Bul Beni (TAMAMLANDI)

4.Bölüm

''Ceyda bayıldı!'' dediğinde hızla ayağa kalktım.

''N-ne?! Nerede? Berkay! Ceyda nerede? İyi mi?!'' dedim bağırarak. Bütün sınıf bize bakıyordu. Ben Berkay'ın yüzüne bakarken Berkay derin bir nefes aldı ve konuştu.

''Huh! İyi iyi! Sadece seni çağırıyor, bir şey söylemesi lazımmış. Revirde, Akın yanında'' dediğinde hızlı adımlarla sınıftan çıktım. Revir en alt kattaydı. Hızlıca merdivenleri inerken bir çocuğa omuzum çarptı.

''Önüne baksana!'' dediğinde sinirle ona döndüm.

''Kusura bakma!''

''Sen kusura bakma diyince geçiyor mu?!'' dedi bağırarak. Yanındaki erkekler sırıtarak bakıyordu. Sinirle ona yaklaştım, parmağımı sallayarak konuştum.

''Ne yapayım kardeşim?! Öpeyim geçsin mi?'' dediğimde gülüşme sesleri geldi.

''Olur, gel öp'' dediğinde anlamaz gözlerle yüzüne baktım. Bir adım uzaklaşıp, konuştum.

''Sen herhalde iyi değilsin. Bir psikoloğa git! Sapık mıdır nedir ya?!'' dedim arkamı dönüp giderken. Revire geldiğimde Ceyda uzanıyordu, kolunda serum vardı. Karşısında ben, yanındaysa Akın vardı. Bir şeyler konuşuyorlardı, ben yanlarına gidince sustular.

''Ceyda! İyi misin? Ne oldu? Nasıl oldu?'' dediğimde Akın yüzüme baktı ve Ceyda'ya kısa bir bakış attıktan sonra çıktı. Tabi çıkmadan önce kapıyı örtmeyi unutmadı. 

''Pelin iyiyim, sakin ol. Şekerim düşmüş...'' dedi gözlerini kapatırken.

''Eee sen benimle bir şey konuşacakmışsın bir de? Ne diyecektin?'' dediğimde biraz dikelmeye çalıştı. Yardımımla beraber tam olarak oturdu. Serumu bitmek üzereydi. Bana eliyle 'Yaklaş' işareti yaptığında biraz daha yaklaştı.

''Pelin bir şey söyleyeceğim ama kimseye söyleme! Özellikle Akın'a...Tamam mı?'' 

''Tamam Ceyda, söyle sen...Sanki beni bilmiyorsun?'' dedim tek kaşımı kaldırarak.

''Pelin ben bir şey gördüm'' dediğinde kaşlarımı çattım.

''Ne gördün?''

''Akın'' dediğinde daha da çok merak ettim.

''Ne olmuş Akın'a? Söylesene Ceyda!'' dedim. 

''Ya emin değilim, tabi ama-'' derken araya girdim.

''Ceyda emin değilsen neden bu kadar stres oldun?'' dedim alayla gülerek.

''Ya sorguladığımdaki ifadeleri bir farklıydı. Yani sanki gerçekten yapmış gibiydi'' dediğinde derin bir nefes aldım.

''Of Ceyda! Söylemeyi planlıyor musu-'' diyecekken içeri tarih hocamız girdi.

''Ceyda kızım iyi misin?'' Onu görünce ayağa kalktım. Ceyda'nın da serumu bitmişti, yavaşça serumu çıkarıp, ayağa kalktı.

''İyiyim hocam, şekerim düşmüş ondan böyle oldu. Yoksa biliyorsunuz ben baya sağlıklıyım'' dedi gülerek. Ama bu gülüşü sahteydi. Bir şey olduğu kesindi. Hocayla beraber konuşmaları uzarken Ceyda'ya bakıp 'Ben gidiyorum' işareti yaptıktan sonra oradan çıktım. Kapıda bekleyen Akın'ı görünce yanına gidip, omuzuna dokundum.

''Akın?''

''Efendim Pelin?'' dedi yüzüme bakarken.

''Konuşalım mı?'' dediğimde birkaç saniye yüzüme baktı sonra kafasıyla beni onayladı.

''Olur, olur konuşalım...'' dediğinde kolumu omuzundan çektim ve merdivenleri çıkmaya başladım. Bahçeye çıkıp, bir banka oturduğumuzda biraz önce omuzuna çarptığım sapık çocuk karşı bankta oturmuş sırıtarak bana bakıyordu. Mal mı bu? 

''Akın, Ceyda bir şey dedi'' dediğimde hızla bana döndü.

''N-ne dedi?'' Telaş mı yapmıştı o? Niye yapsın ki?

''Yani tam olarak dedi sayılmaz ama-'' diyecekken sapık çocuk geldi. Elini uzatıyordu. Bir eline bir de yüzüne anlam veremeyerek baktım. Akın'da anlamayarak bakıyordu.

''Anlamadım?'' dedim eline bakarak.

''Gel, seni bir yere götüreyim'' dediğinde yüzümü ekşittim. Elini tutarak mı? Tam cevap verecekken Akın araya girdi.

''Kardeş şuan yanında ben varım dimi? Sen hangi cesaretle geldin buraya?!'' dedi hafif sinirli ses tonuyla. Beni korumuştu. Beni mi korumuştu? Sapık çocuk Akın'ın dediğini duyduktan sonra elini indirdi.

''Senin olman bir şey değiştirmiyor?'' demesiyle yüzüne  'Ne yaşıyorsun sen?' bakışı attım. Nasıl o bakışı attığımı sormayın, baya güzel attım. Yani attım derken şey anlamında, baktım! Akın sapığa ters ters baktıktan sonra sinirle ayağa kalktı. Refleks olarak Akın'ın kolunu tutunca bana baktı, 'Boş ver' der gibi baktım ama umursadığını pek sanmıyorum. Bu arada nasıl da birden fazla bakış türü yapabiliyorum, fark ettiniz mi? Neyse! Konumuz bu değil!

''Tamam! Uzatmayalım. Arkadaşım ben seninle gelmiyorum, Akın hadi gel biz de gidelim!'' dedim araya girmiş gibi olduğum için hem o sapığın arkadaşları hem de o sapık artı birde Akın bana dönmüştü. 

''Pelin dur! Bunun gibiler yüzünden bu hayat böyle oluyor! Kadınlar veya kızlar kimseye güvenemiyor!'' 

''Pelin hmm'' dedi sapık çocuk bana bakarak.

''Al bu da o pisliklerin bir örneği!'' dedi ve yumruğu geçirdi çocuğa. Arkadaşları bir adım geri giderken, sapık yerdeydi. Akın ise sinirle nefes alıp veriyordu. 

''Akın yeter...'' dedim ve kolundan tutup, okulun içine götürdüm. Boş bir koridora girdiğimiz de kolunu bıraktım.

''Akın ne yapıyorsun?!'' dediğimde anlam veremez şekilde yüzüme bakıyordu.

''Pelin asıl sen ne diyorsun?'' 

''Ne diyorum biliyor musun? Ben diyorum ki kavgalara bulaşma, uğraşma, takma onları!'' 

''Tamam Pelin! Tamam! Sen haklısın, böyle sapık, pislik ve adi insanları bırakalım! Onlar da devam etsinler! Tamam mı?!'' diyip yanımdan sinirle uzaklaştı. 

''Off!'' dedim sessiz sesimle. Sınıfa doğru yürümeye başladım...Sınıfa girdiğim de herkes kendi halinde takılıyordu. Ceyda yoktu. Gidip, sırama oturdum. Çantamdan telefonumu çıkardım. Telefonumun açılmasını beklerken etrafa baktım. Zilin çalmasına 3 dakika vardı. Hemen bir göz atıp, çıkıcaktım zaten. Telefon açıldığında instagramdan bir dakika önce mesaj geldiğini gördüm. Mesaja tıkladığımda 'Akın' denen çocuğundu. 

''Bakıyorum da bugün hiç beni aramadın? İddiayı kaybettin be! Neyse, yine de bekleyelim. Belki çıkış saatine kadar bulursun, sanmıyorum da ;)'' Mesajı okuduktan sonra derin bir nefes alıp, cevap yazdım.

''Bugün seninle uğraşamam!'' Anında görüldü attı.

''Neden? Ne oldu?''

''Sana neden güveneyim?'' Mesajını attıktan sonra etrafa bakındım. Telefona döndüğümde mesaj gelmişti.

''Güvenmediğin birinin 1 hafta dediğini yapıcaksın?'' Mesajını görünce onu haklı bulmam uzun sürmedi.

''Tamam...Anlatıcam...'' Mesajını attım ve cevap beklemeden yazmaya başladım. Anında görüldü atmıştı zaten.

''Şimdi şöyle bugün arkadaşım Ceyda bayıldığı için revire iniyordum o sırada bir çocuğa çarptım. Çocuk sapık çıktı tabi, neyse bundan sonrasını bilmesen de olur. Sonra dışarı arkadaşımla çıktım. Onun yanında da aynı şeyi yapınca arkadaşım bildiğin daldı. Galiba ben biraz fazla çıkıştım, aramız bozuldu.'' yazdım ve attım. Zilin çalmasıyla beraber daha fazla telefonu açık tutmadım ve kapatıp, çantama koydum.

...(Bir süre sonra)

''Okul nasıl geçti kızım?'' diyen anneme döndüm.

''Güzeldi. Normal bir okul günü işte.'' dediğimde gülümsedi.

''Hadi bakalım, öyle olsun. Ödevin varsa yap, sonra gel. Baban da gelir birazdan.'' dediğinde onu onaylayıp, odama gittim. Kapıyı örttüm ve yatağıma oturdum. Çantamdan testlerimi çıkardım ve çözmeye başladım. Yaklaşık 40 dakika sonra telefonumun titremesiyle gözlerim telefonuma kaydı.