tiptoe. // tomlinson

s e k s e n a l t ı.

  Sabah alarmın sesiyle uyandım. Uyandım fakat göz kapaklarım sanki birbirine yapışmıştı, ayrılmak istemiyorlardı. Ben de gözlerim kapalı halde banyoya girdim ve suratıma suyu çarpıp kendime geldim. İçimde garip bir melankoli vardı. Depresyonun ilk aşamalarında olabilirdim. Ya da havanın bulutlu olmasından kaynaklanıyordu.

  Düşünmeden çantamı hazırlarken aklıma Marcy'nin pijama partisi geldi. Bu akşamdı. "Siktir! Siktir!" diye duruma küfrederken suratım daha da düştü. Bir sabah ancak bu kadar boktan olabilirdi.

  Ne yapacaktım? Pijama mı götürecektim? Ah! Bugün prova da var. Şarkı provası... Tomlinson feat Ben.

  Hayır. Pijama falan götürmüyordum. Onlara da unuttuğumu söyleyip gitmezdim. İşte bu kadar basit!

  Bazen kafam çalışıyor ha?

Çantamı nasıl doldurduğuma emin bile olamadan dışarı çıktım. Doncaster'ın soğuğu yüzüme çarparken düşmemeyi başararak okula ulaştım.

  Koridorda yürürken herkesin gözü benim üzerimdeydi. Ne gariplik var olabilirdi ki? Üstümü giymiştim, çıplak değildim. Burnumun üstünde de koca bir sivilce yoktu. Bunlar ne halt yemeye bana bakıyorlardı!?

  Dolabımın önüne gelene kadar bunu düşünürken tam dolabın önünde her şeyi anladım. Daha doğrusu o siktiğimin fotoğrafını gördüm. Ve içimden bir ton kez daha küfür ettim. Bugünün lanetli olduğunu hissetmiştim.
 
  Elime fotoğrafı alıp dikkatle inceledim. Dünden. Tomlinsonla ben ele ele mutlu bir şekilde yürüyorduk. Bunu nasıl çekebilmişlerdi bilmiyorum ama üstüne yazdıkları yazı çok daha acımasızcaydı.

  "Başrol Olmanın Sırrı!"

  Fotoğrafı avcumda buruşurken tiyatro salonunun olduğu bölüme koştum. Ben koşarken de herkes bana bakıp fısıldıyordu. Kulise vardığımda farketmiştim ağlıyor olduğumu. Kapıyı kapatıp yere çöktüm. Hıçkırıklarım arttı. Nefesi bile zor alıyordum. Kesik kesik.

  Sonra o geldi ve dizlerinin üstüne oturup karşıma geçti.

  "Hey! Hey Li! Ne oluyor? Sakin ol." Elleriyle saçlarımı geriye itiyor ve ona bakmam için yüzümü yukarı kaldırmaya çalışıyordu.

   Ama ben ona inat yüzümü aşağı indiriyor ve ağlamaya devam ediyordum. Sonra.. Sonra ellerini yüzümden çekti ve ellerimi tutmaya çalıştı.

  Fakat buruşmuş fotoğraf bunu engelledi.

  Tomlinson fotoğrafı dikkatle alırken ben de ona baktım kısa bir an için. Turkuaz gözlerinin üstündeki kaşları çatılmaya başlamıştı bile.

  "Sikeyim!" dedi dişlerinin arasından.

  "A-Ar-kam-dan o-orospu diyec-ek-ler." Bunları söyledikten sonra hıçkırıklarım daha da artmıştı.

  Gerçeği tokat gibi çarpmıştım suratıma.

  Artık herkesin gözünde hocasıyla yatan ve sırf bu yüzden başrol olduğu sanılan bir fahişeydim.

  Okulun dedikodu sitesinde manşet olduğuma eminim.

  Tüm bunları hak edecek ne yaptım ben?

   Kesik kesik nefes alırken göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye devam ediyordu.

  Tomlinson elleriyle damlaları silerken "Hayır. Hayır. Kimsenin sana böylesine iftira atmasına izin vermeyeceğim Liana... Duyuyor musun beni? Başrol olmayı hak ettiğin için başrol oldun. Kimsenin dediklerini umursama. Ve güven bana. Sana bunu yapanların canını okuyacağım."

   Başımı hafifçe salladım ama konuşamıyordum hâlâ.

  Biraz daha öyle oturduk sessizce. Tomlinson bana mendil verdi. Böylece az da olsa rezil halimde kurtuldum. Ama hâlâ bilemiyordum derslere nasıl gireceğimi.

  Ellerimden tutup beni kaldırdı. Boş boş bakıyordum.

  Emredici ses tonunu kullanarak "Şimdi başını dik tut Liana. Ve başkalarının ne dediklerini umursama. Eğer başını eğersen söylediklerini kabul etmiş olursun. Dediklerimi anlıyorsun değil mi?"

  Ne kadar boş bakıyorsam yüzüne, söylediklerini onaylatma gereği duymuştu sanırım.

  "Evet." dedim cılız sesimle.

  "E hadi kaldır başını o zaman! Provayı iptal ediyorum. Derslerine gir. Ve herkese mükemmel gülümsemeni göster." deyince ağzımdan alaylı bir gülüş kaçtı.

  Başımı kaldırıp gözlerine kısa süreliğine baktım. Işıl ışıl parlıyordu sanki güneşim olmak istermiş gibi.

  "Teşekkür ederim Ba-" duraksadım ve "Louis." dedim. Sonrasında arkamı dönüp çıktım.

. . .

  Beni parçalamanıza izin veriyorum. Çok uzun zaman oldu ama yorumlarınızı özlediğimi söylemek istiyorum.

  Ve bölüm tüm TiptoeSeverler için :))):)))))