"Kızım sıcak çorba yapmıştım içer misin ?"dedi Batu'nun annesi.
Kafamı olumsuz anlamda salladım."Anne, bizi yanlız bıraksana bi."dedi Batu yanıma otururken.
"Tabi oğlum."dedi annesi ve bizi yanlız bırakıp gitti.
Şu an Batu'nun evindeydim, çantamı alıp gelmişti biraz önce.
Annesi benimle çok ilgilenmişti ama ben mahvolduğum için canım ne bir şey istiyordu ne de konuşmak istiyordum."Aslı bana bak."dedi Batu.
Kafamı çevirdim ama yüzüne bakamıyordum.
Bakarsam ağlardım."Yüzüme bak, ağlarsan ağla."dedi içimden geçenleri biliyormuş gibi.
Baş parmağıyla çenemi tutup yüzümü kaldırdı.Gözlerim şimdiden dolmuştu.
"Bırak, sal kendini."dedi.
"Niye hep güvendiklerimiz bize kazık atıyor ?"dedim titrek sesimle.
"Ben sana kazık attım mı ? Hayır, bir güvendiğin kişi sana kazık atmamış.
Cem, Gizem, Selin, Emir ve annen de dahil."dedi."Siz hariç herkes bana kazık atacak durumda."dedim.
Beni kendine çekti ve sarıldı."Bil ki, ne bizimkiler ne annen ne de ben, sana asla kazık atmayız, atmayacağım. Her zaman ve her ne olursa olsun bu böyle olacak."dedi.
"Iyiki varsın."dedim.
Bir süre boyunca sustu, yüz ifadesini de göremiyordum."Sende iyiki varsın benim küçük meleğim."dedi saçlarımdan öperek.
Bana ilk defa böyle hitap ediyordu."Istersen bu öğlen sonu okula gitmeyelim."dedi.
Ben gitmesem o da gitmeyecekti."Yok gidelim."dedim kendimi ondan ayırarak.
"İyi o zaman bir şeyler ye, öyle gidelim."dedi beni tutup ayağa kaldırarak.
"Canım istemiyor."dedim.
"İsteyecek."dedi.
Mutfağa geçip bir şeyler yedik, ondan sonra Batu'yu bekledim çünkü okul üniformasını yeniden giyiyordu.
Eve geldiği an çıkartıyordu, neymiş rahat edemiyormuş, üstünde yük var gibi hissediyormuş.Sonunda gelebildiğinde beraber annesine sarılıp çıktık.
Annem ve annesi uzun zamandır tanışıyorlardı.
Bizde onlar sayesinde tanıştık diyebiliriz.
Batu ve ben birbirimizi daha tanımazken, annelerimiz beraber park'a gitmeye karar vermiş. Herkes kendi tarafından park'a gitmiş.Ben sıkıldığım için ve Batu'nun kim olduğunu bilmediğim için uzaklarda kendi başıma oynamaya karar vermiştim. Oyuna dalmışsım.
Birden tos diye birisine çarptım ve bağırmaya başladım, tabi o çocuk Batu'ydu ama benim haberim yoktu.
Sonradan anladım.Işte ben buna bağırdım çağırdım, sonra annem'in yanına gittim ve annem'in yanında kadını gördüm, Batu'nun annesiydi.
Sonra kadın çocuğunu çağırdı ve bende çarpıştığım çocuğu görünce ufak çarplı bir şok yaşadım.
Batu ise gülüyordu.
Sonradan tanıştık ve şimdi ilk tanışmamızın tersine çok samimiyiz.Bunları düşünürken okulun önüne gelmiştik.
Ne çabuk gelmiştik ya ?
Galiba Batu beni kendine benzetmişti, her yere hızlı hızlı yürüyordum artık."Şu okula da bir türlü ısınamadım."dedim yüzümü buruşturarak.
"Ben bazı kişilere ısınamadım ve galiba hiç ısınamayacağım."dedi Batu.
Kişiler onun için Aras'tan ibaretti."Biliyorum ben senin o bahsettiğin kişileri."dedim sinsi sinsi gülerek.
"Kızım alemsin var ya."dedi o da gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çarpışma
Novela Juvenil"Baksana önüne ayı !" "Asıl sen bak önüne, hem ayı değilim ben." "Ben bakıyorum ama önümde senin gibi bir ayı olduğu sürece önümü göremiyorum." "Tamam bak bana, sonuçta yakışıklıya bakmak sevap olur." "Pis egoist." "Atarlı kız." #çarpışma da 07/12/2...