Bana deseler ki bir günde hayatın 365 derece değişecek inanırdım. Hayat bu ne olacağı belli olmaz. Ama bana deseler di ki, hayatını paylaşacağın birisi olacak işte buna gülüp geçerdim. İnsanın hayatına bir anda kimse giremez. Benim düşüncem bu yöndeydi. Ta ki;
2 saat önce
Bağ evinin bahçesinde korumalar bana silah çekmiş gitmemi söylüyorlardı, ama hiçbirini dinlemiyordum. Dinleyemiyordum.
İçeriden gelen bağırışma sesleri ve birinin dayak yeme sesleri bahçeye kadar geliyordu.Bir anda evin kapısı açılınca refleks olarak oraya yönelmeye başladım. Dışarıya çıkan adam önce bana sonra korumalara baktı.
'Kiraz bu adam pazarda Agâh'ın yanındaki adamdı.'
İç sesime hak verirken adam korumalara hitaben konuşmaya başladı.
"İndirin silahlarınızı!"
Korumalar silahlarını indirirken adam gözlerini bana çevirip kapının önünden geçerek konuşmaya başladı.
"Buyurun, girebilirsiniz."
Hızlı adımlarla içeriye girip salona geçtim. Gördüklerimden sonra kan beynime sıçradı. Aziz'in yüzü kanlar içindeydi. Yere uzanmış ve hala yediği tekmeler yüzünden inliyordu.
'Dondun gene git yardımaa!'
İç sesimle kendime gelerek koşar şekilde Aziz'in yanına geçtim onu döven adamı iki elimle iterek konuşmaya başladım.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"
Adam beni kaale almayıp tekrar Aziz'e doğru adımlayınca elimdeki silahı suratına doğru tuttum.
"Bir adım daha atarsan çekinmeden vururum seni!"
Adam olduğu yerde durunca birden sesinden de yaşlı olduğu anlaşılan bir adam konuşmaya başladı.
"Arjin, hadi gel gidelim yapmışsın bir hata, küçüksün aklın almıyor o yüzden affediyorum seni, hadi gel kızım!"
Dişlerini sıkarak konuşan adama çatık kaşlarla bakmaya başladım.
Bir dakika! Dışarıdaki adam... Arjin... Neler oluyor!
Kafamı hızlı bir şekilde arkama çevirince koltukta oturan iki gözü iki çeşme bir Arjin görmeyi beklemiyordum. Kafayı yiyeceğim ne oluyor lan burada!
'Anlasana işte, bizim Aziz bu Arjin'i kaçırmış.'
Şaka! Yok canım Aziz öyle şey yapmaz! Yapmaz değil mi?
'Beklerim ben. Ama bence sevdiği için kaçırmamış başka birşey var işin içinde!'
Ben olayı anlamaya çalışırken yaşlı ama daha gür sesli bir adam konuşmaya başladı.
"Haşmet ağa burası konuşulacak yer değildir. Konağa geçesiniz, ben ağaları toplayıp sizin konağa geçiyorum haberin ola!"
Yaşlı adam gözden kaybolunca bu sefer tanıdık gür bir ses konuşmaya başladı.
"Azad, alın şunları konağa geçiyoruz!"
Bu ses Agâh'tan başkasına ait değildi.
'Ayy Agâhım buradaymış.'
Ne buluyorsun bu meymenetsiz de?
'Sen anlamazsın.'
Aman anlamak isteyen yok zaten!
Konağa götürüp ne yapacaklar ki! neden götürüyorlar ne olacak?
Ben tam itiraz edecektim ki Aziz'in konuşmasıyla susmak zorunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYUS
RomanceKiraz Sayel 25 yaşında, Aşka kapılarını kapatan genç bir kızdı... Agâh Celikan 30 yaşında, bu zamana kadar kalbinin kapılarını kimseye açmamış, sevgiyi az da olsa kitap ve filmler de görüp, tatmış bir adamdı... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Hani kız...