Multi Burak :)
Ateş
'Hoşgeldin çocuk.' dedi ve gülümsedi Hakan abi. Kafamı sallayarak selam verdim ve karşısındaki koltuğa kuruldum.
'Zorla getirmiş gibiyim. Özlemedin mi beni?' dedi sırıtarak.
'Berbat bir hafta geçirdim. Neyseki cuma günündeyiz. Güzel bir uyku çekmek istiyorum.' dedim yorgun sesimle.
'Anladım. Hakettin çocuk. Okul nasıl gidiyor?' dedi Hakan abi konuşmayı devam ettirmek istediğini belli ederek.
'Gidiyor işte. Pekte umrumda değil.' dedim omuz silkerek. Her şeyimle ilgileniyordu Hakan abi. Kıyafetlerimle, kız arkadaşlarımla, gezmelerim ve dostluklarımla.
Öğütler vererek dikkat etmemi istiyordu. Babamda öyle yapardı sanırım. Hakan abi baba yokluğunu hissetmeme izin vermek istemiyordu. Bu düşüncelerimi desteklercesine 'Arkadaş ortamın nasıl? Yeni arkadaş bulabildin mi?' diye sordu.
'Pek sayılmaz.' dedim ve tebessüm edip ardından surat astım.
'Aşık mı oldun ne bu halin!' diye konuştu dalga geçercesine.
'Yok abi ne aşkı.' dedim ve gülümsedim.
'Olursa ilk bana anlatıyorsun.' dedi cebinden çakmağını çıkararak.
'Senden başka kimsem varmış gibi.' dedim meydan okurcasına.
Kimsem yoktu gerçekten. Yolun ortasında Azraille karşılaşsam birine arayıp kurtar beni diyemezdim. Sadece Hakan abim vardı. Yıllardır hiçbir kârı olmadan yanımda kalan. Abi, anne, baba.... Hiç birini tam olarak yaşayamamıştım ben.
Hepsini karşılamaya çabalıyordu Hakan Taşkın.
Üzgün gözlerle bana baktığını anlamıştım ama o bunu engellemek istercesine gözlerini kaçırdı ve sigarasını yaktı. Biliyordu bana acıyan gözlerden nefret ettiğimi.
'Uyumaya gideceğim.' dedim ve ayaklandım.
'Tabii ara sıra uğra.' dedi ve gülümsedi.
Peki anlamında kafamı sallayıp oradan çıkacak iken 'Sansar Holding'e yeni hissedar katılmış. Kim olduğu bilinmiyor ama holdingin %25'ini satın aldığı söyleniyor. Sansar holding batmaktan kurtulmak için kendi şirketinin sadece %75'ine razı geldi. Fazla aptalca.' dedim ve sırıtarak bekledim.
'Sansar Holding beni şaşırtmaya devam ediyor. Kasabaya yeni gelen ailenin buraya iş için geldiğini duymuştum. Git ve araştır. Sansar Holding'in hisseleri için mi buradalar. O holdingin daha çok büyümesini göze alamam.' dedi bir anda ciddi olan yüz ifadesiyle. Sigarasını ciğerlerine çekerken onu süzdüm. Başarılı, yakışıklı, genç, zengin...
Kesinlikle olmak istediğim kişi.
Orayı terk ederek evime doğru yola çıktım.
Sansar Holding hep dört ayağının üstüne düşüyordu ve bu benim canımı yeterince sıkmıştı.
Evin bahçesine yetiştiğimde bu bahçenin neden bir kapısı olmadığını merak ettim. Basketbol sahası tam olarak sokağa bakıyordu. Bir kaç ağaç dışında görüşü engelleyen hiçbir şey yoktu. Bahçedeki basketbol topunu görünce düşüncelerim darmadağın oldu.
Topu elime alıp parmağımda çevirdim. Bu hareketi öğrenmekte çok zorlanmıştım.'Ateşşş! Sana diyorum neden seninle konuşurken benimle değilde her zaman topunla ilgileniyorsun.'
