EVİMDEKİ ÜNLÜ

5

Çınar 'dan. Akşam.

"Kardeşim beynim yetmedi bir daha anlat." Caner'e gecenin bu saatinde neden alelacele evine geldiğimi anlatıyordum ama uykusundan uyandığı için anlamıyordu.

Ayı gibi uyursa anlamazdı tabi, hıyar.

"Caner, özetle kardeşim kızın bir anısı var herhalde karanlıkta kalmayla falan ilgili. Çok gerildi. Ben de evde olmamdan daha da gerilip tetiklenmesin diye sana geldim. Yeterince anlaşılır değil mi bu cümleler, sıçayım beynine!"

Caner birkaç saniye yüzüne baktı. Ardından "Ev senin kardeşim, " dedi . "Niye kızın iyi hissedip hissetmemesini bu kadar umursuyorsun sen?"

Yuktundum. "İnsanım ya kardeşim, saygım var falan."

"Yok," dedi. "Eğer bu mantıkta olsaydın, odana geçip çıkmazdın. Ama sen evden gittin. Demek ki kalırsan sormaktan korktun. Ve sorup merak edecek kadar da umursadın."

"Yuh," dedim inamayarak. "Bir de aşıksın de geri zekalı, tam olsun."

"Bu değer dostluktan da olabilirdi... Ama ilk aşk anladın. Yani?"

Ne diyordu bu salak? Yarı uyanık haliyle böyle cümleler kurması normal miydi?

Beyni hasarlıydı bunun.

"Yani ne am-" diye söveceğim sırada sözümü kesti.

"Yani kızı beğendin."

"Sallama."

"Sallamıyorum kanki," dedi. "Aynısını ben de yaşadım ya deneyim falan..."

"Sana da bir şey anlatılmıyor, geç zıbar." diyerek onu bırakıp balkona çıktım.

Caner haklı değildi.

Boş konuşuyordu.

Uyku sersemi ne dediğini bilmiyordu.

Her zamanki gibi ilişki yapabilmem için kırk takla atıyordu. Ondandı.

"Sigara da yak tam olsun kardeşim," diye seslendi bana içeriden. "Daha çok bakarsın etrafa boş boş"

"Kes sesini Caner!" diye bağırdım ona karşılık olarak.

Olmazdı.

İşim önemliydi.

Sevmeye zamanım yoktu.

Balkonda oturmuş Burçak 'ın halini düşünüyor olmak beni deli etse de, onun yerine üzüldüm.

Elleri titriyordu ve fark etmemden korktuğunu fark etmiştim.

Ne yaşamıştı bilmiyordum elbette ama arkadaşı da arayıp sorduğunda göre onda büyük etki bırakmıştı.

Elini sıkıca tuttuğumda rahatsız olmuş muydu bilmiyordum ama o an içimden öyle gelmişti.

"Hala mı düşünüyorsun civciv?!" Caner şerefsiz şerefsiz konuşuyordu hala.

"Aynen, gelip seni de bir güzel düşünürüm şimdi, mazallah sonra sen hiç düşünemezsin de falan!" dedim duyabileceği tonda.

Caner yılışık olduğu için otu boku yanlış anlıyordu.

Burçak 'tan...

"Elini mi tuttu yani?" diye soran Ege'ye bıkkınlıkla kafa salladım. Dün gece olanları sormuştu ve anlatmıştım. Kızlardan farklı olarak korumacı tavır sergilemişti.

Başta söylemek istemesem de bilmesi gerekiyordu. En azından birinin bilip korumacı davranması gerekiyordu.

"Niye sürekli temas ediyor bu çocuk? Kötü niyeti olmadığına emin misin Burcak?"