34.BÖLÜM "HAYALİN İÇİNDE"

1.4K 304 57
                                    

Selam yıldızlarım :)

Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Bu bölüme gelecek olan yorumlarınız bekliyorum.♡

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Oy ve yorum ne kadar hızlı yükselirse bölüm o kadar çabuk gelecek:)

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Keyifli okumalar.♡

gizzemasllan Instagram: gizzemasllan

.

.

.

34. BÖLÜM "HAYALİN İÇİNDE"

Gözlerimin üzerinde bir kaya kütlesi varmış gibi hissediyor ve gözlerimi açamıyordum. Bu sırada ağrıyan başım yüzünden sesler kulağıma uğultu gibi geliyordu ve kim, ne diyor seçemiyordum. Doğrusu bana mı sesleniyorlardı, kendi aralarında mı konuşuyorlardı onu bile anlamakta güçlük çekiyordum. Ağrıyan tek uzvum başım da değildi, bütün kemiklerim kırılmış gibi ağrıyorlardı ve yeniden uykuya dalmak, bu acıdan kurtulmak istiyordum.

"Defne," dediğini duydum karanlığın içinden birinin, kimin sesi olduğunu da neden bana sesleniyor olduğunu da anlayamazken ona cevap vermek istedim ama bunu da yapamadım.

"Defne beni duyuyor musun?" Bir başka ses geldi bu kez de kulaklarıma ve bana bunu söyledi, duyuyorum demek istedim ama kuruyan boğazım ve yanan canım buna izin vermedi.

"Kızım." İşte bu ses babama aitti, babam buradaydı. Onun varlığı bana güven verirken elimi tuttuğunu hissettim. Sanki o an tüm acılarım, korkularım yok oldu ve kendimi hiç olmadığım kadar güvende hissettim. Bundan aldığım güçle de dudaklarımı araladım, zorlukla konuştum.

"Ba-ba." Bir tek bu kelimeyi bile iki hecede söyledim, tüm gücümle elini tuttum ve hiç bıraksın istemedim. "Ba-ba," diye yineledim.

"Duyuyor beniz" dediğini duydum babamın. "Buradayım kızım, hemen yanında. Hiçbir yere gitmiyorum, bak elini tutuyorum." Sesi çok endişeli çıkarken elimi sımsıkı tutmaya devam etti.

"Güzel kızım benim, buradayım," diye de ekledi ve burada olduğunu söylemeye devam etti. Fakat bir süre sonra onu duymak güç oldu, zihnim karanlığa çekildi ve başımın yana düştüğünü hissettim.

Bilincim bir kez daha yerine geldiğinde kendimi daha iyi hissediyordum. Acılarım bir nebze olsun dinmişti. Gözlerimi açmak için zorlarken hâlâ birinin elimi sımsıkı tuttuğunun farkındaydım. Dudaklarımı aralayıp derin bir nefes aldım, ardından da yutkundum ve bu yüzden kurumuş olan boğazım acıdı. Tüm bunlara rağmen kendimi zorladım, gözlerimi araladım. Işık gözlerimi alınca birkaç kez kapatıp açtım gözlerimi ve ışığa alıştım. Etrafı daha net görmeye başladığımda da bir hastane odasında olduğumu fark ettim, fakat burası benim kaldığım klinik değildi ki. En son annemin peşinden gittiğimi, koşarken merdivenden düştüğümü hatırladım ve neden burada olduğumu da anlamış oldum.

"Defne." İsmimi duydum, o tarafa dönmek istediğimde boynumda boyunluk olduğunu fark ettim ve bunu yapamadım. Bu yüzden sadece gözlerimi hareket ettirip o tarafa baktım ve gözleri endişeyle yanıp kavrulan babamı gördüm.

"Baba," dedim, sımsıkı tutuyordu hâlâ elimi.

"Güzel kızım," dedi, eli yüzümü buldu ve yanağımı okşadı. "Ağrın var mı?" diye sordu, konuşmakta zorlanıyor olduğumdan kaşlarımı hayır anlamında kaldırmakla yetindim. Aslında ağrım vardı ama abartılacak derecede çok değildi.

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin