Vahşi bir hayvan eğitemezsin oldu da eğitmeye kalktın. Bunu kesinlikle unutma seni sadece kahvaltısı olarak görücektir...
Tadına doyum olmuyor güçsüz varlık derdim her aciz olan kula...
***********************
(7 yıl önceye devam o zaman.)Çemberin girdim korkuyorum ama açıkmıştım. Yemek yemem lazım adam bana doğru bir anda koşarak geldi kılıcı bana tam vuracak ki kılıcımla engeledim . Hızlıca bir adam geriye gittim savunma moduna geçmiştim hem adamı inceleyeceğim hem yorucaktım herkes çocuktan yanaydı.
Hırslı bakışları.Cılız kaslı bacaklar.Yorulmuştu o saldırıyordu ben karşılıyorum koşarak hızlıca bana doğru geldi sertçe vurdu. Bir anda yere düştüm.
Kıl payıyla kırmızı çizgiden kurutlumuştum.
Ayağı kalktım bacakları arasından geçtim küçük bedenim kıvrak ve esnekti arkasını yavaşça döndü bende tekrar arkasına gittim bir iki adım geriye gittim tam bana doğru dünüyorduk ki kılıçla yüzünü sağ gözü, yanağı ,dudağını kılıcımla yırttım.
Yerler kanlar la doldu 12 yaşlarındaki bir kız çocuğu bu kadar vahşice bir katil ola bilir miydi? Sorusu çok geç aklına geldi.
Çoçuk yerde elini yüzüne götürüp çığlıklar attı. Bütün kanlar yüzüme geldi yüzümü temizleyip. Maskeli adama ve bizi izliyen izliyeciler baktım.
Sadce soğuk bakışımla ve soğuk sesimle.
"Bana yemek verin..!"dedim.
Herkes şok olmuştu donuk bir şekilde bana baktılar.
Tam çizgiden çıkacaktımki çoçuk kılıcını aldı yerden.
Elimde kılıç yoktu kılıcımı tam alıcaktım ki çoçuk kılıcımı ayağıyla çeberin dışına sertçe itti yüzünü tutup bana baktı canı hala yanıyordu.Kanlar yerde hala dökülüyordu.
Nefes alıp verdim.
Bağırarak bana doğru koştu.Hızlıca yana gittim. Durdu yere doğru baktı yere kanlar döküldü ağlıyordu.
Hızlıca onu ayığımla sertçe ittim ikimizde yemek için bir tavuk için yarışıyorduk. Kılıç elinden düştü ikimizde kılıca doğru koştuk bir tane tek kılıç vardı. Kılıcı yerden alıp tam kalbine batırdım.
Herkes bana alkışladılar altınların çemberin içine attılar.
Maskeli adam ayağı kalktı yanıma geldi.
"Ağalar! Beyler! Göründe ibret alın.Bu kız bizzat kendisinden yaşça büyük birini devirdi. Şimdi dağılın..!"diye bağırdı sarkin bir yapısı vardı. Kemikli bir yüze sahip bence.
"Benimle gel..."dedi fıslıtıyla.
Arkasından gittim. Bir odaya girdik. Masa ve sandalyeler vardı. Bir tanesine oturdu. Tam oturacaktır ki.
"Otur dediğimi hatırlamıyorum efendine itaat etmeyi öğrenmelisiniz acami."Dedi kızgın bir ses tonla.
Ayakta durdum sustum.
"Aferin şimdi seni yeniçeri ocağına göndericeğim. Acem birliğine katılıcaksın benim casuzum olucaksın."Dedi sinsi sesiyle.
Korkarcasına ona baktım.
"Ne tür bir casuzluk?"Dedim çekingen bir tavırla.
"Yeniçeri ocağında yüseliceksin daha sonra onları doldurup padişah tahtan indireceğiz..."Dedi maskeli adam.
Hemen kabul ettim muhetemel hiçbir şey yapmam.Benim gibi birinin sözünü dinliyeceklerini sanmıyorum.
At arabasına bindim. Yeniçeri ocağının tam yanında durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ferman
Historical Fiction‼️KİTAP TAMAMEN KURGUDUR. İki farklı hayat. İki farklı dünya. Farklı acı, aynı göz yaşı. Kederin verdiği acımasız hayatlar. 15. yüzyılın kölelik döneminde ülkenin padişahı gözlerini dünyaya yumdu. Her şey Halit Paşa'nın, padişahın oğlunu henüz dört...