadeyin yanına gideceken padişahı gördüm o beni görmesin diye hızlı adımlarla gittim.
Neden kaçıyorum ondan bilmiyorumdum.

"Şehzadem bir gurup adamlara ihtiyacım var!" dedim

Beni baştan aşağıya süzüp boğazını temizleyip söze başladı

"Neyapıcaksın?" dedi.

"Menekşe sultan insanların vergilerini ve saray hazinesinden altınlar paraları gizlice saraya getiriyor.Bundan padişahın haberi yok." dedim.

Gülümseyip bana baktı.

"Eğer o paraları biz alırsak yarısını halka dağıtıp diğer yarısını kendimiz alırız. ortadaki adamları da öldürüz." dedi sakin bir tonla.

Başımı onaylar şeklinde salladım.

Saat tekrar 00.00 da adamlarla birlikte altınları aldık ve sarayın gizli bir odasına koyduk bir anda etrafımız başka adımlarla doldu keslikle Fatma sultanın adamlarıdır.
Elime kılıcımı aldım sayıları fazlaydı bizim adam sayımızın fazla olduğunu gördüm.
Şehzade adam göndermişti bütün adamları öldürdük adamlarla birlikte altınların götürdük tam gideceken bir anda bir ışık gördüm padişah ve iki tane paşa ve yanında Fatma sultan vardı. Tekrar tuzağa düşmüştük şehzadeye dönüp.

"Siz o kapıdan çıkın hemen!" dedim

Yüzüm kapatmıştım Şehzade ikna ettikten sonra o kaçtı elime kılıcımı aldım kılıç kullanmayı biliyordum. Etrafımız adamlarla dolmuştu beni padişahın yanına götürdüler yüzümü açmadan.

"Açalımı yüzün padişahım?!" dedi beni tutlardan biri.

"Hayır zindana atın dokunmayın ben kendim açarım öbürleri ise öldürün." dedi padişah.

Beni zindana atılar bir süre bekledim Padişah geldi zindana bakan adamlara ve arkasındaki ağalar bakıp.

"Siz çıkın hepiniz çıkın kimse kalmasın!" dedi soğuk bir sesle.

Herkes çıktı.

Yanıma bir adım attı bende anında yüzümü açtım ve ona baktım.

"Neden arkamdan işler çeviriyorsun?! İnsanlar hazineyi ve vergileri çalanların ölü bedenlerini isteyecektir." dedi

"Menekşe sultan almıştı." dedim

"Menekşeyin hiçbir şeyden haberi yok!" dedi

Ona sinirli bir şekilde baktım"O zaman beni öldürün madem Menekşe sultan masum ise."dedim

"Menekşeyle konun hiçbir alakası yok anla artık Ayçil!" dedi bağırarak.

"Padişahım bana tuzak kordu-" derken sözümü kesti

"Seni duymak istemiyorum senin yüzünü de görmek istemiyorum sen en iyisi odana gir ve bir daha çıkma!" dedi bağırarak.

Ona sadece baktım bana yaklaşıp.

"Sana dediğim gibi seni hem öldürmek istiyorum hemde kıyamıyorum." dedi

"Peki insanlar benim cesedim isterse ne yapıcaksınız?" dedim ona sertçe bakıp. Onu köşeye sıkıştırmak istedim sözlerle.

"Eski padişah olan şehzadeyi öldürüp onun cesedini yollarım gerekirse." dedi
Anlaşılan o beni köşeye sıkıştırdı.

"O hiç bir şey yapma-" sözümü tekrar kesti.

"Onu yolladığını bilmiyormuyum sanıyorsun?"dedi

Diz çöküp.

"Padişahım onun hiçbir suçu yok benim yüzümden oldu!"
Dedim yalvararak.

Bu sefer sert bir şekilde çenemi tutu.
O kadar sert tutmuştum ki acıyordu.
Gözlerinden sanki ataşler çıkarcasına bakıp.

"Onun için mi bana yalvarıyosun"
dedi sinirle bağırdı.

Susutum.

"Sana bir soru sordum?" dedi

"Bende hep bunu derim sizi sevmedim sevmiy-"

"Sus artık! Kes sesini!"dedi yorgun bir sesle.

"Ağalar bana şarap getirin hemen!!" dedi

Ben ondan uzaklaşıp bir köşede oturdum

Oda şarabını yudumlayıp bana ters ters baktı.

Bir FermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin