Bucky'yle el ele sokakta yürürken avucunun içindeki elimi hafifçe sıkmasıyla bakışlarımı yüzüne çevirdim.
Bakışları zaten üzerimde olan Bucky'yle göz göze gelirken hafifçe tebessüm ettim.
"Heyecanlı mısın?"
Tebessümüm sarsılırken neden heyecanlı olmam gerektiğini sorguluyordum.
Ne kaçırdım acaba?
"Unuttun mu?"
Bucky'nin gülümseyen yüzü bir anda sönerken endişelenmeye başlamıştım.
Galiba çok önemli bir şeyi unutmuş olmalıyım Bucky'nin bütün keyfi kaçmıştı çünkü.
Neyi unuttum?... Neydi?...
"B-Bucky ben-"
Biranda dururken elimdeki teması kaybolmuştu. Bakışlarımı havada öylece asılı kalan elime çevirirken Bucky bir adım uzaklaştı benden.
"Zaten neyi hatırlıyorsun ki?"
Sinirli söylenmesiyle bakışlarımı yüzüne çevirirken üstünde ki değişen kıyafetin tanıdıklığı kalbimin korkuyla sıkışmasına sebep oldu.
"B-Bucky?"
"Senin için Winter Soldier."
Korkuyla geriye adım atarken hissettiğim ıslaklıkla bakışlarımı ayaklarıma çevirdim. Çıplak ayaklarıma temas eden kırmızı sıvının kan olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
Korkuyla çığlık atıp panikle geriye doğru adım atarken ayağımın takılmasıyla kalça üstü düşmem bir olmuştu.
"Onların kanı ellerinde."
Yere yaslı ellerimi göz önüne çıkartırken kana bulanmış görüntüsüyle başımı iki yana salladım.
"B-ben yapmadım." Korkuyla bakışlarımı başımda dikilen Bucky'ye kaldırdım. "Ben yapmadım! Yemin ederim!"
Üstüme doğru adım atmasıyla geriye doğru sürükledim kendimi.
"Ben zarar vermedim onlara! Ben-"
Geriye doğru kaçarken elime temas eden şeyle korkuyla duraksadım. Bu soğukluğu biliyorum. Bu kokuyu çok iyi biliyorum. Başımı yavaş bir şekilde elime çevirirken temas ettiğim insan koluyla korkarak bakışlarımı daha yukarısına çevirdim.
Gözleri açık ve kanlar içinde yatan bedenin bakışları tam üzerimdeyken çığlık atarak uzaklaştım. Dizlerimin üstünde ilerlerken gittikçe çoğalan insan bedenleriyle delirecek gibi hissediyordum.
İnsan cesetlerinden oluşan tepe gittikçe büyürken tanıdık suratla nefesim kesilmişti.
"Natasha..."
Sam, Steve, Yelena, Tony, Bruce, Clint, Peter... Hepsi hepsi buradaydı. Cansız bedenleri üst üste istiflenmiş bedenler arasındaydı.
Bütün bedenim titrerken üstüme düşen gölgeyle panikle bakışlarımı bana yukarıdan bakan Bucky'ye döndüm.
"Ben yapmadım." Başımı itirazla iki yana sallarken can havliyle Bucky'nin bacaklarına tutundum. "İnan bana ben yapmadım Bucky! Ben öldürmedim onları!"
Temasımla hızla geriye çekilirken ellerim boşlukla birlikte yere yapışmıştı. Tiksinen ifadesinin yanında ki nefretle yanaklarım ıslanmaya başlamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Man Down//Bucky Barnes×Y/N
أدب الهواة"Ben hallediyordum." "Uzaktan pekte öyle gözükmüyordu. Ne o? Serumun mu azaldı?" Alayla konuşurken karşısındaki adama sert bir yumruk atıp bir kaç metre sürüklenmesine neden olmuştu. Adam yerde kıvranırken anlık bana bakıp diğer adamlarla ilgilenmey...