Onu dinlemediğimi anlayınca önüme geçerek atışımı engelledi.
'Sana diyorum. Basketbolu bu kadar seviyorsan benide sevebilirsin bence.' kaşlarını çatarak ekledi.
'Topu her eline aldığında beni hatırlayacaksın. Seni şuan büyülüyorum.' dedi ve eliyle daire çizerek işaret parmağını bana çevirdi. 'Artık büyülendin.' dedi ve gülümsedi. Bu karşımdaki küçük kızı sevmiyordum. Tek amacım Burak'ın kaybetme duygusunu tatmasıydı ama artık yapacak bir şey yoktu. Kız beni seviyordu ve ben istemesemde ona değer veriyordum. Onu kaybetmekten korktuğumu düşündüm. Karşımdaki bu küçük kızı artık hiç kimseyle paylaşamazdım. Yalnızlığımı onunla paylaşmak istiyordum. Parça parça yok etmek istiyordum benliğime işleyen yalnızlığımı. Tuzla buz etmek istiyordum artık karanlık geçmişimi.
Benim artık ona ihtiyacım vardı.
Gülümseyerek topu başka yöne fırlattım ve elimi onun gibi çevirerek işaret parmağımı onun sol tarafına bastırdım.
'Bende seni büyülüyorum. Beni asla bırakamazsın. Hep benimle olacaksın.' dedim ve geri çekildim.
'Büyülenmiştim zaten seni aptal. Kalp atışlarımı hisseddemiyor musun?' dedi ve gülümseyerek elimi kalbinin olduğu tarafa koydu. Kalp atışları çok hızlıydı.
'Esra kızım haydi gel artık.!' diye bağırdı Esra'nın bakıcısı. Bu yaşta bakıcısı olmasıda fazla komikti.
'Görüşürüz.' dedi ve gülümseyerek uzaklaştı. Elimi kalbime koydum nesi vardı bunun Esra'nın ki kadar hızlı atmıyordu ama kesinlikle normal yavaşlıktada değildi. Terleyen avuçiçime baktım ve küfür ederek eve girdim.Rüya
Günler hızla geçiyordu. Kesinlikle bunu demeyeceğim. Aşırı yavaş ve sıkıcı bir hafta olmuştu. Okul aynı okul. Ortam aynı ortam. Gerçektende çok küçük bir kasabaydı.
Burak benim Rüya. Hep beraber kamp yapmaya mı gitsek? Çok sıkılıyorum.
Evet kesinlikle arayıp bunu söylersem bana karşı koyamaz diye düşünerek telefonumu elime aldım.
'Burak.' dedim tereddütlü sesime lanet ederek.
'Rüya? ' dedi beklediğini ifade ederek.
'Ben çok sıkıldım. Kamp yapmaya mı gitsek diyorum?' diyerek dudaklarımı kenetledim. Reddedilmekten çok korkuyorum.
'Harika fikir. Ben bizimkilere haber verip sana dönerim.' dedi ve kapattı.
Sevinç çığlıklarıyla odama çıktım.
Dolabımı açarak kampa uygun kıyafet baktım. Sonbahar olmasına rağmen havalar fazla soğuk değildi yinede yanıma ceket almalıyım diye düşünerek çantamı hazırlamaya başladım.El kremi, yüz kremi, vücut kremi, durulanmayan saç kremi...
'Bu ne ya!' diye bağırdım.
Buruşuk kadın. Bakımlı görünmek istiyorsun ama yağlı yağlı dolaşacaksın.
'Çok haklısın iç ses kesinlikle hepsini almalıyım.'
Uğraşmıyorum artık seninle.
'Uğraşmazsan uğraşma beeee!' dedim sesimi kalınlaştırarak ve kahkaha patlattım.
Telefonum çalmaya başladığında koşarak telefonu aldım ve sırtüstü yatağa zıpladım.
'Rüya seni almaya geliyorum.' dedi Burak sakince.
'Hemen hazırlanıyorum.' dedim ve telefonu kapadım.
Dolaptan siyah kot pantolonumu ve tişörtümü giyerek banyoya girdim ve dişlerimi fırçaladım. Saçımıda halledip aşağı koştum. Çantam biraz fazla mı ağırdı?
Kapıyı açtığımda Burakla dip dibe bitince çığlığımı patlattım.
'Dur sakin ol.' dedi kaşlarını çatarak ve yüzünü caddeye çevirerek etrafa baktı.
'Merhaba Zehra teyze. Bağırdığına bakma beni gördüğü için sevinçten bağırdı.' dedi Burak.
'Hı hı biliyorum zaten oğlum aklıma başka bir şey gelmemişti zaten.' dedi kadın gözlerini kaçırarak.
Burak hızla bana dönüp 'Mal mısın Rüya?' dedi sinirle.
'Korktum öyle bir anda karşımda görünce.' dedim hala ağzımda atan kalbime lanet ederek. 'Ayrıca sensin mal!' diye bağırdım sinirle.
Bir adım geri atarak 'Haydi gidiyoruz.' dedi ve arabaya doğru ilerledi.
'Bora'nın arabası değil bu' dedim merak dolu sesimle.
'Kendi arabamı getirdim.' dedi ve sürücü koltuğuna yerleşti.
Dudak kıvırtarak yolcu koltuğuna oturdum.
Gaza yüklendiğinde emniyet kemerimi bağladım.
'Yarın gidiyoruz unutmadın değil mi?' dedi şüpheyle beni süzerken.
'Hayır tabiiki de' dedim ve gülümseyerek önüme döndüm.
'Emin misin?' dedi imalı sesiyle.
'Evet şeye gideceğiz...' dedim ve yutkundum.
'Babamı takip edeceğiz.' dedi. Kesinlikle unuttuğumu anlamıştı.
'Evet tabikide babamı takip edeceğiz.' dedim hızla.
'Senin değil benim babamı.' dedi sırıtarak.
'Tabi ya babanı. Benim babam yok ki.' dedim gittikçe saçmaladığımı farkettimve çenemi kapadım.
Arabaya sessizlik hükmederken dışarıyı izlemeye başladım.
'Babana noldu?' dedi biranda.
'İnan hiç bilmiyorum. Yüzünü dahi hatırlamıyorum.' dedim.
'Anladım.' dedi ve sustu.
İki dakika sonra bir evin önünde çantaların üstünde oturan Ceren ve Borayı görünce gülümsedim.
Hızla arabaya gelerek 'Nerdesin abi sen!' diye bağırdı Bora.
'Rüyayı almaya gittim.' dedi sakince.
'Lan senin evinin yanında oturuyorum. Beni almadan onu almaya mı gittin!' diye bağırdı Bora.
Burak iki kez öksürdü. Sırıtarak ona baktım ilk beni almak istemiş..!
'Ben gidip kızları alacağım sen kendi arabanla takip et.' dedi ve gaza bastı.
Gülümsemem yüzümde soldu.
'Kızlar?' dedim soru sorar gibi.
'Bizim gruptan kızlar tanışırsın şimdi.' dedi ve sürmeye devam etti.
Ne kadar kalabalık olacağız acaba?
Okuldan sinir olduğum kızlar gelmez umarım. Hiç böyle hayal etmemiştim!
![](https://img.wattpad.com/cover/38892956-288-k245277.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obje
Teen Fiction'Bunu ondan saklamalıyız.' dedi gözlerimin içine bakarak. Bunu yapmamı nasıl isterdi. Ona söylememiz gerekiyordu. Yinede ben gözlerimi bile kırpmadan 'Peki.' dedim. 'Gülümse hadi. Fotoğrafımızı çekecek.' 'Yapamam. O beni korkutuyor.' dedim. 'Yanınd...