Kitapların varlığını unutmuşum resmen :(
Biliyorum araya böyle çok zaman girince eskisi gibi keyif vermiyor okuması ama... En azından başladığım işi bitireyim dedim. Son üç bölümü bu hafta yayınlayarak üç yıllık kitabı kesin final yapıyorum artık.İyi okumalar❤️
...
Rutubet kokusu Sasuke'nin ciğerlerine kadar işlerken bu, şu anda onun en son umursayacağı şeydi. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi hızlı atıyor, sıkmaktan dişleri sızlıyor, vücudu titriyordu. Ve bunların hepsinin sebebi acıydı.
Artık ayakta da duramıyordu. Sığınağın girişinde Sasuke'yi karşılayan adamlar onu demir parmaklıklar arasına attığında artık bir desteği olmadığı için ayağa kalkamıyordu.
Mühürün verdiği acı da sıklığı da artmıştı. Bir eli sürekli boynundaydı ve sanki acısını dindirecekmiş gibi bastırıyordu. Nefesleri hırıltılıydı. Bağırmamak için kendini zor tutuyordu.
Üzerine tam konuşulmamış, aceleye gelmiş bir plan vardı ortada. Buna güvenmek ne kadar mantıklıydı, Sasuke buradan sağ çıkabilecek miydi bilmiyordu ama şu anda düşünemiyordu. Çektiği acı ona çok ağır geliyordu. Fiziksel ve zihinsel olarak... Her türlü acıyı çekiyordu şu an. Bir de buna ek olarak Sakura'yla hâlâ belli olmayan durumlarının verdiği sıkıntı ve istemeden de olsa değer verdiği insanları peşinde süreklemenin verdiği korku vardı.
"Biliyor musun... Mühürün bu kadar erken aktifleşmesini beklemiyordum." Sasuke, Orochimaru'nun içeri girdiğini konuştuğunda anca fark edebilmişti ama kafasını kaldırıp da bakmaya gerek duymamıştı. "Tabii mühür aktifleştikten sonra da bu kadar geç gelmeni beklemiyordum. Üç gün boyunca acı çekmeni istemezdim."
Sasuke burnundan nefes vererek alaycı ama aynı zamanda acı dolu bir gülüş sergiledi. "Bu kadar... Erken olmasına sebep olan... Sendin." dedi kesik kesik. Gülmeye devam etti. Orochimaru'ya bakmıyordu ama bu durumdan zevk aldığı ortadaydı. "Ve acı çekmemi istemediysen yanıma gelip hemen orada buna bir son verebilirdin."
Orochimaru da güldü. Sasuke'ninkinin aksine neşeliydi. "Emin ol ben de bir an önce bitmesi için can atıyorum ama bir kaçak olduğumun ve ortaya çıkamayacağımın farkındasın değil mi?"
"Sakura'yı hipnoz etmek için dibimize girdiğinde bir kaçak değil miydin?"
Sasuke, Sakura'nın söylediklerinde ciddi olmadığını biliyor, daha doğrusu inanıyordu. Naruto'nun da dediği gibi bunları Sakura'ya Orochimaru söyletmişti. Ama bir kez de Orochimaru'nun ağzından duymak ve tamamen emin olmak istiyordu.
"Ben sizin yanınıza hiç gelmedim ki." diye cevap verdi Orochimaru. Sasuke'nin bu konuyu açması hoşuna gitmişti çünkü ona yeteneğiyle ilgili yeni bir bilgi katmıştı. Orochimaru zaten hipnozu zihinsel olarak gerçekleştirdiğinde de göz renginin kırmızıya döneceğini tahmin ediyordu ama bunu hiç görmediği için doğrulayamamıştı. Şimdi ise emindi. Bu yeni tekniği de uyguladığı kişi üzerinde kendini belli ediyordu.
"Yalan söyleme." dedi Sasuke öfkeyle. Orochimaru'nun şu anda yalan söylemeye gerek duymayacağını biliyordu çünkü iş işten geçmişti. Artık onun kaybedeceği bir şey yoktu. İşte bu yüzden Sakura'yı hipnoz etmediğini söylemesinden korkuyordu. "Onu kontrol ettiğini biliyorum."