45.BÖLÜM "HİSLER"

1.1K 230 17
                                    

Selam yıldızlarım :)

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum<3

Keyifli okumalar.♡

gizzemasllan Instagram: gizzemasllan

.

.

.

45. BÖLÜM "HİSLER"

Önünde durduğum ve hayatımı değiştirdiği yer olduğuna inandığım okula iç geçirerek baktım. Bugün perşembeydi, yarın karneler alınıyordu artık ve okulda neredeyse hiç kimse yoktu. Bildiğim kadarıyla hafta başından beri dersler işlenmiyordu ve bu yüzden kimse gelmiyordu okula. Biz de gitmiyorduk ama sabah erkenden babam odama gelmiş, bizimkilerin kendisini aradığını, okula gittiklerini söylediklerini söylemişti. Ben de bu yüzden hazırlanıp şoförle okula gelmiştim ama sanki okulda benden başka hiç kimse yok gibiydi, çok sessizdi.

Okulun içine girip girmemek konusunda kararsız kaldım. Yalnız başıma girmekten çok korktum. Çünkü yalnız kaldığımda başıma hiç de iyi şeyler gelmiyordu. Tamam burada da yalnızım ama hiç değilse açık havadayım, gün ışığı var ve korkulacak hiçbir şey yoktu.

Bunları düşünmek girmememin daha doğru olduğuna karar vermeme neden olurken gidip bahçedeki kamelyalardan birine oturdum. Hâlâ yanımda telefonum yoktu. Hastaneden bütün eşyalarım gelmişti. Melih'in verdiği telsiz ve telefonum da o eşyaların içinden çıkmıştı ama o telefonu kullanmaya cesaretim yoktu. Telsizi de yanıma almak istememiştim, çünkü muhtemelen Melih'inki yanında değildi.

Bunları düşünürken ellerimi göğsümün altında birleştirdim ve arkama yaslandım. Belki şu an onlar da okulun içinde beni bekliyorlardır ama olsun, yine de gidemem. Bu okula tek başıma girmeye cesaretim yoktu. Bu korkak davranışım yüzünden bir yandan kendime kızarken bir yandan da derslerimi düşünüyordum.

Bu okula gelmeden önceki okulumda ilk sınavlara girmiştim ve o sınavlarımın ortalaması 98 olmuştu. Sonrasında buraya gelmiştim, başıma gelmeyen şey kalmamış ve onlarca şey yaşamıştım. Ders çalışmak hayatımın en önemli şeyi iken onu geri plana itmiştim ve en arkada kalmıştı. İkinci sınavlara da hastanede olduğum için girememiştim. Yani şu an ortalamam nasıl bir hâlde hiçbir fikrim yoktu ve bu durum beni gerçekten çok üzüyordu.

"Defne!" Doğu'nun seslendiğini duydum, sesin geldiği yöne baktım ve giriş kapısında durduğunu gördüm. Elini kaldırıp 'Gel' işareti yapınca da onların okulda olduğundan emin olup onun yanımda olacağına güvendim ve ayaklanıp yanına gittim.

"Günaydın," dedim yanına ulaşır ulaşmaz.

"Günaydın," dedi fazlasıyla keyifli çıkan sesiyle. "Niye girmedin okula? Biz de seni bekliyoruz." Omuz silktim.

"Gelmediniz sandım daha, bahçede sizi bekliyordum ben de." Yalan söyledim, içeriye girmeye cesaretim olmadığından bahsetmek içimden gelmedi çünkü.

"Çoktan geldik biz, neyse hadi gel bizimkilerin yanına gidelim," dedi, okula girdi. Ben de hemen peşinden yürüdüm. Okulun içine girer girmez kantine doğru yürüdük, kantine ulaştığımızda da onları gördüm. Zaten başka hiç kimse de yoktu. Resmen okul bomboştu.

"Günaydın," dedim yanlarına otururken, bir bir karşılık verirlerken hepsinin çok uykulu olduğunu fark ettim. Tıpkı benim gibi.

"Neden okula geldik?" diye sordum, hepsi birbirine baktı ve ilk konuşan Melih oldu.

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin