"Sağdan dönmen gerekiyordu."
"Bunu daha önce söyleseydin keşke."
"Söylememe gerek var mı? Navigasyon da gözüktüğü yetmiyormuş gibi sesli komutta veriyor. " Ne kadar alayla konuşsam da, gerginlik her yerimdeydi. "Araba kullanırken bu kadar dalman çok tehlikeli. Ben mi kullansaydım ki?"
Arabayı aniden sağa çekip durduktan sonra Bucky tamamen bana döndü.
"Y/N senin yüzünden yeterince yanlış yola saptık zaten. Eğer gerçekten sessiz kalacaksan, lütfen sen kullan."
Bucky'nin sabrının tükenmeye yakın olduğunu belli eden bakışlarıyla, sakince konuştu.
"Güzel."
Sessizliğimi cevap olarak kabul ederken, yüzümün düşmesini engelleyemedim.
Ablamın beni nasıl karşılayacağını bilmiyorum. Belki beni hatırlamadı, belki de hatırladı ama ya eskisi gibi sevmiyorsa beni. Yeni bir sayfa açmak isterken o sayfaya beni dahil etmek istemeyebilir. Ve ben karşı bile çıkamazdım.
Bucky sesli bir nefes verirken sakinleşmiş gibiydi.
"Her şey iyi olacak Y/N. Julia istemese sana mesaj bile atmazdı."
Bakışlarımı elimdeki peluş tavşandan Bucky'nin gözlerine çıkardım.
"Kafandaki kötü düşünceleri at... Hayır beni de geriyorsun, odaklanamıyorum."
Sahte bir sitemle cümlesini bitirirken yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Bakışları yüzümdeki gülümsemeye kayarken, dudaklarında küçük bir tebessüm oluşmuştu.
"Odaklanamama sebebin sadece ben olduğuma emin misin?"
Sahte bir merakla sorarken ortamdaki havayı dağıtmaya çalışıyordum.
Bucky gözlerini devirirken önüne dönmüştü. Yan aynadan kontrol ettikten sonra tekrar yola çıktı.
"Başlama yine. Yoksa zararlı sen çıkarsın."
Bakışlarını yoldan çekip anlık bana bakarken, mesajını gayet iyi anlamıştım.
"Sustum."
Vücuduma farklı bir gerginlik girerken, yerimde rahatsızca kıvrandım.
Arabaya sessizlik düşerken Bucky'nin yüzünde hoşnut bir gülümseme vardı. Bu adam gittikçe daha da tehlikeli olmaya başlıyor...
Dakikalar önce kaçırdığımız sapağın yüzünden bir sonrakine ilerlerken sessizlik, geriye attığım düşüncelerimi tekrardan hatırlatmaya başlıyordu.
"Radyoyu açabilir miyim?"
Bucky sorumu anlamamış gibi yüzünü buruştururken cevabını bekliyordum.
"Tabi. Sormana bile gerek yok Y/N."
"Tamam."
Sessizce mırıldanırken elim radyoya gitmişti.
Müzik belki dikkatini dağıtırdı ne bileyim... Sıfır art niyetle söylüyorum bunu.
Arabanın içinde çalmaya başlayan tanıdık sesle yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.
"Rihanna, değil mi?"
"Evet."
Onay bekleyen Bucky'ye cevap verirken geriye yaslanıp altımızdan akan yola baktım.
Bacağımla ritim tutarken kısık sesle bildiğim yerleri mırıldanıyordum. Galiba ismi S&M'di.
Nakarat kısmına gelirken unuttuğum detaylar yavaşça aklıma doldu. Yanağımın içten ısırırken normal davranmaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Man Down//Bucky Barnes×Y/N
Fanfiction"Ben hallediyordum." "Uzaktan pekte öyle gözükmüyordu. Ne o? Serumun mu azaldı?" Alayla konuşurken karşısındaki adama sert bir yumruk atıp bir kaç metre sürüklenmesine neden olmuştu. Adam yerde kıvranırken anlık bana bakıp diğer adamlarla ilgilenmey...