Koridorda herkes susmuştu. Tomlinson yanımıza doğru gelirken "Ne bakıyorsunuz!? Herkes sınıflara!" diye bağırdı. Jace ona kaşlarını çatarken içinden küfrettiğine emindim.
Hoca Jace'e yaklaşarak "Neyi bekliyorsun? Kafanla götünün yerini değiştirmemi mi?"
Jace gözlerini kısarak baktı ve kolunu hocaya çarparak gitti.
"Bir daha Liana'nın etrafında dolaşma." diye bağırdı.
"Göreceksiniz!" diyerek koridordan çıktı Jace.
Tomlinson bana dönüp elini koluma koydu. "İyi misin?"
Başımla onaylarken "Evet." diye fısıldadım.
"Eğer tekrar seni rahatsız ederse bana haber ver."
Tekrar başımla onayladım. Elini kolumdan çekip gidecekken durdu ve elini aşağıya yumruk yaptığım elime getirdi. Elim gevşerken içindeki buruşuk kağıdı açıp okudu. Okurken gülümsüyordu, gözleri parlıyordu.
"Güzel şarkı. Human." dedi.
"Grup güzel. Killers." dedim.
Başını sallarken şarkıyı mırıldanarak gitti.
"Close your eyes, Clear your heart, Cut the cord. Are we human or are we dancer.."
Ve ben o zaman fark ettim ki Tomlinson'ın sesi güzeldi. Sahiden güzeldi.
. . .
THE KILLERS!!! BAYILIRIMMM!!!!
ve Tomlinson'ın sesine laf edeni parçalarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tiptoe. // tomlinson
Короткий рассказPaçalarımı sıvadım ve Peşindeyim. . . __________________ ©styloves, Nisan 2015 ©Tüm Hakları Saklıdır.