2

2.1K 107 70
                                    

Bok gibi.

Hissettiğim şeyi açıklayacak en doğru kelimeler bunlar. Büyük ihtimalle ekip geldikten sonra bayıldım çünkü hiç bir şey hatırlamıyorum ve yattığım yer bir öncekinden daha rahat. Ağrılarım hafiflemiş. İlaç vermiş olmalılar. Gözümü açmayı o kadar çok istemiyorum ki ama yine de öğrenmem gereken şeyler var.

Düşüncelerimden kurtulup gözümü açtığımda masada bir şeylerle uğraşan Bruce'u gördüm. Galiba kulenin revirindeyim. Etraftan anladığım kadarıyla öyle. Buraya ilk gelişim.

"Uyanmışsın."

Etrafa bakmayı bırakıp sandalyesiyle yanıma kayarak gelen Bruce'a döndüm.

"E-" Yüzümü buruşturdum. Boğazım kurumuş.

Bruce derdimi anlamış olacak ki bardağa su doldurup yanıma geldi. Bir elimle boğazımı tutarken yatakta doğruldum. Elindeki suyu içip yanımdaki komodine koydum. Şimdi daha iyi.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim. Nasıl hissediyorsun?"

"Doğrusunu söylemek gerekirse bok gibi ama daha kötüsünü de yaşamıştım." Gülerek konuşurken o da gülümsüyordu.

"Sevindim mi demeliyim?"

"Bilmiyor-ahh"

Gülerken acıyan dudağımla duraksadım.
"Fena daya yemişsin."

"Gerçekten mi? Farketmemiştim." Elimle dudağımdaki yaraya dokunurken alayla konuştum. Beni duymazdan gelerek yandaki dolaptan iki krem çıkardı.

"Vücudunun farklı yerlerinde morluklar ve yara var. Bu krem," sağ elinde ki mor renkli kutuyu gösterirken konuşmaya devam etti. "Yaralar için. Bu krem de," beyaz renkli olanı gösterdi. "Morluklar için."

"Niye mor olanı morluklar için yapmamışlar ki işimi kolaylaştırırdı." Uzattığı kutuları elimle alırken mırıldandım.

"İnan bana ben de anlamıyorum." Sırıtarak konuştu. "Ha bir de.." dolaba geri giderek rafları karıştırdı. Elinde farklı bir kutuyla yanıma geri geldi. "Bunu da al. Bu da ağrı kesici. İyileşme süreci çok ağrılı geçecektir... Seni uzaktan gördüm. Arabayla zor anlar yaşıyordun. Hatta bir an öleceksin diye korktum." O anları hatırlamış olacak ki yüzü buruştu. İlacı elime koyarken elimi tuttu. " Şükürler olsun ki şuan buradasın ve ölümüne dayak yememiş gibi konuşuyorsun." Gülümsedi.

"Teşekkür ederim. Sana minnetarım." Elini tutup karşılık verdiğimde bende imkanlarımca gülümsüyordum. Bruce tanıdığım en kibar insan olabilir. Olabilir değil hatta direkt öyle.

"Hey bütün teşekkürü o alamaz seni ben kurtardım."

Kapıdan giren adamın dediklerine kıkırdadım.

"Sanada çok teşekkür ederim Tony. Eğer zamanında gelmeseydiniz gerçekten ölebilirdim. Bu yüzden size her zaman minnettar kalacağım."

Göz göze geldiğimizde göz kırptı.

"Ölmeyeceğinin sende farkındasın da neyse övgü dolu sözleri tabi ki de geri çevirmeyeceğim. Herkese nasip olmaz kıymetini bil hayatım."

Ben gülerek göz devirirken. Tony gülümseyerek ellerini çırptı.

"Tamam yeter bu kadar duygusallık diğerleri de seni merak ediyordu. Yeterince dinlenmişsindir diye düşünüyorum."

"Aslında biliyor musun kendimi hiç iyi hissetmiyorum şöyle" yalandan hastaymış gibi davranıken yatağa geri uzandım. "-bir" rahat bir pozisyon arıyordum. "-yatsam iyi olur." Yatağa tamamen yerleşince gözümü kapattım.

Man Down//Bucky Barnes×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin