when the hands you hold are weapons | sterek [b×b]

Chapter 24 - Final

.
.
.
.

[WHEN THE HANDS YOU HOLD ARE WEAPONS]

[Chapter 24]

FİNAL

- Stiles'ın bakış açısından -

Gözlerimi kapatıp sıkarken başımı geri yatırıp kendimi toparlamaya çalıştım. Derin bir nefes alıp yeniden kollarımı sıvarken Derek bir kez daha "Bunu istemiyorum," diye itiraz etti.

Başımı çevirip çatık kaşlarla ona baktım. "Beni delirtme Derek."

Banyo taburesinde oturduğu yerden bakışlarını kaçırarak "Yapma," diye mırıldandı.

Dişlerimi sıkıp yanaklarıma hava doldurdum ve nefesimi tuttum. Musluktan akan su küvete dolarken elimi suya daldırıp sıcaklığı kontrol ettim. Çömeldiğim yerden doğrulurken gülümsemeye çalıştım. "Pekâlâ, hadi seni hazırlayalım."

Yanına yaklaştığımda beni engellemek için zayıf bir çabada bulundu. Ona dokunmamam için ellerimi itmeye çalışsa da burada duruyor olmamızın yegâne sebebi yüzünden çabası yetersiz kaldı.

Dördüncü aşama.

"Stiles lütfen..." diye neredeyse yalvarsa da onu dinlemeden ellerini ittirip tişörtünün eteklerini tuttum. "Stiles..."

"Sidik ve kusmuk kokmaya başladın," dedim dişlerimin arasından. Boğazım düğümlendi. "Alt tarafı banyo Derek. Bu kadar büyütme." Ona böyle desem de göğsümden her gün yeni bir parça eksiliyordu. Artık birlikte yatamıyorduk, Derek gecenin bir yarısı altına kaçırdığı için. Yediği her şeyi çıkarıyordu. Üstünü defalarca değişsem de en nihayetinde banyoya girmek zorundaydı.

Yeşil gözlerini kaçırmasını izlemek acı vericiydi. "Birkaç gün içinde ölü olacağım, sen de yorulduğunla kalacaksın."

İç çekip ellerini tuttum. "Derek, sana söyledim ya, ilacın bulunması an meselesi," Parmağındaki yüzüğü okşadım. "Hem ben yorulmuyorum."

"Yalan söylüyorsun," diye mırıldandı. Ama ben tişörtünü çekip çıkarırken itiraz etmedi. Çıplak göğsüne baktım. Kilo vermişti. Esmer teni beyaza çalıyordu. Parmaklarımla omuzlarını sıvazladıktan sonra gidip suyu kapattım.

Yeniden yanına geldiğimde elimi eşofmanının beline attım, "Omuzlarıma tutunabilirsin," derken kalçasını kaldırmasını bekledim. Güçlükle ellerini omzuma sarıp kalçasını kaldırdı. Eşofmanını bacaklarından sıyırıp çıkardım. Elimi baksırına atarken bir an duraksadım. Derek'in kendini küçük düşmüş hissettiğini biliyordum. Onu rahatlatmak için bir şeyler söylemek istiyordum. Aklıma gelen düşünceyle dudaklarım yukarı kıvrıldı.

Benden destek alarak baksırını çıkarmama yardım ederken "Ne gülüyorsun?" diye mırıldandı.

Baksırı da diğer kirlilerin yanına gönderirken burnumu kıvırarak "Hızlı iyileşsen iyi edersin," dedim. "Bu sefer üstte olmana izin vereceğim."

Karşımda tamamen çıplak olduğu gerçeğiyle birleşince söylediklerim onu kıpkırmızı etmeyi başardı. "Tanrı aşkına! İlk seferimdi ve kurt duyularım kör olmuştu!"

Kolunun altına girip ayağa kalkmasına yardım ederken gülmeye devam ederken "Tamam ağlamaya ya," diye takıldım. "Bu kadar gururunun incineceğini bilseydim en başta üstte olmana izin verirdim."