Herkes heyecanla bu maçı bekliyordu. Birinci sınıflar ve üçüncü sınıflar arasında olacak maç öğretmenler dahil herkesi heyecanlandırıyordu. Çünkü öğretmenler yetenek kullanma yasağı olmayan bu maçlarda öğrencilerinin ne kadar ilerlediğini görebiliyordu. Ayrıca maçta yapılan stratejileri izlemek de çok zevkli oluyordu.
"Herkes toplansın." dedi Shikamaru. 12 kişi kafa kafaya verdi ve yuvarlak oluşturdular. Hepsi soğukkanlı davranmaya çalışsa da başaramayanlar vardı. Sakura da bunlardan biriydi.
"Pekala, plan şöyle. İlk set ben yedeklerde durup karşı takımı analiz edeceğim ve strateji oluşturacağım. Ona göre ikinci set rakibin karşısında en yararlı olacak yetenekleri maça sokacağız."
Herkes onu onayladı.
"Kankurō senin yeteneğin her şekilde işimize yarayacak. Göster kendini." dedi Shikamaru.
"Tamamdır." dedi Kankurō.
"Sasuke, servisler sende."
Aslında Sasuke'nin özel gücü voleybolda onlara yardımı dokunacak türden değildi. Ama Sasuke o kadar iyi voleybol oynuyordu ki takımda olması gerektiğine karar vermişlerdi.
Sasuke kafasını salladı ve göz ucuyla Sakura'ya baktı. Kaşlarını çatmış dikkatle Shikamaru'yu dinliyordu. Ama heyecanlı olduğu belliydi.
"Temari, kör noktalara düşen topları yakalamaya çalış." Shikamaru'ya baktı Temari gözlerini devirerek. Ondan emir almaktan hoşlanmıyordu. Yine de ona güveni tamdı. O yüzden kafasını sallamakla yetindi.
"Neji, eğer avantaj onlara geçerse görünmez ol ve kalabildiğin kadar kal. Nerede olduğunu bilememek kafalarını karıştıracaktır. Elinden geldiğince de topu takip et."
"Siz de beni göremeyeceksiniz umarım sorun çıkmaz." dedi Neji. Antrenman yaparlarken Neji yeteneğini kullandığında ortalık karışmıştı çünkü. Çarpışmalar çok olmuştu.
"Diğerlerine fazla yaklaşmamaya çalış." dedi Shikamaru. Olmazsa zaten ikinci sette onun yerine başkasını geçirecekti.
"Lee, zorunda kalmadıkça yeteneğini kullanmamaya çalış. Hepiniz için geçerli bu. Yeteneğinizi fazla kullanırsanız yorgun düşersiniz ve biz baştan kaybederiz."
Lee de onu onayladı. İnsanüstü hız, Kankurō'nun yeteneğinden sonra belki de en çok işlerine yarayacak yetenekti.
"Sakura," dedi Shikamaru son olarak. "Smaçlarında sana güveniyoruz."
Sakura da kafasını salladı.
"İlk setten sonra asıl planı düşünmüş olurum. Şimdilik böyle iyi."
"Hadi yapalım şu işi!" dedi Lee ve takım sahaya çıktı. Shikamaru da diğerleriyle beraber yedeklerin bekleme yerine giderken mırıldanmıştı. "Bu iş çok zahmetli olacak."
Herkes yerlerine geçerken rakip takımda sahaya çıkmıştı.
Sakura önde, sağda duruyordu. Karşısında ona tehlikeli bir sırıtmayla bakan kişiyi görünce gözleri irileşti ve içini bir korku kapladı. 'Bunun kolu ne ara iyileşti?' dedi içinden. Refleks olarak Sasuke'ye döndüğünde ise kendisine bakıyor olduğunu görmüştü.
Sasuke Sakura'ya güven vermek için gülümsese de Sakura önüne döner dönmez kaşlarını çatarak sinirli bakışlarını Deidara'ya göndermişti. Tam yanında da Sasori bulunuyordu. Eğer birine dokunacak olursa etkisiz hale getirirdi. Plan kurması için Shikamaru'ya söylemek istedi ama o sırada düdük çalmış oyun başlamıştı.