43.BÖLÜM "HAYAT"

1.2K 240 33
                                    

Selam yıldızlarım :)

Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen <3 Yorum sayısı hızlıca artarsa yeni bölümü hemen paylaşacağım.

Keyifli okumalar.♡

gizzemasllan Instagram: gizzemasllan

.

.

.

43. BÖLÜM "HAYAT"

Hayatımın çok hızlı yön değiştirdiğini düşünmeye başlamıştım. Eski, tekdüze olan hayatımdan bir anda bir kargaşanın içine düşmüştüm önce. Sonrasında hiç var olmayan ama bunu bilmediğim arkadaşlar edinmiş, onlarla konuşmuştum. Bu sırada gerçekten var olan ve hep yanımda olan arkadaşlarım da olmuştu. Sonra o hayali arkadaşlar yüzünden bir hastaneye kapatılmış, o hastanede iyi ve kötü çok şey yaşamıştım. Şimdi ise o hastaneden de kurtuldum ve dün geceyi geçirdiğim Mustafa dedenin evinde, en sevdiklerimin yanındayım. 

Bu hız beni biraz korkutuyor olsa da mutluydum, hem de çok mutlu.

"Sen şimdi yeniden hastaneye dönmeyeceksin değil mi?" Bunu soran Doğu oldu, heyecanla başımı salladım.

"Evet," dedim, gözümün ucuyla Melih'e baktım ve gülmek istedim. Çünkü şoka girmiş gibi hâlâ ona söylediklerim hakkında düşünüyordu. Daha doğrusu sadece düşünceli görünüyordu ve ben söylediklerimi düşündüğünü tahmin ediyordum.

"Okula dönebileceksin yani?" diye sordu Aras, omuz silktim.

"Okul tatile girecek zaten," dedim ve ekledim. "Ama tatilden sonra döneceğim tabii ki." Bunu kendimden emin bir şekilde söyledim, oysa babama yolunda gitmeyen şeyler olursa yeniden hastaneye döneceğime dair söz vermiştim ama böyle bir şey olmayacağından da eminim. Oraya bir daha dönmeyeceğim.

"Yemin ederim hayatımda aldığım en güzel haberlerden biriydi," dedi Doğu, benden çok o sevinmiş gibiydi.

"Neyse, hadi artık toparlanın çıkalım," dedi Aras ve ayağa kalktı.

"Nereye?" diye sorduğumda gözleri beni buldu.

"Tuana'yla birlikte mezarlığa gideceğiz, annesiyle babasının mezarına. Her yıl hep birlikte gideriz," dedi, bunu bahçede Melih'in ona söylediklerinden anlamıştım zaten.

"Sen de gelecek misin?" diye sordu Doğu, hiç düşünmeden cevap verdim.

"Evet," deyip onlardan önce de ayağa kalktım.

"Biraz bekleyin beni, on dakikaya geliyorum. Şu üstümü değiştirmem gerekiyor," dedi Doğu ve salondan ayrıldı.

"Ben de Tuana'ya bakayım," dedi Aras ve görüntülü arayan annesiyle konuşmak için mutfağa geçen Tuana'nın yanına gitti, biz yine Melih'le yalnız kalmış olduk. Melih de sanki bu anı bekliyormuş gibi ayaklandı ve birkaç adımda yanıma geldi. Hâlâ söylediğim şeylerin etkisinde gibiydi.

"Ben, senin için diğerlerinden farklı değil miyim?" diye sordu hemen, güldüm.

"Sen hâlâ orada mısın?" diye sordum ben de sanki bunun farkında değilmiş gibi.

"Evet," dedi, ellerini yine arkasında birleştirdi. "Başka bir yerde mi olmam gerekiyordu?" Bunu sorarken sesi fazlasıyla bozulmuş çıkıyordu ve söylediğim şeye bozulmuş olduğu besbelliydi. Acaba onunla uğraşacağım diye üzdüm mü? 

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin