Ön elemelerin ikinci turuna gelmişti sıra. İlk turun üzerinden bir hafta geçmişti. Birinci sınıflar için halkın karşısında olmadan yapacakları son dövüştü. Diğer sınıfların ise ön elemeleri haftaya başlıyordu.
Geçen hafta elenmiş olanlar bu sefer seyircilerin arasındaki yerini alırken kazananlar yine bekleme odasındaydı. Birazdan başlayacak olan ikinci tur için neredeyse hepsi heyecanlıydı.
Bu turu geçerlerse işleri daha da zorlaşacaktı. Hem halkın önünde hem de kendilerinden çok daha tecrübeli olan tanımadıkları diğer sınıflara karşı mücadele edeceklerdi. Yine kendi aralarından biriyle denk gelme ihtimalleri vardı tabii ama artık daha düşüktü.
Aralarında en rahat Gaara'ydı. Kendine olan güveni biraz bile eksilmemişti, karşısına kim gelirse gelsin yeneceğine emindi. Şu anda düşündüğü tek şey de rakibinin çok şanssız olacağıydı.
Lee de buradaki, Tenten hariç, herkes gibi kendine güveniyordu. Yenilmek istediği son şey bile değildi. İkinci tura çıkanların güçsüz olmadığının farkındaydı fakat bu onun için bir engel değildi.
Burada kendine güvenmeyen tek kişi Tenten'di. Korkuyordu tekrar donup kalmaktan, bir şey yapamamaktan, Neji'yle veya Sakura'yla karşılaşmaktan. Önceki galibiyetinin tamamen haksız olduğunu düşünüyordu ve bu düşünce onu mahvediyordu. 'Burada olmayı hak etmiyorum.' diye düşündü bir kez daha. 'Ne kupayı ne de birinciliği hak etmiyorum. Diğer tura yükselmeyi de hak etmiyorum.' Moralinin ne kadar bozuk olduğu yüzünden de anlaşılıyordu. Kendi kendine alayla güldü. 'Dövüşmek için kılımı bile kıpırdatamadım. Şimdi de aynısı olacak zaten.' diye olmayan umutlarını son kez yerle bir etti.
Sakura yine çok heyecanlıydı. O kupaya, o birinciliğe gözünü koymuştu. Zaten bir aydır kimsenin yarışamayacağı bir heyecana sahip olan Tenten'le konuştukları neredeyse tek konu buydu. İkisi de birbirine cesaret vermişti günlerce. Hayal kurmuşlardı. Birbirleriyle karşılaşana kadar, bunun finalde olmasını umuyorlardı, elenmeyeceklerini söylemişlerdi. İlk turu da bir şekilde atlatmışlardı. Tenten için istediği yolla olmamıştı belki ama bu turda her şeyin düzeleceğine inanıyordu Sakura.
Sasuke derin bir nefes aldı. İki yıldır ağabeyinin olan birinciliği ona bırakmayacaktı bu sene. O yüzden bu turu da geçmesi gerekiyordu. Karşısına kim gelirse gelsin acımayacaktı. Sakura da dahildi.
Naruto ve Neji de Sasuke gibi düşünenlerdendi. Bugün, burada ne olursa olsun kazanmayı ikisi de kafasına koymuştu.
Shikamaru ise karşısına gelecek kişileri tek tek düşünmüş, ihtimalleri gözden geçirmiş, nasıl bir taktik uygulayacağına çoktan karar vermişti.
Müdür Sarutobi ikinci turu başlatan konuşmayı yaptı. Hoş geldiniz ve başarılar gibi klasik cümleleriyle topu yine hakeme attı. Bu seferki hakem başka biriydi. Yine birinci sınıfların dersine girmeyenlerdendi. Kendini tanıttı, maçları başlattı. Ekranda isimler sırayla ve hızlı bir şekilde geçti.
Herkes nefesini tutarken iki isim gözüktü.
Naruto Uzumaki vs Gaara Suzuki
Naruto yutkundu. Gaara'nın ilk turdaki kazanma hızı, kararlılığı, acımasızlığı geldi aklına. Bir anlığına titremekten kendini alamadı. Ama sonra kocaman sırıttı. 'Ben Naruto Uzumaki'yim.' diye düşündü. Bu bile onu gaza getirmeye yetmişti.
"Dişli bir rakibin var. Ama karşıma çıkmadan yenilmeyeceksin unutma." dedi Sasuke, Naruto'yu gaza getirmek için. Naruto kendini daha da iyi hissetti. "Evet dattebayo! Seni yenen ben olacağım."