"Hinata, ben gerçekten bana yardım edeceğin için çok teşekkür ederim."
Sakura, mahçup bir şekilde başını eğmiş bir yandan gülümsüyordu. Akademiye geldiğinde kendi yeteneğini henüz keşfedemediği için hep tedirgindi. Arkadaşları tarafından alay konusu olacağını, dışlanacağını düşünmesi bir yana bu duruma kendi de çok üzülüyordu. Yarışma sayesinde başta vakit kazandığı için rahatlasa da sonradan bu ortaya çıkmayan yetenek yüzünden kötü olaylar yaşamıştı. Yeteneğinin nasıl bir şey olduğunu bilmemek zaten üzücüyken bir de bu bilinmeyen yeteneğin peşindeki öğrenciler daha da üzülmesine sebep olmuştu. Ama şimdi yakın arkadaşlarından biri bu durumu öğrenmiş, ona destek olmuş ve yardım edebileceğini söylemişti. Sakura ona minnettardı.
Hinata ise Sakura'ya yardımcı olabilmeyi çok istiyordu. Ona kendi gücünü keşfettiği ilk anı anlatabilir ve eğer gücü bedensel ise onunla antrenman yaparak ortaya çıkmasına sebep olabilirdi.
"Arenaya gidelim. Herkes dışarı çıkmıştır, orada kimse olduğunu sanmıyorum." Hinata'nın gözlemlediği kadarıyla akademide kimse hafta sonları antrenman yapmıyordu. Zaten yoğun bir tempoda ders görüyolardı ve öğrenciler hafta sonu ya kafa dinlemek ya da dağıtmak istiyorlardı. Bugün de günlerden cumartesiydi.
Sakura onu onayladı. Tam binadan çıkıp arenaya doğru yol almak üzerelerdi ki Naruto'nun sesi duyuldu.
"Hinata, Sakura-chan!"
Az önce konuştukları her şeyi duyan Naruto, sanki yeni geliyormuş gibi el sallayarak yanlarına adımlamıştı.
"Naruto." dedi Sakura gülümseyerek.
"Hinata, seninle biraz konuşabilir miyiz?"
Hinata'nın yanakları hemen kızarmaya başladı ve içini heyecan bastı. İnanamıyordu. Naruto gerçekten kendisiyle özel olarak konuşmak mı istemişti? Ama şu an gidemezdi çünkü Sakura'ya sözü vardı.
"Bizim Sakura'yla bir işimiz vardı." dedi Hinata gözlerini yerden ayırmayarak.
"Çok kısa sürecek." dedi Naruto ikna etmek için. Gerçekten de çok kısa sürecekti.
Hinata Sakura'ya sorar gözlerle baktı. Sakura ise gülümsüyordu. Arkadaşının Naruto'ya beslediği duyguları biliyordu ve bu durumda bencillik yapamazdı.
"Ben arenaya gidiyorum, sen gelirsin." dedi ve Hinata'ya sorun olmadığını belli etmek için elini omzuna koydu.
"Teşekkürler Sakura-chan."
Naruto zafer kazanmış gibi sırıtıp önden önden ilerlemişti. Yapacağı şeyden gurur duymuyordu ama bu yarışmayı kazanmayı kafasına koymuştu. O yüzden şu anda Hinata'yı odasına yönlendirmesi gerekiyordu.
Ortak salona geldiklerinde Hinata daha fazla dayanamayıp cesaretini topladı ve aklında olan soruyu sordu. "Benimle ne konuşmak istiyorsun Naruto-kun?"
Naruto, Hinata'nın bunu soracağını düşünmemişti. Utangaç bir kız olduğu için Naruto konuşana kadar bekler diye düşünüyordu.
Naruto telaşlandı ama çaktırmamak için güldü. "Şey, aslında bir şey göstermek istiyorum. Odamda." Bunun iyi bir bahane olduğunu düşünmüştü ki tekrarladı kendini. "Evet, evet odamda."
Hinata'nın merakı daha da büyüdü ama sesini çıkarmadı. Naruto'yu odasına kadar takip etti.
Naruto cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı ve Hinata'yı içeri davet etti. Ama kendisi girmemiş ve Hinata'nın hiç beklemediği bir şey yapmıştı.