15

5.8K 123 36
                                    

Genel istek üzerine yolumuza Sarp ile devam edeceğiz.

Telefon elimde titremeye devam etti. Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Telefonu doğru olduğunu düşünüp açtım.

"Bana bak it herif-"
"Alo."
"Ahter?"

Derin bir sessizlik oluştu. Gözlerim doldu. Nefesim boğazıma kaçtı. Sesimin çıkmaması için elimle ağzımı kapattım.

"Ahter, sen misin? Neredesin? İstanbul'da olduğunu biliyorum."

Hıçkırık sesim duyuldu.

"Alo? İyi misin? Nerede olduğunu söyle, almaya geliyorum."
"Gelme."
"Ne?"
"Arslan gelme. Lütfen gelme. Seni istemediğimi nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Uzun zaman sonra ilk defa rahat hissediyorum kendimi. Emirle baş başa bir hayat istiyorum."
"Ahter aklı başına alıp konuş. Ben senin nişanlınım. Eğer şimdi sen bana yerini söylemezsen ben seni bulurum. İşler iyice kızışmadan gelsen iyi olur."

Konuşmadım.

"Öyle olsun. Konuşma. Hayatının hatasını yaptın. Bunu senin yanına bırakmayacağım. Ve bu sefer inan bana göz yaşlarına kıyamayan o adam olmayacak karşında. Ama şu anda söylersen bu olanları unuturuz."
"Sen unutsan ne olacak arslan? Ben senin ailene katlanamıyorum. Benlik insanlar değil. Ayrıca ben evlenmek istemiyorum. Sen değil kimseyle. Ben daha 20 yaşındayım. Ayrıca 30 yasındasin Arslan."
"Sikeyim bahaneni. Yanındaki adam benden 3-4 yaş küçük. Onun kucağına kaçarken de bunları söyledin mi ona?"
"Ben onun kucağına kaçmadım. O yardım etti. Ayrıca ben Sarp'ı da istediğimi söylemedim."
"Küçük orospu seni bulunca cehennemi yaşatacağım sana."

Bir anda telefon elimden kaydı. Çünkü Sarp telefonu elimden almıştı.

"Küçük olduğu doğru ancak bir orospu değil. Ancak Bu kadar küçük kişilerle böyle bir tecavüzü midesi  kaldırabilen sen orospunun alasısın. Şimdi beni dinle gerizekalı herif. Bu kız 20 yaşında reşit. Ve sen onu istemediği bir yere bir adım bile ötede olsa götüremezsin. Gücün yetiyorsa dene."
"Sen kendini ne sanıyorsun? Süper Kahraman mı?"
"Süper olmasam da birilerinin kahramanı olduğum kesin."

Sarp Emir'in yattığı odaya doğru baktı.

"Hayatının içine sicacagim. Bu dediklerini sana nasıl ödeteceğim bekle de gör."
"Burası Mardin değil Arslan Ağa. Arkası boş laflar etme. Burası da benim memleketim."

Sarp telefonu kapatıp cebine koydu. Ardından bana baktı.

"Niye cevap verdin?"
"Bilmiyorum."

Ellerimle yüzümü kapattım. Sarp yanıma oturdu.

"Neden cevap verdin?"
"Bilmiyorum dedim Sarp. Üstüme gelme. O an açmam gerekiyor diye düşündüm."

Sarp gözlerini ovusturdu.

"Ahter ben yaşamayı seviyorum. Hayatım sıkıcı da değildi. Ben sana yardım ediyorum çünkü sen istiyorsun. Eğer Arslan'ın yanında olmak istiyorsan gidebilirsin."
"Ne diyorsun Sarp? Telefonda dediklerimi duymadın mı?"
"Dediklerin ve yaptıkların birbiriyle çelişiyor. Beni de anlaman lazım. Ben sana yabancıysam sen de bana yabancısın. Benim de sana güvenmemi sağla."
"Güvenemeyeceğin ne yaptım? Arslan'ın aramasına cevap verdim çünkü merak ettim. Ne diyeceğini merak ettim."
"Ya da seni kandırabilecek bir kozu var mı dinlemek istedin. Belki de bahane aradın. Fazla mi aksiyonlu geldi bu kaçma olayları? Madem sonrasında vazgeçecektin niye baştan başladın?"

Ayağa kalktım.

"Nasıl benimle böyle konuşursun? Ne hesabı veriyorum şu anda? Bu işten çok uzak durmak istiyorsan uzak dur Sarp. Yardım istediğime pişman ettin beni."

Yıldız +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin