Önümdeki büyük salona bakarken kaybettiğim özgüveni arıyordum. Evet işi kabul ettim ama her an vazgeçebilirdim. Bucky'nin dedikleri gerçekten güç vermişti bana. Belki de onun gazıyla ertesi gün Fury'i arayıp kabul ettiğimi söylememeliydim. Birazdan yeni ajanlar gelecekti ve ben nereden başlayacağımı bile bilmiyorum.
Bu tek başıma yaptığım antrenmanlar gibi değildi. Diğerlerinin kapasitesini ve yapabileceklerini bilmiyordum... Galiba buradan yürüsem iyi olur.
Despot ve sert bir eğitmen olmak istemiyorum. Tecrübe etmiş birisi olarak çok yıpratıcı bir durumdu. Benim o zaman pes etme imkanım yoktu ama bu gençlerin var.
Resmen Fury'ye iyilik yapıyorum.
Duyduğum konuşma ve adım sesleriyle bedenimi kapıya çevirdim. Galiba başlıyoruz?
"10 dakika geciktiniz."
Anlık bileğimdeki saate bakarken içeri giren beş kişilik grubun adımları durmuştu. Yüzlerindeki şaşkınlık çok bariz belli olurken ben ise tam tersi ifadesiz bir şekilde yüzlerine bakıyordum.
Despot ve sertlikten bahsetmiştim değil mi? Boş verin onu. Otorite sahibi olmak maalesef daha önemli.
"Bu da ekstra 10 tur demek oluyor."
"Ne turu?"
Aralarından ilk kendine gelen aralarından en büyük -her anlamda- duran çocuk olurken, sesinin altında yatan alayı sezmiştim. Galiba bir hayranım(!) vardı. Çok güzel.
"Buna sonra karar vereceğim."
İfadem sabit kalırken bakışlarımı sırayla yüzlerinde gezdirdim.
"Şimdi ısınmaya başlayın. Bugün ne yapabiliyorsunuz ona bakacağım. Daha sonra uygun bir program hazırlayacağım."
"Ne yani yeni eğitmenimiz sen misin? Bir katilden eğitim falan almayacağız."
Beklemediğim çıkışla bakışlarımı büyük çocuğa diktim. Diğerleri başlarını sallayıp ilerleyeceklerken aynı çocuğun araya girmesiyle panikle başlarını konuşan çocuğa çevirmişlerdi. Yanındaki arkadaşı kolunu tutup bir şeyler fısıldasa da bakışlarını gözlerimden çekmiyordu.
"Tamam."
Benden ne bekliyordu bilmiyorum ama çok umurumda değildi hakkımda ne düşündüğü. İnsanların arkamdan katil dediğini biliyorum ve bu hiçbir zaman bitmeyecekti. Bunu değiştiremem, geçmişimi değiştirmeyeceğim gibi.
"İstemiyorsanız gidebilirsiniz. Ama..."
Bakışları bu sefer bana dönerken karşımdaki çocuktan çekmedim bakışlarımı.
"Ne kadar ilgilenmesem de ne için savaştığınızı ve kimlere karşı savaştığınızı hatırlayın."
Belimdeki silahı doğrulturken bir adım geriye kaçmışlardı. Yüzümde alaylı bir gülüş oluşurken başımı hafifçe omzuma doğru büktüm.
"Karşınızda onlardan biri var ve siz bu silaha karşı hayatta kalmak istiyorsanız bizzat düşmanınızdan ya da senin deyiminle bir katilden eğitim almak zorundasınız. Hoşunuza gitse de gitmese de."
Silahı indirirken yüzüm eski ifadesizliğine dönmüştü.
"Hâlâ aynı şeyi savunuyorsan benim de işime gelir. Silah görünce bile korkan bir ekiple zamanımı boşa harcamak istemem."
Sert bir başlangıç yapmış olabilirim ama tavrımı baştan belli etmek daha iyiydi. Gerçekten çoluk çocukla uğraşmak istemiyorum.
"Isınmaya başlıyor musunuz yoksa çocuk gibi sızlanmaya devam mı edeceksiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Man Down//Bucky Barnes×Y/N
Fanfiction"Ben hallediyordum." "Uzaktan pekte öyle gözükmüyordu. Ne o? Serumun mu azaldı?" Alayla konuşurken karşısındaki adama sert bir yumruk atıp bir kaç metre sürüklenmesine neden olmuştu. Adam yerde kıvranırken anlık bana bakıp diğer adamlarla ilgilenmey...