20

2K 71 335
                                    

"Nefes alamıyorum Nat."

Ağlamaklı çıkan sesimle aynadaki yansımama bakıyordum. 60'ların günümüz modasına uymuş hali gibiydim şuan. Seçerken ceza gibi gelmemişti hatta eline aldıklarını görürken derin bir nefes almıştım. Çünkü Nat'in o günkü verdiği hissiyatla akşam rezil olacağıma emindim. Ama şimdi kendime bakınca gayet iyi duruyordum. Tabi akşam ki davetin 'dress cod'u nostalji ise...

Elimi, sanki nefes almamda yardımcı olacakmış gibi elbisemin üstündeki korseye koydum.

"O da cezanın, ceza olması için gerekliydi."

Yanıma gelirken elleriyle omzunu tutup kendine döndürdü. Baştan aşağı süzerken yüzündeki beğeni ifadesiyle yüzüme baktı.

"Bu kadar yakışmasını beklemiyordum. Nasıl ceza bu...?"

Sinirle söylenirken, sahteliği yüzünden okunuyordu.

"Merak etme benim için ceza."

Ellerim korse ile göğsüm arasına giderken söylendim.

"Çok baskı yapıyor..."

Alt dudağımı sarkıtarak Nat'e bakarken hiç umurunda olmamıştı. Göğüslerime alttan baskı yapması biraz rahatsız ediyordu. Beni umursamadan üzerimde ki olmayan pürüzlerle ilgileniyormuş gibi yaparken aklına bir şey gelmiş olacak ki yatağın üstündeki poşetlere yöneldi.

Gece sonunda pijamalarımı giymek için sabırsızlanıyorum. Korse hiç bana göre değilmiş. İyi ki 21. Yüzyılda doğmuşum.

Eline aldığı inci kolyeyle yanıma gelirken çocuk gibi ayaklarımı yere vurmama ramak kalmıştı.

"Nat umarım Tony'nin verdiği davet konseptlidir. Yoksa 5 dakika bile durmam bilesin."

Kolyeyi boynuma takarken huysuzca söylendim.

"Oyunbozanlık yapamazsın."

Somurtkan yüzüme karşı güler suratıyla konuşurken bakışlarımız kesişmişti.

"Herhangi çatışma çıksa tam zırhlısın şuna baksana." Eliyle korseme vururken kahkaha atmasına göz devirdim. "Çok güzel oldun ama bu korse, tüm ceza ihtiyacımı karşılıyor."

"Bir de eğleniyorsun bırak ya."

Cidden ağlayacaktım bu arada. Yatağa zar zor otururken sinirli, ağlamaklı bir ses çıkardım.

"Oturamıyorum bile."

Nat halime kahkaha atarken sinirle yüzüne bakmam hiç etkiliyormuş gibi değildi.

"Tamam... Tamam sustum." Sakinleşmeye çalışırken zar zor konuşmuştu. "Ben gidiyorum 10 dakikaya yanındayım. Sakın bozma hiçbir şeyi. Bozuşuruz."

"Git hadi."

Yüzündeki gülümsemeyle odayı terk ederken ruh halimi umursuyormuş gibi durmuyordu.

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Man Down//Bucky Barnes×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin