14-Takip

61 9 6
                                    

İki gün geçmiştir. Tahsin'in iki gün boyunca tek yaptığı şey, sabah kalkmak ve karısının hazırladığı kahvaltı masasından birkaç ekmeği kemirip balkonda sigara içmek, ardından yatağına uzanıp pineklemekti. Sonra gece olunca uyur ve bu rutini iki gün boyunca tekrar ettirirdi. Yusuf'un ölümünden sonraki üçüncü gündü bugün. Eşini de yataktan kovmuştu, daha doğrusu kapısını kilitlemiş ve içeri girmesine müsaade etmemişti. Eşi, Tahsin'i oldukça iyi tanıdığından üzerine düşmüyordu pek fazla, ancak onu ilk kez bu kadar kötü durumda görmüştü. Evliliklerinden beri, ilk kez Tahsin bu kadar derin, düşünceli ve duyguluydu. Tahsin'in her zaman için yüzeysel bir insan olduğununa inanıyordu, bunun üzerine çok düşünmemişti. Kendisinin de kocasından pek bir şey beklediği yoktu.  Tahsin'in emekli olmasını bekliyordu eşi, belki emekli olursa sakin bir şehre gidip yerleşirler ve İstanbul'un keşmekeşinden kurtulabilirlerdi. 

Tahsin bu günleri düşündü, bu iki gün iki asır gibi hissettiriyordu. Tahsin geçen günlerin üzerine defalarca düşündü. Ardından Ahmet'i düşündü. Ahmet İnci'nin öldüğüne emindi. Ancak gönderilen şantaj mesajında bahsedilen Ahmet İnci'yi bir türlü aklına yediremiyordu. Bu tehdide neden olan kişiyi bulacak ve ortadan kaldıracaktı. Böylece her şey dilediği düzene geri dönecekti. Zaten emniyet müdüründen de haber gelmiyordu geçen günler boyunca. Açığa alındığı için rahatça emekli olabilirdi, sadece birkaç prosedürün yerine getirilmesi gerekiyordu. Yusuf'u hiç düşünmedi, Yusuf geldiğinden beri kötü bir kabustaydı ve Yusuf da o kabusun geçiçi parçalarından biriydi ve bitmişti artık Yusuf. Şimdi tek yapması gereken Ahmet İnci'yi, ya da şantaj mesajında bahsedilen Ahmet İnci'yi bulmaktı. Bu kişinin, bu ismi kullanmış olması oldukça düşündürücüydü. 

Ahmet'se iki gündür Ferit'in yanına uğramıyordu. Sadece bugün uğramış ve Tahsin'in evine gelip onu takip etmesini söylemişti. Bugün takibe başlama günüydü. Ferit dışarıda bekliyor ve evi, görünmeyeceği bir ağaçlık alandan izliyordu. Bir yandan bu alan, Ferit'e Yusuf ile Celal'i hatırlattı. O patlama anını düşündü. Patlamayı hiç beklemiyordu, aslında beklemesi de saçma ve mantıksız olurdu. Daha çok bir ani tehlike bekliyordu, belki Yusuf bir hareketle Celal'i yakalar ve götürürdü, ama bundan daha korkuncu gerçekleşmişti. Celal'in ölümüne hiç üzülmemişti. Sahilde verdiği karardan dönmedi, artık Ferit geçmişe bağlı değildi. Geçmişin geçip giden acılarını kalıcı hale getirmek, tam bir iflastı. 

Ahmet ise heyecanlıydı. Bugün takibe başlamışlardı Tahsin'i. Ancak takibe başlamak hiçbir şeyi ifade etmiyordu bir yandan da. Ne olacaktı? Tahsin nasıl bir hareket yapacaktı ki? Evet, tehdide uğramıştı ancak tehdit onun için çerez gibi bir şeydi, daha önce de, en azından bu denli tehlikeli ve kapsamlı olmasa da, tehdide uğramış ve kolayca başından savmıştı şantajcılarını. Ancak Ahmet, Tahsin'in bir şeyler yapacağını hissediyordu. En azından bir açık daha vermeliydi, ya da onu tekrar Devran Kirazlı görüntüleriyle tehdit ederek cesedinin gömülü olduğu yeri öğrenebilirdi. 

Tahsin düşündü, son kararını vermişti. Zaten kimseden haber yoktu, belki de şantajcılar ölmüştü. Daha doğrusu tek şantajcı, Yusuf'la beraber havaya uçan kişiydi. Celal denen çocuk dedi Tahsin, kimdi bu Celal? İlk önce karar verdiği şeyi yapacak, ardından Celal'i araştıracaktı. Belki de Ahmet İnci olayını görmüş birisiydi Celal,  iyi de nasıl görmüş olabilir ki diye geçirdi içinden Tahsin. Böyle bir şey mümkün değildi. Tahsin başındaki düşünceleri kovdu ve aniden ayaklandı. Duşunu aldı, üstünü giydi ve karısına görünmeden arabasına atladı. 

Ahmet de arabadaydı, böylece Tahsin'i rahatça takip edebilirdi. Bir an için Ferit'in onları izliyor olmasının ne kadar mantıksız olduğunu düşündü. Ferit'e gerek yoktu. Ancak Tahsin aynaya bakıyordu bu esnada. Ahmet korktu, Tahsin'in kendisini gördüğünü düşündü ancak Tahsin onu görmüyordu. Sonra arabadan indi Tahsin, henüz erken olduğunu düşündü. Akşama doğru giderim diye düşünüp arabadan indi ve eve girdi. Ahmet de küfür etti içinden Tahsin'e. Halbuki ne kadar heyecanlanmıştı. Hızlıca Ferit'in olduğu yere gitti. 

Kanıt OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin