31.Bölüm

36 7 26
                                    


Deprem oldu birçok ilimizde. Bölüm atmadığım için soramamıştım. Akrabalarınız da bir şey var mı? Umarım hiçbirinde yoktur... İyisinizdir.

Sizi çok özledimm. Artık başlıyorumm. Kitabı bitireceğim, sonrasına bakarızz artıkk. Aklıma yeni fikirler geliyor gibi ama bir türlü emin olamıyorum. Çünkü bu 3 kitabımda da çok güzel başlıyorum...Sonra bir şeyler oluyor, aksilikler. Bozuluyor her şey. Bundan dolayı her şeyden tam emin olduktan sonra başlayacaksam başlarım yeni hikayeme.

Okumalar, voteler, yorumlar düşmüş... Destek birazz.

Bir önceki bölümün son kısmını okuyun sonra geliinnn.

İyi Okumalar!

^^^

Sessizce ama hızlı bir şekilde kapının çalmasıyla Akın üzerimden kalktı. Öksürdü. Öksürmesiyle saçlarımı düzelttim. Sonra ayağa kalktım. Tam kapıyı açacaktım ki anahtarın bende olmadığını fark ettim.

''Akın...Anahtar sende'' dedim nefesimi düzene sokmaya çalışırken. Cümlemden sonra derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. Kapı hala çalıyordu. Akın'ın uzattığı anahtarı alıp, kapıyı açtım.

Gördüğüm kişiyle gözlerimi devirdim.

''Ne oldu Ege?'' dedim.

''Ne yapıyorsunuz 1 saattir içeride!'' dedi sessiz bir şekilde bağırarak. Ve... Vurgulayarak.

''Ne yapabiliriz sence?'' dedi arkadan Akın sinirli bir şekilde. İkisi de bağıramıyorlardı. Yan tarafta uyuyan kişi için...

''Valla kardeşim odada, kapı kilitli şekilde, 1 saatte her şey yapılır.'' dediğinde sesindeki imayla elimle yüzümü kapattım.

''Ya Ege mal mısın olum?'' dedi ciddiyetini korumaya çalışırken. Ege olmasa sırıtacağına adım kadar emindim.

''Ne alaka be!'' dediğinde beni yavaşça ittirip, odaya girdi. Ben kapının önünden onlara bakarken Akın'ın gözleriyle 'Kapıyı ört.' demesiyle beraber kapıyı yavaşça örttüm.

''Ege niye geldin?'' dedi Akın gözlerini ovalarken. Ege bir ona, bir de bana baktıktan sonra gözlerini devirdi.

''Yan odada kayınvaliden uyuyor. Hiç utanmıyor musun?'' dediğinde sorunun bana yönelik olduğunu anlayıp, gözlerimi kocaman açtım.

''Ege gerçekten boş yapıyorsun şu an'' dediğimde kendimi gülmemek için zor tutuyordum. Akın yatağa geri oturduğunda, Ege'de onun arkasından yatağa oturdu. Ayakta kalan bendim. Masaya doğru yaklaşıp, masaya yaslandım.

''Ben mi boş yapıyorum?!'' dediğinde sesinde şaka ama ciddi olan ses tonunu bana gönderiyordu.

''Ya kanka sanane. Bizim odada ne yaptığımızdan sanane ya'' dedi Akın bana sorulan soruya cevap vererek.

''Tamam ya sinirlenmeyin hemen!'' dedi gülerek. Ege gülümseyince ben de gülümsedim. Bu çocukta bir şeyler vardı... Belki ona göre önemli olmasa da bir şeyler vardı... Belliydi yani. Bu gülümsemenin altında her zaman ağlayan bir çocuk vardı... Şimdi bunu nereden çıkardığımı düşüneceksiniz... Şöyle ben dün gece su içmek için uyandığım da ''Anne' diyip duruyordu. Çok dinlemek istemedim. Belki duymamı ya da öğrenmemi istemediği bir şeydir diye. Ama geçerken sadece bu kelimeyi duymuştum. Ailesi ile ilgili bir şey olabilir miydi?

''Ee şaka bir yana ne yapıyordunuz?'' dediğinde düşüncelerimden ayrıldım ve Akın ile aynı anda uyarıcı ses tonumuzla,

''Ege!'' dedik. Kelimemizin üstüne Ege sırıttı.

Bul Beni (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin