49.BÖLÜM "HAYAL KIRIKLIĞI"

1.1K 224 14
                                    

Selam yıldızlarım :)

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen<3

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Medya Aras'a ait<3

Keyifli okumalar.♡

gizzemasllan Instagram: gizzemasllan

.

.

.

49. BÖLÜM "HAYAL KIRIKLIĞI"

Aynadaki aksime bakıp hazır olduğuma kanaat getirdim. Melih'in söylediği gibi ne çok spor giyinmiştim ne de çok şık. Siyah kot eteğimle, aynı renk crobumu giymiştim. Aslında benim dolabımda normalde böyle şeyler yoktu fakat hastaneden çıkıp buraya geldiğimde babamın benim için bir sürü şey aldığını görmüştüm. Bana hepsini aceleyle rastgele ve toplu aldığını, ne aldığını kendisinin bile bilmediğini ve aldıkları olmazsa yeniden alışverişe çıkabileceğimizi de söylemişti. Fakat aldıklarının çoğu bana beden olarak uyuyordu. Bazılarını beğenmeyip giymiyor olsam da aralarında iyi olanlar daha fazlaydı. Düşünüyorum da eski kıyafetlerim olmuş olsaydı sanırım giyecek doğru düzgün bir şey bulamamış olacaktım.

Bunları düşünürken yüksek botlarımı giydim, siyah ceketimi aldım ve üzerime geçirip odamdan çıktım. Melih beni eve bıraktığında hemen babamın yanına gitmiş, önce karnemi göstermiştim. Düşük gelen ortalamam hakkında en ufak bir şey bile söylememiş, yüksek aldığımdan bahsedip tebrik bile etmişti. Hatta bunu bana inandırmak için kendi eğitim hayatını anlatıp tembel bir öğrenci olduğunu bile ortaya dökmüş ve beni çok güldürmüştü. Tüm bunların ardından da ben de ona bu akşamdan bahsedip izin istemiştim ve düşünmeden izin vermişti. Akşam yemeğinden sonra da odama çekilip hazırlanmıştım ve şimdi gitmek için hazırdım. Tek sorun henüz beni almak için hiç kimsenin gelmemiş olmasıydı.

"Ben hazırım," dedim salona ulaştığımda, babamın bakışları beni buldu.

"Kimse gelmeyecek mi seni almaya? Eğer öyleyse şoföre söyleyeyim o götürsün," dediğinde yanına doğru yürüdüm.

"Bunu konuşmayı unuttuk ama Melih gelecektir mutlaka," dedim, karşısına oturdum.

"Arasana kızım ya da mesaj atsana," dedi, bu cümle midemi ağrıttı. Hayali olan Gizemli Bey sanki bir arkadaşımmış gibi yeniden kendini bana göstermiş, hatta bayağı oturup konuşmuş olsak da bir telefonu elime almak hâlâ benim için çok zor geliyordu. Biliyorum çok saçma, hem de Gizemli Bey'in hayaliyle öyle bir şey yaşayıp bunu aştıktan hatta absürt bir şekilde bunu normal karşıladıktan sonra telefon küçük bir şey sayılıyor ama öyle değildi işte benim için. Öyle olmuyordu.

"Nereye gideceğimizi söylemedi baba, diğerleri de olacak dedi ama nereye gideceğimizi bilmiyorum. İlla ki gelmek zorunda, şoförü ayarlasan bile nereye gideceğimi bilmiyorum sonuçta," dedim ve hemen ayağa kalktım. "Ben en iyisi bahçede bekleyeyim onu, hadi görüşürüz," dedim ve cevap vermesini beklemeden koşar adımlarla yanından ayrıldım.

Arkamdan seslenip yeniden beni çağırmamış olması işime gelirken gidip bahçe koltuklarından birine oturdum.

Yalnız kalmak ve ilgileneceğim hiçbir şeyin olmaması o anları yeniden aklıma getirdi. Gizemli Bey'in hayalini yeniden gördüğüm o sınıfta olanları düşündüm. O an için her şey normaldi. Hatta sonrası için de normaldi ama genel olarak bu durum normal değildi. Anormal ve korkunçtu. Ben hiç var olmayan birinin hayalini görüyorum. Onunla konuşuyor, gülüyor, hatta ondan akıl alıyorum ve en kötüsü bunu normal olarak karşılıyorum. Bu iyi bir şey değildi. İlaçlarımı kullanıyordum. Hem de hiç aksatmadan ve iyi olmak için elimden geleni yapıyordum ama hâlâ bu durum devam ediyordu. Yavaş yavaş da korkutucu bir hâl almaya başlamıştı.

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin