15-Ters Yön

56 10 4
                                    

Ferit'lerin evi karanlıktır. Ahmet, onların uyuduğunu düşünür, ancak bir an önce bu işin halledilmesi gerekmektedir. Ayrıca çok geç olabilir diye düşünür Ahmet. Gece vakti işin halledilmesinin daha uygun olacağını düşünür, çünkü sabaha kadar Tahsin tarafından bir hamle gelebilir diye içinden geçirir Ahmet.

Ahmet, Ferit'in odasındadır. Ferit'e seslenmeye başlar. Ferit korkuyla gözlerini açar. Birden bağırır:

''Ne oluyo!'' Ferit bağırınca Ahmet de ürker ve ikisi de gözlerini korkuyla açar. Bir tıkırtı gelir, Ferhat, ''Ne oldu Ferit?'' diye sorar. 

''Bir şey yok abi, bir şey var sandım... Neyse....'' derken kapı kapanır. Ferhat içeride televizyon seyretmektedir. Ferit kızarak Ahmet'e bakar. Orada konuşamayacaklarını ikisi de bilmektedir. Ahmet kaybolur, Ferit yorganı üzerinden atar ve kıyafetlerini giyer. 

''Ben geliyorum şimdi,'' diyerek çıkar. Abisi bir şey sormadığı için de rahattır. Aşağıya iner.

''Ne oluyo Ahmet? Gece, gece...''

Ahmet heyecanlıdır, ''Ferit, buldum.''

''Gömüldüğün yeri mi?''

''Evet, evet. Tahsin oraya gitti.''

''Neden ki ? Adam oraya neden gitsin?''

''Bilmiyorum, ben de anlamadım. Belki de biz tehdit ettiğimiz için, yani tehdit edenlerin cesedin yerini bildiğini düşünmüş olabilir. Belki de...''

''Belki de... Ne?''

''Belki de benim yaşadığımı ve hatta mezardan çıkmış olabileceğimi düşünmüş bile olabilir.''

''Saçmalık, adam böyle bir şeyi aklından bile geçirmemiştir.''

''Sen öyle san... Şimdi onu bunu bırak da acilen harekete geçmemiz lazım.''

''Tamam, yarın yola çıkarız. Uzak bir yer mi?''

''Ya saçmalama Ferit, sabah sabah mezar mı kazacaksın?''

''Niye nerede? Mezarlığa mı gömmüş?''

''Hayır, ama pek tekin bir yer değil. Hadi izbe bir yere benziyor ama ya yakalanırsak...''

''Ya yakalanırsam...''

''Neyse, ne... Bu akşam halletmemiz lazım. Hem... Bak, bu akşam bedenime geri döndüğümü düşün. Bu işi hallederiz ve sen sonra evine dönersin, hatta eski hayatına geri dönersin, hiçbir şey yokmuş gibi. Ben de Tahsin'in işini bitirip paraları sana getiririm. ''

''Oha Ahmet, iki dakikada durduğun yerde ne ara kurdun bunları?''

''Dalga geçmeyi bırak, hadi gitmemiz lazım, yolumuz uzun.''

''Nerede lan bu yer?''

''Söylerim, sen hazır mısın?''

''Sence?'' Ferit üzerindeki pijamaları gösterir.

''İyi tamam hazırlan hemen. Yola çıkalım, uzak, gidene kadar sabah bile olabilir.''

''Tamam bekle.''

''Ferit!''

''Ne var?''

''Para al yanına, hem gidiş hem dönüş için.''

''Oha, taksi için mi?''

''Evet.'' Ahmet gülümser, Ferit isyan edermiş gibi kollarını iki yana atıp omuz silker.


Ahmet ile Ferit, taksi beklemeye başlarlar. 

''Ahmet, aslında aklıma bir şey geldi.''

Kanıt OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin