.
.
.
.[WHEN THE HANDS YOU HOLD ARE WEAPONS]
[Chapter 20]
- Stiles'ın bakış açısından -
Kravatından tutup içeri çektikten sonra kapıyı bir tekmeyle kapattım. Bu esnada dudaklarımı onunkilere kenetlemiş, sırtını duvara bastırmıştım. Başımı yana eğip kendime alan açarken alt dudağını ısırıp çekiştirdim. Dişlerinin aralanmasıyla dilimi ağzına kaydırdım. Ağzımın içine inlemesi içimde körüklenen ateşi iyice harladı, parmaklarımı saçlarına geçirip öpüşmeyi derinleştirdim.
Göğsüne yaslanan elimin altında kalbi öyle kuvvetli çarpıyordu ki bir anlığına afalladım. Dudaklarımızı ayırıp ona baktım. Başını arkasındaki duvara yaslamış, elleriyle yanındaki masaya ve dolaba tutunmuş, kendinden geçmiş görünüyordu. Dudaklarımızı yeniden birleştirirken elimi yavaşça göğsünden kaydırdım, pantolonundan belli olan şişkinliğe geldiğim zaman ellerini sırtıma dolayarak gömleğimi çekiştirdi. Üst dudağını emerek şişkinliğini avuçladığımda Derek geri çekilip "Stiles," diye inledi.
Tanrı şahidimdir, o an ona tapabilirdim. Şişkinliği elimle okşarken Derek her an yere yığılabilirmiş gibi görünüyordu. Eğilip dudaklarımı çenesine bastırdım, dişlerimi geçirdim. Boynunu emerek köprücük kemiğine ilerlerken Derek'in parmaklarının kollarımı sıkmasını umursamadım.
"Sen," diye fısıldadım bir an başımı boynundan kaldırıp. "İyi misin?"
Soluk soluğa bana baktı. "Hayır," diye hırladı. Gözleri renk değiştirip duruyordu. "Sen... ne kadarını hissediyorsan... ben on katını hissediyorum..."
Gözlerinin içine bakarken şişkinliğini saran parmaklarımı biraz daha sıktım. Başını geriye atıp "Stiles," diye hırladı dişlerinin arasından.
Tepkisine gülüp yeniden boynuna eğildim. "Dostum... Tam bir bakir gibi tepki veriyorsun."
Ben dudaklarımı boynuna bastıramadan "Çünkü öyleyim," diyerek beni dumura uğrattı. Dağılmış saçlarını yüzünden geriye tararken bana o güzel gözleriyle baktı. "Ben... bekliyordum..."
Eşimi bekliyordum.
Bir anda, kalbim kademeli olarak hızlanmaya ve kontrolden çıkmaya başladı. Dudaklarım sudan çıkmış bir balık gibi açılıp kapanırken ne düşüneceğimi bilmiyordum. Onun yerine, yerimizi değiştirip onu yatağa ittim. Üstüne çıkıp onu yeniden öpmeye başladığımda altımda hareket eden şişlik, benim hayal ürünümün bir ürünü müydü bilmiyorum ama, gittikçe büyüyordu.
Benim için beklemişti.
Yıllarca.
Bağı önemsiyordu.
Dudaklarımızı ayırıp ceketini üstünden sıyırırken bana yardım edip hafifçe diklendi. Onu geri yatırıp bu kez kravatını çekip çıkardım, gömleğinin düğmelerini çözmeye başladım. Ben düğmeleri çözerken uzandığı yerden beni izledi. Kendimi ona mühürlemek için öyle sabırsızdım ki gözlerine bakamıyordum. Düğmeleri çözmek o an tek odağımdı.
Gözlerimin önüne serilen göğsüne bakıp titrek bir nefes aldım. Ellerimi göğsünde ve karnında gezdirirken ellerimin altında titredi. Eğilip dudaklarımı önce göğsüne, ardından sırayla karnına ve göbeğinin hemen altına bastırdım. Kasıklarına yaklaştıkça Derek'in nefesleri kesikleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
when the hands you hold are weapons | sterek [b×b]
FanficTAMAMLANDI [teen wolf/sterek fanfiction] söz konusu sensen senin yerine de kurşun yerim başlangıç 14/03/22 bitiş 06/09/2022