İyi okumalar🦋🦋
Aziz'in anlatımıyla;
Son 2 gün, çok az kaldı. Şimdiden özür dilerim annem bu sefer yanında olmayacağım.
Her sene hiç aksatmadan hep gelirdim geceden sabah'a kadar mezarının başında seninle geçirirdim ölüm yıldönümünü, ama bu sene yanında olamayacağım.
Üzülme anne olur mu beni şuan görüyorsun ben artık İzmir'de değilim. Oraya da bir daha gelmeyi de düşünmüyorum.
Ben yanında yokken üşür müsün anne? Eğer üşürsen ben senin her daima yanındayım tamam mı anne?
Bedenen olmasa da ruhen ve kalben hep senin yanındayım anne lütfen beni affet. Ben bu sene olduğu gibi diğer senelerde de yanına gelmeyeceğim anne artık yokluğuma alışsan iyi olur.
Anne bunu sakın unutma, ben seni çok seviyorum aklında bulunsun olur mu? Seni seviyorum ve her daim sevmeye devam edeceğim.
"Lan, aziz sana diyorum duymuyor musun oğlum sen bizi?"
"Ne, ne oldu?"
"Lan gene daldın ha. Sipariş verdik biz, hadi adam seni bekliyor sende ver."
"Ha tamam? Ben bir sert kahve alayım, sade olsun."
Garson yanımızdan gittikten sonra çocuklar bana bakmaya başladı.
"Ne var lan niye bakıyorsunuz."
"Oğlum, var işte bir derdin anlat diyoruz anlatmıyorsun. Dök içini de sende rahatla bizde rahatlayalım lan."
"Birşeyim yok benim size öyle gelmiştir."
Ege gözlerime ciddi misin der gibi bakıyordu. Konuşmadığım sürece beni rahat bırakmayacaklardı.
"Off tamam oğlum bakmayın öyle, benim 2 gün sonra annemin ölüm yıldönümü. Her sene yanında onunla beraber geçirirdim. Ama işte o babam denen it yüzünden İzmir'e gidemiyorum. Ha diyelim onun yaptığı pisliği atlatıp gitmek istesem bile Kiraz izin vermez ki. Nasıl beceriyor bilmiyorum ama her yaptığımdan haberi oluyor."
'Bu kız müneccim boku yemediyse eğer ya birini peşimize taktı ya da biri bizim yaptığımız herşeyi ablama ispiyonluyor.'
O benim ablam değ-
'sen kabul etsen de etmesen de o senin ablan'
DEĞİL! 'Ablan' DEĞİL! 'Ablaaan'
"O benim ablam değil!"
Masadakiler ve etraftan birkaç kişi benim yüksek sesimle şaşkın gözlerle bana bakmaya başladılar
"Aziz iyi misin?"
"Ben,ben bir lavaboya kadar gidip geliyorum."
Masadan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için lavaboya girdim. Ellerimi lavabonun yanlarına koyarak sakinleşmeye çalıştım.
Biraz daha kaldıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım. Tam köşeyi dönmüştüm ki birinin bana çarpmasıyla sarsılarak geriye doğru sendeledim.
"Ben özür dilerim. Çok pardon bir anda oldu, iyi misiniz?"
Karşımda naif sesiyle konuşan kadını görünce birden kulaklarım uğuladamaya başladı. Kadın bana birşeyler söylüyordu ama ben ne dediğini anlamıyordum. Kadına öyle bir bakıyordum ki kadının beni sarmasıyla kendime geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYUS
RomanceKiraz Sayel 25 yaşında, Aşka kapılarını kapatan genç bir kızdı... Agâh Celikan 30 yaşında, bu zamana kadar kalbinin kapılarını kimseye açmamış, sevgiyi az da olsa kitap ve filmler de görüp, tatmış bir adamdı... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Hani kız...