25- Yıldızlar

27 2 0
                                    

Umut kaybolduğunda yıldızlar fısıldar.

İyi okumalar. :)

'Rüyaaaaa Ablaaaa...' dedi ve koşarak kucağıma atladı Elisa.
Mis gibi kokusunu içime çektim. Sıkıca sarılarak kucağıma aldım ve ayağa kalktım.
'Boyuma yetişeceksin.' dedim gülümseyerek.
'Bence seni geçecek.' dedi Ateş bize bakarak.
Sinirimi bozmuştu ama hiç bozuntuya vermedim.
'Umarım o kadar zamanım vardır.' dedi Elisa.
Bir anda yüzüm düştü. Ateş'e baktığımda gözlerini kaçırdı sonra sinirle bize doğru yürüdü ve Elisayı kucağına aldı.
'Aptal çocuk. Saçma sapan cümleler kurma. Büyüyeceksin. İstemesen bile büyüyeceksin ve güçlü bir kadın olacaksın.' dedi çatık kaşları dahada çatıldı.
Elisa kafasını kaldırıp parmağıyla Ateş'in kaşlarını çatmasından dolayı oluşan çizgilere bastırdı.
'Senden çok yaşayacağım.' dedi gülümseyerek.
'Emine abla dediki çok gülen çok yaşarmış. Mutsuzlar çok yaşayamazmış.' dedi masumca. Masumcaydı işte. Kötü niyeti yoktu.

Sonra parmaklarını kaldırarak Ateş'in dudaklarını yana doğru açtı.
'Gülümse.' dedi ve öyle bekledi.
Sonra ellerini geri çektiğinde Ateş'in dudakları yine eski halini aldı. Dayanamayarak kahkaha attım.
Elisa Ateş'in kucağımdan yavaşça kayarak yanıma koştu ve elimi tutarak beni Ateş'in yanına getirdi.
Diğer eliyle Ateş'in elini tutarak banka götürdü ve oturdu.
Biz ayakta onu izlerken iki elini yana açtı ve yavaşça banka vurdu.
Oturun demek ister gibi.
Gülümsedim ve yanına oturdum. Ateş de aynı şekilde diğer tarafa oturdu.
Elisa derin bir iç çekti. Sıkıntılı gibiydi.
'Neyin var güzelim?' dedi Ateş beni şaşırtarak.
'Ben bir karar aldım.' dedi ve sustu.
Oturduğum yerden kalkarak bankın önünde çömeldim ve Elisa'nın minik ellerini avuçiçlerime aldım.
'Bizimle paylaşmak ister misin?' dedim. Umarım üzücü bir şey değildi.
'Ben onunla evleneceğim.' dedi ve onu işaret etti.
Gözlerim hemen yan banka oturan kişiye kaydı.
'Ben dururken mi?' dedi Ateş sinirle.
'Evet.' dedi Elisa Ateş'in imasını anlamayarak.
'Rüya abla onun adı ne?' dedi o tarafa bakıp gülümseyerek.
'Burak.' dedim dişlerimin arasından.
Neden bizimle gelmişti ki!
Ona gelmesini bile söylememiştim.
'Bir şey mi dedin?' diye bağırdı yan taraftan Burak.
'Senlik bir şey yok!' diye bağırdı sinirle Ateş ve yerinden kalkarak benimle aynı pozisyonu aldı.
'Bunu sana yapamam güzelim.' dedi.
'Neden?' diye sordu Elisa dudak büzerek.
'O piç kurusuyla olmaz' dedi Ateş.
'Ohaaa Ateş!' diye bağırdım.
'Oha ne demek?' diye sordu Elisa.
'Kötü bir kelime.'dedi Ateş sırıtarak.
'Çok ayıp.'dedi Elisa bana doğru.
İyi işte kötü yine ben olmuştum.

'O seni üzer.' dedim. 'Kırar o minicik kalbini.' dedim yine.
'Sıcacık bedenini soğuktan titretir.' dedim yine. Ne diyordum ben öyle.
'Üzer seni miniğim. Ağlarsın sonra. ' dedim tebessüm etmeye çalışarak.
Elisa anlamayan gözlerle bana baktı.
'Niye seni üzdü mü?' dedi.
Hayır anlamında başımı salladım.
Yavaşça yerinden kalkarak Burak'a doğru ilerledi ve elini tutarak kaldırdı oturduğu yerden Burak'ı.
'Benimle evlenir misin abi?' dedi.
Burak hiç şaşırmadan çocuğa baktı.
Duymuştu sanırım konuşulanları.
Aniden ne olduğunu anlayamadan bağırdı ve yere diz üstü düştü.
Ateş kahkaha atarak koştu ve Rüzgar'a 'Çak bakalım' dedi.
Rüzgar Ateş'in eline vurup 'Hahaha Tam İsabet!' dedi.

Burak yerde kıvranıyordu. Hadi ama küçücük çocuk ne kadar acı verebilirdi.
'Seni küçük...' dedi ve küfür edeceğini anladığım için koşarak ağzını kapadım.
'Aferin lan. Kedi olalı bir fare tuttun.' dedi Ateş Rüzgar'ın başını okşayarak.
'Fare kadar ederi yoktu.' dedi Rüzgar.
'Ohaaa!' diye bağırdım. 'Kız var burada Kız!' diye bağırdım yine.

Başımı eğerek yerde iki büklüm olan Burak'a baktım.
'İyi misin?' dedim. Hayır anlamında başını salladı.
Dayanamayarak güldüm.
Sinirle bana bakan bir Burakla karşılaştım.
'Olmayan şey acıtmaz' dedi Rüzgar. Kafamı hızla ona çevirince bunları Ateş'in kulağına söylediğini gördüm.
'Ateş kes şunu.' dedim gülerek.
Burak yavaş yavaş doğrularak ayağa kalktı.
'Sen bittin oğlum!' dedi uyaran sesiyle.
'Yiyorsa.' diye Rüzgar Ateşten destek alır gibi.
Başımı kaldırarak etrafa baktım.
'Elisaaaa!' diye bağırdım. Etrafta görünmüyordu.
'Elisa nerde?' dedim hızla etrafı izleyerek.
'Sakin ol.' dedi Burak 'Çıkar şimdi bir yerden.' diye ekledi.

ObjeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin