Bölüm sonu +18, rahatsız olanlar okumayabilir.
____
Derin bir iç çekerek aynadaki görüntüme baktım son kez. Vişne çürüğü rengindeki, kalın askılı, göğüs dekolteli, uzun ve derin yırtmaçlı elbiseye oldukça fazla para bayılmıştım fakat kesinlikle değmişti. Elim istemsizce hareketsiz dururken bacaklarımı örten saten kumaşa gidiyor ve aşağı yukarı hareket ediyordu. Daha sonra da önce geri geri gidiyor, aynayla arama mesafe koyup dikkatli bir şekilde yürüyordum. Bu esnada açılan ve ara sıra da bacaklarımın arasına dolanan kumaştan boylu boyunca gözüken bacaklarımı beğeniyle süzmekten kendimi alamıyordum. Topuklu ayakkabılarım sebebiyle daha uzun gözüküyordum ve elbisenin güzelliğinin, bende duruşunun verdiği özgüvenle hiç durmadığım kadar dik duruyordum. Saçlarım ise dalgalandırdığım için artık omuzlarıma değmiyor, göğsümde duran zümrüt kolyeyi asla kapatmıyordu.
Dakikalardır tekrar ettiğim rutinime Tenten'in sesiyle son verdim.
"Sakura! Çok güzel oldun kızım!"
Kuaförden hemen sonra kızlarla Temari'nin odasında toplanmış, hep beraber hazırlanmıştık. Makyaj konusunda birbirimize oldukça yardımcı olmuş, malzemelerimizi resmen birbirine katmıştık. Mesela yüzümdeki, gözlerimin rengini ortaya çıkaran makyaj Ino'nun eseriydi. Ama aynı odada olmamıza rağmen, son hallerimize henüz göz atamamıştık. Bunun sebebi hem yaşadığımız tatlı telaş hem de kendimize bakmaktan diğerlerine bakmaya vakit bulamamamızdı.
Giydiği bej rengi, benimki gibi saten ama mini elbisenin içindeki Tenten'in son halini ilk defa görüyor ve resmen büyüleniyordum. Üzerindeki elbise aynı anda nasıl hem sade hem de iddialı olabiliyordu? Geriye doğru taranan dümdüz salık saçları, elbisesini ve altındaki pürüzsüz tenini kapatmıyor, güzelliğini gözler önüne seriyordu. Makyajı ise benimkine göre daha ağırdı ama asla abartı durmuyordu.
"Asıl sen... Sen çok güzel olmuşsun!"
"Doğruyu söyle," dedi telaşla. "Ya çok heyecanlıyım. Her an bayılabilirim, resmen Neji'yle birlikte gidiyorum baloya!" Elleriyle kendine hava yaptıktan sonra tekrar bana baktı. "Gerçekten güzel olmuş muyum?"
Gözlerimi kısarak onu biraz daha inceledim. "Bakayım bir, dön etrafında." Dediğimi yapıp yavaşça döndü ve kaşlarını kaldırarak merakla bana baktı. "Hem de nasıl güzel olmuşsun..."
"Yaa, teşekkür ederim." Yerinde duramıyor ve hafifçe zıplıyordu. Ona güldüm ve diğer kızlara baktım. Ino hala makyajıyla uğraşıyor, Hinata yatağa oturmuş ayakkabılarını giyiyor, Temari ise parfüm sıkıyordu.
İşi ilk biten Temari oldu ve etrafında dönüp ince askılı uzun, siyah elbisesini bize sergiledi. Arkasında sırt dekoltesi vardı ve aşağıdan küçük bir topuz yaptığı saçlarıyla beraber fazlasıyla asil duruyordu.
"Çok güzelsin!" dedim heyecanla ona bakarken. Aynı tepkiyi Tenten de verdi ve ardından Temari'nin bize olan iltifatlarını dinledik. Lila rengindeki uzun kollu, göğüs dekolteli elbisesi ve dalgalı saçlarıyla Hinata'nın ve kırık beyaz, eteğinde taşlar olan ama bir o kadar da zarif bir elbise giyip, uzun sarı saçlarını tepeden sımsıkı bir at kuyruğu yapan Ino'nun da bize katılması uzun sürmedi.
Sonuç olarak kendimi ve karşımdaki bu güzel dört kızı çok beğenmiştim.
"Tanrım, çok güzeliz!" dedi Ino biz boy aynasına sığmaya çalışıp sığamazken. Beşimizi yan yana görmek istemiştik ama pek başarılı olamamıştık. Ino ise buna ihtiyaç duymadan aynı benim gibi güzel olduğumuza çoktan karar vermişti. "Bütün gözler üzerimizde olacak." diye devam etti.