Bölüm 3

805 38 21
                                    


Vote/yorum vermeyi unutmayın          
             
              
    
             ♪Her acı zamanla geçmez,            Her giden mutlaka dönmez...
                       
🦋🦋                            

Karşımda ki kız sesin geldiği yöne doğru bakınca gözlerinde ki ifadeyi seçebilmiştim. Sesin sahibini gördüğü için hem seviniyor hem de korkuyordu.

Bende sesin geldiği tarafa doğru yavaş bir şekilde döndüm ve karşımdaki manzarayı görünce nutkum tutulmuştu...

Belki 1-2 dakikadır adamı inceliyordum. Ama bana saatlerdir inceliyormuşum gibi geldi.

Olduğum yerde mıhlanmış sadece adamın gözlerinin içine bakıyordum.

Tek sorun şu ki adam ben hariç her yere gözlerini dikmiş bakıyordu.
'Kiraz peçete vermemi ister misin salyalarından dolayı Mardini resmen sel bastı.' Atma bir kere öyle bişey olmuyor. 'Kızım çeksene gözlerini adamdan. Ciddiyim şuan tacizci gibi duruyorsun. SAPIK!'

Adamın sesiyle kendime gelerek gözlerimi gözlerinden çektim.

"Bu ne saygısızlıktır ha! Derdiniz ne sizin, herkesin içinde bağırıyorsunuz Nazgül!"

Adının Nazgül olduğunu öğrendiğim genç kız adama mağdur bakışları atarak konuşmaya başladı.

"Ağam bizim suçumuz yoktur. Aha bu kız..." Diyerek parmağıyla beni gösterdi. "... hem terbiyesizlik yaptı hem de bağırarak herkesin içinde bizi öldürmekle tehdit etti."

Ben şok olmuş gözlerle kıza bakarken, çevredeki tüm gözler bana döndü.

"Ne saçmalıyorsun sen be yalancı! Sen ve annen ben ve kardeşim hakkında saçma sapan atıp tutmadınız mı? Bende sizi anlayacağınız dilde sadece uyardım. Haa! Uyarmam, yapmayacağım anlamına gelmiyor ona göre ayağınızı denk alın." Biraz korkutmak sorun olmazdı canım.

"Bak kendi kulaklarına duydun Agâh ken-"

"AĞA,diyeceksiniz Nazgül hanım ağa, Agâh değil."diye uyardı Agâh'ın yanındaki adam.

'Agâh mı? Yok kız ne ölmesi sadece düştüm de.'

İç sesime gözlerimi devirirken Nazgül konuşmaya başladı.

"Özür dilerim ağam bir anda ağzımdan çıkıverdi."

Nazgül başını öne eğip üzgünmüş gibi yaparken annesi kızının koluna belli olmayacak şekilde vurup uyararak, beni gösterip konuşmaya başladı.

"Sende duydun oğlum kendi ağzıyla itiraf etti bizi öldürmek istediğini."

'NE! Agâh bunun oğlu mu? Eğer öyleyse intihar halatım'ın yanına gidiyorum.'

Sonunda Agâh sessizliğini bozarak konuşmaya başladı. "Duydum ben duyacaklarımı Zona hanım."

'Ohh annesi değilmiş yüreğim ağzıma geldi resmen.'

Nazgül ve annesi bana bakarak sinsice sırıtıyorlardı. "Senin de, kızının da dediklerini duydum. Sen merak etmeyesin."
'Ne diyorduk arkadaşlar ZORT MU?'

Nazgül ve annesinin yüzleri domates rengine dönüşmeye başlamış, ağızları açık bir şekilde bir Agâh'a bir de bana bakıyorlardı. 'Oh olsun size.' Aynen valla oh olsun.

Şuan kahkaha atmamak için kendimi çok zor tutuyordum. Bu sefer sinsice sırıtma sırası bendeydi.

"Şimdi yaptığınız bu terbiyesizlik için hanımefendi den özür dileyin ve konu kapansın."

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin