Hiç içime sinmedi sanki :(
İyi okumalar...
Bölüm şarkısı: Cem Adrian:Beni affet bu gece.
Beni affet bu gece
Sadece bil istedim
Karanlığın içinde
Seni sevmek istedim
Beni affet bu gece
Sadece duy istedim
Ellerini elimde
Biraz tutmak istedim
Kar eriyince
Beyaz kalır mı gece
Umut tükenince
Yine çarpar mı bir kalp
Ah düşünce
Gülümser mi çocuklar
Düşler bitince
Başlamaz mı kabuslar
Sen unutsan, ben unutmam
Ben unutsam, aşk unutmaz
Bir yara bu hiç kapanmaz
Kalbimde hep kanar yanar içimde
Beni affet bu gece, beni affet bu gece
Beni affet bu gece, beni affet bu gece
Beni affet bu gece, beni affet bu gece
Kar eriyince
Beyaz kalır mı geceUmut tükenince
Yine çarpar mı bir kalp?.....
..........'Merhaba.'
'Sanada merhaba.' dedim ve gözlerimi ona diktim. Zarif hareketlerle bankta yanıma oturdu.
'Pek konuşma fırsatımız olmadı gibi.' dedi ve gözlerini kısarak gülümsedi.
'Aynen.' dedim ve geriye yaslanarak ona baktım.
İki dakikalık sessizlikten sonra oflayarak öne doğru eğildi.
'Burak ile mi yoksa Ateş ile mi çıkıyorsun?' dedi.
'Bu seni neden ilgilendiriyor?' dedim dişlerimi sıkarak.
'Biri eski çıktığım diğeri ise bana deli gibi aşık olan kişi. Sence de yeterince ilgilendirmiyor mu?' dedi sırıtarak.Bu kızın benden hoşlanmadığı açıkça ortadaydı.
'Ve umarım cevabın Ateştir.' diye ekledi ve yüzündeki gülümsemeyi aniden silerek ciddileşti.
'Da dat. Yanlış cevap.' dedim sırıtarak. İstediği Buraktı anlaşılan ve zafer kazanmış gibi hissettim.
'O kadar emin olma. Ben bir kere onu kaybettim ve bir daha kaybetmeye niyetim yok. Ben hayatımda sadece bir kez pişman oldum. Bu sefer olmayacağım.' dedi ve yavaşça ayağa kalkarak önümde dikildi. Şaşkınlığım yavaşça sinire dönüştü.
'Ondan uzak dur!' dedim dişlerimi sıkarak.
Neden bu kadar ciddiye almıştım ki sanki. Saçma saçma konuşuyordu işte.Attığı kahkaha okulun arka bahçesinde yankılandı.
'Etkilenmişsin. Yoksa seninde mi mavi gözlerinde kaybolduğunu söyledi? Senin mavilerinde.' dedi ve kahkaha attı.
'Unutma maviş benimde gözlerim mavi.' dedi ve göz kırptı. İki adım geriye doğru atarak önüne döndü ve yürüyerek okula doğru ilerledi.Derin nefes alarak geriye yaslandım. Aptal çocuklar gibi aptalca kavgalara girmeyecektim kimseyle. Onu kesinlikle dikkate almayacağım. Aptal kurgularla aklımı ve güvenimi kurcalamasına izin vermeyeceğim.
Yavaşça sırama oturdum ve Baran'a gülümsedim.
'Günaydın.' dedi ve bana doğru eğilerek yanağımdan makas aldı.
'Günaydın.' dedim otuziki diş sırıtarak.
'Orası benim yerimdi!' dedi Ceren surat asarak.
'Sorunsa kalkabilirim.' dedi kısık sesiyle Baran. Utanmıştı anlaşılan. Eliyle yavaşça ensesini kaşıdı ve gülümsedi.
Neyi vardı bunun böyle. Fazlaca aptal görünüyordu.
'Sorun değil ama arasıra değişelim.' dedi ve Baran'a elini uzattı.
Baran şaşkınlıktan açılan gözlerini önce Ceren'in eline sonra yüzüne dikti.
Elini yavaşça uzattı ve sıktı. 'Anlaştık.' dedi çekingen tavırlarla.
Ceren hemen önümüzdeki sıraya oturdu ve çantasını koyarak bize doğru döndü.
'Birara birşeyler yapalım mı?' dedi.
Ceren'in yanına fırlatılan çantayla başımı Bora'ya çevirdim.
'Günaydın' dedim gülümseyerek. Sadece başını sallayarak Ceren'in yanına oturdu. Ceren hemen önüne dönüp hevesle Bora ile konuşmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obje
Teen Fiction'Bunu ondan saklamalıyız.' dedi gözlerimin içine bakarak. Bunu yapmamı nasıl isterdi. Ona söylememiz gerekiyordu. Yinede ben gözlerimi bile kırpmadan 'Peki.' dedim. 'Gülümse hadi. Fotoğrafımızı çekecek.' 'Yapamam. O beni korkutuyor.' dedim. 'Yanınd...