2- Manyak

153 18 0
                                    


İlk teneffüste yalnızlığın dibine vurdum. Bu ne ya hayalim hiç öyle değildi. Offf.... Zilin sesini duyduğumda sınıfa ilerledim. Sınıfa geçtiğimde Ceren hızla yanıma gelip
'Nerdesin sen pat diye çıktın sınıftan.' dedi
'Hava almak istedim.' diyerek bana derste yardım eden çocuğa döndüm sıranın üstünde dans ediyordu. Ona doğru ilerledim gülümseyerek. Beni görünce yutkunup sıradan atladı yanıma yaklaşınca 'Merhaba ben Rüya.' dedim elimi uzatarak elimi tutup dudaklarına götürerek 'Bende Burak.' dedi ve elimi öpüp gözlerimin içine bakarken sırıtarak doğruldu.
'Immmm ben teşekkür etmek istedim yani teşekkür etmem gerekiyordu teşekkür etmek önemli tabii değil mi?' Bu nasıl cümle isyanlardayım.
Hay gerizekalı IQ seviyeni belli edecek cümle kurmasaydın keşke.
Of ya bir kez olsun yanımda olamaz mısın?
Olamam tabii iç sesinim ben içinde olmam lazım.
Espri mi yaptın iç ses? Keşke ölsen iç ses.
'Teşekkür etmene gerek yok kim olsa aynı şeyi yapardı.' dedi aynı prens ya ne diyim. Yüzünü yere eğdi. Utandın mı sen ayy utanırken çok tatlısın sen ya.
'Kim olsa yapardı?' dedim naptın Rüya espri mi hep bu iç ses yüzünden
'Anlamadım.' dedi tek kaşını kaldırarak
'Ahhh yok birşey kendi kendime konuşuyordum.' dedim. Dudağı yana doğru kıvrıldı. Elini ensesine götürüp kafasını geriye atarak tavan baktı ve hızla bana dönüp 'Umarım çok iyi anlaşırız senin gibi tatlı kızları bulmak zor.' dedi işte şimdi gerçekten utandım. Hocanın sesini duyduğumda Burak'a dönüp gülümseyerek 'İyi dersler.' dedim
İyi dersler mi dedin Rüya alkışlıyoruz seni.
İç sesimin seviyesine düşemeyeceğim şimdi. Ceren'in yanına gidip oturdum Ceren imalı imalı sırıtınca 'Ne var.' dedim kaşlarımı çatarak. Kahkaha attı ve 'Ağzın kulaklarında kaşlarını çatarken bile gülümsüyorsun.' dedi. Kızın gözleri yok. Gerçekten gülerken kayboldular. 'Tatlı çocuk değil mi?' dedi. Tam itiraz edecek iken arkamdaki çocuğu görünce sinirim bozuldu ve hızla 'Hemde çok tatlı.' dedim yalanda değil hani Allah özene bezene yaratmış. Çocuk gözlerimin içine bakarak sırıttı ve Burak'a dönüp 'BURAKKKK.' diye bağırdı. Burak kaşlarını çatıp ne var dercesibe baktı. 'Kız sana yavşıyor.' dedi ve kahkaha attı. 'Bundan sanane.' dedi Burak sinirle. 'Dikkat ette kapmasınlar kuzunu etraf çakal kurt kaynıyor.' dedi muzip bir şekilde ve bana döndü. 'Pislik..!' diye tısladım ve önüme döndüm yerinden doğrulup bana yaklaştığını hissettim ve şimdi nefesi tam ensemdeydi arkadan kulağıma doğru eğilip 'Laflarına dikkat et güzelim yoksa canını yakarım.' dedi bu çocuk çok film izliyor heralde. Gözlerimi kapatıp sinirle soludum ama cevap veremedim canımı yakabilirdi gerçekten beklerim yani bu veletten. Kafamı pencere kenarına çevirerek dışarıyı izledim. Neden sustun Rüya?
Canım önemli sonuçta iç ses. Hoca bağırarak birşeyler anlatıp tek başına gülüyordu. Ceren bana dönüp 'Konuşsana ya sıkıldım.' dedi. Bende sıkıldım gerçekten Ankara'ya mı dönsek be iç ses? 'Bu arada şu çocuğa bulaşma ya benden söylemesi.' dedi hızla 'İyide neden?' dedim. 'Yani üzülme diye.' dedi açık konuş biraz istersen off ya. 'Bulaşmak gibi niyetim yok zaten benden uzak Allah'a yakın olsun.' dedim kahkaha attı. 'Burdan sonra birşeyler yapalım mı?' dedi çok iyi olurdu yalnızlığı sevmem çünkü ben. Evet anlamında kafamı sallayınca 'Süpersin' diye bağırdı. Gülümseyerek saate baktım. 10.24 gösteriyordu kafamı sıraya koyarak uykuya dalmaya çalıştım.
'Uyuyan güzel uyansana.' dedi Burak'ın sesiydi bu ama gözleri açamıyorum. Kendi kendine mırıldanarak 'Öpsem uyanır mısın acaba ?' diye söylenerek bana doğru yaklaştığını nefesinin yüzüme vurmasından anladım. Çığlık atarak kalktığımda herkes kahkaha atmaya başladı. Hep bir ağızdan 'SONUNDAAA..' diye söylendiklerinde ne olduğunu anlayamadan saate baktım ve ani şok dalgası vücudumu sardı kaç saattir uyuyordum öyle ben?!! Çıkış saatine gelmiştik saat 16 idi. Öğle yemeğine yanıyorum şuan. 'Hadi yemeğe gidelim.' dedi Burak. Hay senin ağzını öpeyim. Yani mecaz anlamda öpeyim. Hı hı mecaz anlamda. 'Evet ya Rüya yüzünden yemek yiyemedim.' dedi Ceren üzgün sesle gülümsemeye çalışırken kocaman esnedim ve ağzım yarım metre açık iken gözlerim o çocukla birleşti hızla kafamı çevirdiğimde Burak'ın şaşkın bakışlarından ne olduğunu anladım. Karışan saçım, yarım metre ağzım, sulanan gözlerim... İğrençsin sen Rüya. Hızla ağzımı kapatıp 'Siz çıkın eşyalarımı toplayıp geliyorum.' dedim herkes onaylayan sesler eşliğinde sınıfı terkederken gözlerim yine o çocuğu buldu başka sıraya geçmiş beni izliyordu. dayanamayarak 'Ne var!' diye tısladım. Dudağı yana doğru kıvrılırken 'Sadece seni izliyorum anlaşılan seninle çok eğleneceğim.' dedi ve ayağa kalkıp yanıma yaklaştı öne düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak kulağıma doğru eğilip 'Hoşgeldin.' dedi gülümsedim yani neden bilmiyorum biraz sevindim sanırım. İyi bok yedin. Kes sesini iç ses.
Burak hızla sınıfa dalıp beni kolumdan tutup kendisine doğru çevirip 'Hadi gidelim' diyerek beni peşinden sürükledi. Sınıftan çıkarken yavaşça arkamı dönüp ona baktım yüzünde zafer gülümsemesi vardı sanki.

ObjeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin