-Hani yarınlar güzel olurmuş diyorlardı Orlic, bu yaşadığımız
gün de dün'ün yarın'ı değil mi?+Kandırıyorlar efendim kandırıyorlar.
Oğuz Atay (Tutunamayanlar)
***
Hayat, milli piyango gibidir, kime vuracağı belli olmaz. Hayatın bir kazananı da var olduğu gibi, bir kaybedeni de vardır.
Bu yaşadıklarım benim için bir kazanç mı, yoksa bir kayıp mı yaşayarak öğreneceğim? Ne olursa olsun hayata boyun eğmeyip kazanmak için savaşacağım.
Celikan konağında gündüz başlayan gergin anlar, bizi davet ettikleri akşam yemeğinde az da olsa geçmişti. Yemek masasında yapılacak düğün hakkında konuşan halam da dahil olmak üzere diğer ev halkı konuşmalarını çay eşliğinde de devam ettiler.
Bu konak bana o kadar dar geliyordu ki nefessizlikten ölmek üzereydim. Acilen bir bahane bulup halam ve Aziz'i alarak eve gitmeliydim. Maşallah sanki kırk yıllık dostlarmış gibi oturuyorlar.
Aziz'in keyfine diyecek yok zaten utanmasa milletin için de Arjin'le cilveleşecek başta dut yemiş bülbül gibi olan çocuk, şimdi Arjin'e bakıp arada gülüyor ve göz kırpıyordu. Kardeşim diye demiyorum ama çok yavşak bir çocuktur kendisi.
'Sanki sen çok uslu bir kızsın.'
Neyim varmış benim be!
'Neyim yokmuş demelisin kiraz.'
Saçmalamayı kes iç ses. Belli şuan triplisin bana ama birşey yaptığım yok benim!
'Ne demek benim yaptığım bir şey yok, böyle davrandığın için tripliyim sana zaten!'
Nasıl davranıyorum?
'Ailenden çok şey gizliyorsun!'
Sende çok iyi biliyorsun ki iyilikleri için yapıyorum bunu, sürekli aynı konuyu açıp durma!
'İyiliklerini düşünseydin böylesi önemli olan bir konuyu gizlemezdin!'
İç ses lütfen birazda benim penceremden bak olur mu?
Aziz'den, hiç mi korkmuyorsun, ileride sakladığın şeyi öğrenirse sana karşı nasıl hissedeceğini!'
Sende çok iyi biliyorsun ki Aziz'den önce düşünmem gereken şeyler var. Tamam Aziz'de benim için çok önemli onu da koruyorum ama sende çok iyi biliyorsun ki Aziz'den önce korumam gereken biri daha var!
'Aziz'i kimden koruyorsun mesela?'
Baba demeye dilim varmayan adamdan koruyorum kimden koruyacağım başka!
'Peki Kiraz umarım bu sakladığın şey birgün bir patlak veremez ve sende bu olay yüzünden Aile'ni kaybedip tek kalmazsın. Başka diyecek bir şeyim yok!'
Umarım...
Çalan telefonum ile kendime gelirken salondaki tüm bakışlar benim üzerimde toplandı. Sakince telefonu elime aldığımda 'bilinmeyen numara' yazıyordu. Kaşlarım hafif çatıldı. Bu saatte kim beni arıyor olabilir ki... Yanımda oturan halam beni dürtüp fısıltıyla konuşmaya başladı.
"Aval aval bakma da aç telefonunu!"
Arayan kişiyi meşgule alarak önüme döndüm. Aradan 3 dakika geçmemişti ki telefonum tekrar çalmaya başladı. Yine bilinmeyen numara arıyordu.
ilk çalan telefonda bakmayan Agâh bile şuan bana bakıyordu belki önemli bir telefondur diye telefonu alarak ayağa kalktım.
"Müsaadenizle bu telefona bakmam gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYUS
RomanceKiraz Sayel 25 yaşında, Aşka kapılarını kapatan genç bir kızdı... Agâh Celikan 30 yaşında, bu zamana kadar kalbinin kapılarını kimseye açmamış, sevgiyi az da olsa kitap ve filmler de görüp, tatmış bir adamdı... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Hani kız...