"Şu koridoru geçince."
"Anladım, sağol."
Gardiyan oyalanmadan yanımızdan ayrılırken hâlâ şok içinde etrafa bakıyordum.
"Zemo hapse mi girdi? Nasıl? Ne zaman?"
Gardiyan uzaklaşır uzaklaşmaz suskunluğumu bozdum. Bakışlarım ikisi arasında dolaşırken şaşkınlığımı normal karşılamışlardı.
"Sen bir yıl boyunca içerideyken bizim de oturmamızı beklemiyordun herhalde. Senden sonra çok zaaflar oluştu."
Bunu gerçekten beklemiyordum. Başımı sallamaktan başka bir şey yapamadım.
"Yanlız gidiyorum."
Yüzüme bile bakmadan Sam'e karşı konuşması... Tamam yüzleşmek için çokta hevesli değilim de hani takımız ya? Ya da en azından kibarlık adı altında da sorabilirsin... Tamam gereksiz alınganlık yapıyorum şuan.
"Neden?"
Sam cevabını bildiği halde soruyu sormaktan çekinmemesi.
"Sen bir Avenger'sın. O konudaki hisleri malum."
"Sizin aranızda mükemmel değil."
Sam'in bakışları bana kayınca ellerimi kaldırdım.
"Bana hiç bakma."
Gözlerini devirdi.
"Sende de var bir şeyler ama... Neyse."
"Ne alaka ya... Sadece en son aramız iyi değildi." Ağzımın içinden mırıldanırken bakışlarımı yere sabitledim.
"Hydra'ya kafayı takmıştı. Ortak bir geçmişimiz var. İnan bana. Hallederim."
Bucky'nin bakışları anlık bana kaydıktan sonra koridordan ilerlemeye başladı. Ne kadar bana güven vermese de Zemo bizim için önemli bir piyon olabilir.
Sam'le birbirimize bakarken bir şey diyecek gibi oldu ama hemen araya girerek durdurdum.
"Zamanı gelince anlatacağım. Tamam?"
"Peki öyle olsun."
....
"Ne demeye bizi buraya getirdin?"
Elimizde el fenerleriyle garaj gibi bir yerde dolaşıyorduk. Sinirle solurken ne yaşandığını sorguluyordum şuan. Zemo'nun yanından geldikten sonra tek bir kelime bile etmemiş ve bizi buraya getirmişti.
"Seninle konuşuyorum. Bana cevap ver!"
Sinirlerim yeterince gergin değilmiş gibi hâlâ susması beni daha da germekten başka bir şey yapmıyordu.
"Tanrı aşkına sadece bir dakikalığına susamaz mısın!?"
Arkasını dönüp üzerime yürüdüğünde araya Sam girmişti.
"Hey tamam. Sakin."
Loş ışıkta bile gözlerindeki sinir belli oluyordu. Eminim benimki kadar değildir çünkü soruları cevaplanmayan bendim!
"Ama Bucky gerçekten ne arıyoruz burada."
"Biraz sabrederseniz anlatacağım."
Aksi bir ses tonuyla konuşurken ilerlemeye devam ettik.
Geniş bir alana girdiğimizde Bucky yanımızdan ayrıldı. Etraf birden aydınlanınca Bucky'nin neden ayrıldığını anlamış oldum.
Elimdeki feneri söndürüp etrafa bakarken Bucky sonunda anlatmaya karar vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Man Down//Bucky Barnes×Y/N
Fanfiction"Ben hallediyordum." "Uzaktan pekte öyle gözükmüyordu. Ne o? Serumun mu azaldı?" Alayla konuşurken karşısındaki adama sert bir yumruk atıp bir kaç metre sürüklenmesine neden olmuştu. Adam yerde kıvranırken anlık bana bakıp diğer adamlarla ilgilenmey...