20

3.2K 92 1
                                    

Sarpın nefes sesini duyabiliyordum. Nergisin sesini her duyduğunda böyle oluyordu.

Ya da ben mi kafamda kuruyordum?

Belki içindeki bu yanlış ses, sarpın nergisi sevmediğini düşünmemi istiyordu. Ancak bu beni ilgilendirmezdi. Hatta sarpin mutluluğunu istemem gerekirdi.

Bir adım geri çekildim. Üstümü düzelttim. Ben tekrar sarpa bakana kadat nergis yanımıza gelmişti bile.

"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?"

Sarp nefesini vererek konuştu.

"Bir şey yok Nergis. Sen ne istiyorsun?"

Nergis sinirden deliye dönmüştü adeta.

"Nişanlımın bir kıza sarıldığını gördüm ve geldim."
"Bir kız dediğin kişi Ahter farkındasın dimi."
"Ne fark eder Sarp?"
"O bana savcımın emaneti. Nasıl böyle düşünebiliyorsun."

Söylediği şeyler Nergisin yüzünde gülümsemeye sebep olurken benim içimde bir burukluğa sebep oldu.

Nergis Sarpin koluna girdi.

"Özür dilerim birtanem. Bir anda patladım."
"Önemli değil. Bizim birkaç küçük işimiz var. Burada mı kalacaksın?"
"Evet. Bergüzar annemle laflıyoruz. Yazık kadın da sıkılıyor evde tek başına."
"Akşam kalacak misin?"
"Bir eve gitmem gerekiyor. Eşyalarımı alır gelirim."
"Tamamdır."

Sarp Nergisin kolundan çıktı. İçimden "bir kurtulamadık" diye geçirdim.

Nergis Sarpa küçük bir öpücük verip gitti. Midem bulandı ikisini öpüşürken görünce.

Aradan geçen bir zamandan sonra Sılalar geri geldi. Ben odamda oturuyor ve bir şeyler düşünüyordum. Emirin odama doğru koşarak gelmesiyle geldiklerini anladım. İçeri girer girmez yatağıma atladı.

"Emir! Yavaş olsana ablacım."

Emir bir şey demeden bana sarıldı ve yanağımdan öpmeye başladı.

"Ablacım noluyo?"
"Seni çok özledim."

Ona geri sarıldım. Kollarımın altına aldım. Kokusunu içime çektim.

"Bende seni çok özledim bir tanem."
"Abla Sıla abla sana sürpriz hazırladı. Ben de ona yardım ettim."
"Ne sürprizi birtanem."
"Gel de bak."

Emir ayağa kalktı ve elimden tutup beni kaldırdı.

"Dur emir. Kolumu çıkaracaksın."

Emirin zoruyla aşağı indik. Salonun ortasında bir sürü poşet vardı. Hatta merdivenden inerken bir tanesine tekme attım bile diyebilirim.

Oturma odasının her tarafında poşetler vardı.

İlaydaya döndüm.

"Bunlar ne kızım?"
"Ya Ahter ben senin tarzını unutmuşum. Ne alacağımı bilemedim. Elime gelen her şeyi aldım."
"Ne yaptın?!?!"

Bu poşetlerin hepsi benim için miydi?

Sarp koltukta oturuyordu. Ayağa kalkacak gibi değildi. Ayaklarının üzerinde ve etrafında poşetler vardı. Koltuğun üstünde de vardı.

"İyi yapmışlar. Suna yerleştirsin."

Delirmiş gözlerle Sarpa döndüm.

"Sarp kafayı mı yedin? Buradaki kıyafetlerle üç mağaza açarız! Ben ne yapayım bu kadar kıyafeti?"
"Giyersin işte Ahter. Niye kızıyorsun."
"Bu kadarı çok fazla çünkü. Bir oda dolusu kıyafet."

Yıldız +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin