7

8.1K 180 8
                                    

Halam mesaj attı.
Ahsen: kızım emiri yanımıza alamıyoruz.
Ahter: ne? Emiri bırakmam
Ahsen: Halacim özür dilerim. Diğer türlü gelemem. Seni alayım sadece.
Ahter: Kardeşimi bırakamam. Ben halletmeye çalışacağım. Sağol her şey için.

Telefonu cebime koydum. Emir uyumuştu kucağımda. Annemlerden bana kalan kredi kartına baktım. İçinde büro açmam için biriktirdikleri para vardı. Burdan kurtulmak adına bunu harcayacağım.

Kartı aldım. Telefonu yere sertçe çarptım. Çantamı sırtıma aldım. İçinde iki üç parça kıyafet ve para dolu kart vardı. Emiri de alıp penceremden çıktım.

Hızlı adımlarla koştum. Emirin uyanmamasini diledim içimden. Otogara doğru elimden geldiğince hızlı koştum.

Sonunda vardım. Hemen giseye gittim. "İstanbul'a iki kişilik bilet." "Nakit mi kart mı?" "Kart."

Biletlerin ücretini ödedim. Otobüsün içinde bekledim. Hemen gitmek istedim. Emir kucağımda uyuyordu. Hırkamı çıkarıp üstüne örttüm.

Yanımıza bir adam oturdu. Adamın Arslan'ın adamı olabileceğini düşündüm. Yüzümü ona dönmedim. Emirin yüzünü hırkayla kapattım.

Adama bakmamaya çalışarak cama döndüm. Şansıma adam bana bakmıyordu. Kulaklık çıkarıp gözlerini kapattı.

Birkac dakika bekledik ama otobüs hala kalmadı. Sorsam ne olur ki? Öksürerek sesimi düzelttim.

-Pardon.

Adam dönüp bakmadı. Kulaklık yüzünden sesimi duymayacağını düşündüm. Koluna hafifçe dokundum. Ne emiri rahatsız etmek ne de adamı rahatsız etmek istiyordum.

Adam kulaklığını çıkarıp bana baktı.

-Bana mi seslendiniz?
-Evet. Saati sorabilir miyim? Hala kalkmadı da.

Adam saate baktı.

-10 dakika var kalkmasına.
-Teşekkür ederim.

10 dakika mı? 10 dakika çok uzun. Gelip beni bulurlar. Bacağım istemsizce sallanmaya başladı. Tek elini ağzıma götürüp tırnaklarımı ısırdım. Yanımdaki adam dik dik beni izliyordu. Fark ettim ama bir şey diyemedim.

-İyi misin?
-ben mi? İyiyim.
-Çok ince giyinmissin. Bavulundan bir şey al istersen yola çıkmadan.
-Bavul getirmedim.

Tekrar camdan dışarıyı izlemeye başladım. Adam elini sallanan bacağıma koydu. Hemen geri çekildim. Emirin başını tutarak duvara yapıştım.

-Dur dur. Yanlış anladın. Öyle bir amacım yoktu. Bacağını çok saklıyorsun. Sakinleştirmek istedim.

Çok stres oldum. Kalbim ağzımda atıyor.

-Yapmayın bunu bir daha.
-Çok özür dilerim.

Tekrar eski şekilde oturdum. Adama bakmıyordum. Ama adamın bana baktığına emindim.

-Kardeşiniz mi?
-Evet.
-Bakabilir miyim?

Emirin yüzündeki hırkama dokunacağı anda Emiri kollarımın arasında sakladım.

-Kücük hanım rahatsız etmek istemiyorum ama siz iyi misiniz?
-Niye soruyorsun? Şurada bir yolculuk yapıp gideceğiz.

-Yardım edebilirim belki diye dedim.
-Edemezsin. (Sessizce) bana kimse yardım edemez.

Şoför sonunda geldi. Bilet kontrolü yapıldı. Ardından yola çıktık. Sonunda derin bir nefes verebildin. Kargaşaya Emir uyandı.

-Abla.
-Efendim canım.
-Neredeyiz?

Yıldız +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin