16

4.7K 113 18
                                    

Uykumdan uyandığımda gözlerimi hemen açamadım. Yatağın içinde gerindim. Elimle Emir'i yokladım. Yerinde yoktu. Gözlerimi açıp baktım. Emir odada da yoktu. Kalbim çarpmaya başladı. Hızlıca ayağa kalkıp içeri gittim

"Sarp, Emir yo-"

Salona gittiğimde Sarp ve Emir'i kahvaltı hazırlarken gördüm. İkili bana bakıyordu.

"Efendim Ahter. Bana mı çağırdın?"

Bir anlık korku hemen dağılmıştı. Ancak şaşkınlığım hala gözüküyordu. Emir bana yaklaştı.

"Abla?"

En yakındaki sandalyeyi çekip oturdum

"Senin bu saatte ayakta ne işin var?"
"Geç kalkınca da kızıyorsun?"
"Beni niye uyandırmadın?"
"Sana kahvaltı hazırladık."

Sarp'a baktım. Sarp yanıma gelip Emir'i aldı.

"Siz iyi anlaşan kardeşlere benziyordunuz. Hep böyle kavga mı edersiniz?"
"Ablam sürekli bana bağıracak bir şey buluyor."
"Sen de bağırttıracak bir şey buluyorsun."
"Uyandığım için bağırdın az önce!"
"Ablayım ben!"

Emir Sarp'a döndü.

"Bak işte. Her kavganın sonunda bunu diyor. Abla olduğunu ben de biliyorum. Niye sürekli tekrarlıyor anlamıyorum ki."
"Sürekli ablan olduğumu unutuyor gibisin çünkü."
"Sana sürekli abla diyorum. Demesen bile sen uyurken bile ben ablayım diye sayıklıyorsun zaten. Unutmak mümkün mü?"

Sarp gülüp Emir'e sarıldı.

"Kızları anlamak zor dostum. He de geç."

Gülerek sandalyeye yaslandım. Emir tekrar bana döndü.

"Ablaysan kalk de bize yardım et."
"Ben böyle rahatım."

Emir iç çekerek mutfağa gitti.

"Ya sabır!"

Bu hareketine Sarp ve ben güldük.

Sarp yanımdaki sandalyeye oturdu.

"İyi uyudun mu?"
"Sayılır. Birkaç kere uyandım."
"Yorgunken uyumak daha zor oluyor. Bu akşam daha rahat olacağına eminim."
"Bu gerginlikle imkansız."
"Aklında bir plan var mı? Benim aklımda var ama seninki belki daha iyidir."
"Tek planım halam ile buluşmak."
"Bunu diyeceğini biliyordum. Sen bilirsin tabii ki ama ben hala kararlıyım. Halan veya enişten istese çoktan gelip alırdı seni. Bu işin içinde başka bir mesele var."
"Arslan'ın ailesinden cekinmiş olabilirler."
"Şimdi yardım edecekler mi peki?"
"Konuşmadan bilemem."

İçim çok daraldı. Derin ve uzun bir nefes alıp verdim.

"Emir'e baksalar yeterdi benim için."
"Sonra ne olacak?"
"Gözüm arkada kalmayacak."
"Bu konuyu konuştuk."
"Emir duymasın. Konuşmaya gerek yok."

Sarp masanın üstündeki elimi tuttu.

"İşler yoluna girecek. Emin ol."
"Nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum."
"Bugün bizim eve gidelim. Babam seni görünce şok olacaktır."
"Neden?"
"Seni evlendi sanıyor. Ama yardım edeceğine eminim. O bizden daha mantıklı düşünebilir."
"Çok sıkıldım."
"Neyden?"
"Ben biraz hava alacağım."

Sarp ayağa kalktı.

"Gel gidelim."

İtiraz etmedim. Emire seslendi.

"Aslanım biz gelene kadar hazırla sofrayı."
"Tamam!"

Sarpla beraber dışarı çıktık. Bir süre konuşmadan yürüdük. Evden çok uzaklaşmadık. Bir parka yaklaştık. Banklardan birisine oturduk.

İkimizde konuşmuyorduk. Etrafımızı izleyip sakin nefesler alıyorduk. Huzurlu sessizliğimizi Sarp'ın telefonu bozdu.

"Özür dilerim."
"Önemli değil. Aç telefonunu."

Sarp telefonu cevapladı.

"Efendim baba."

Bana baktı.

"Yanımda."

Kaşlarımı çattım. Ne konuştuklarını merak ettim.

"Ne diyorsun? Ciddi olamazsın! Öğlen orada oluruz. Tamam baba. Görüşürüz"

Sarp telefonu kapatıp ayağa kalktı.

"Babam bizi çağırıyor. Konuşmak istedikleri varmış."
"Ne konuşmak istiyor ki?"
"Emir hakkında."
"Ne? Emir mi? Ne olmuş?"
"Gidince detaylı anlatacak."
"Hemen gidelim o zaman."

Yıldız +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin