Artık günlüğüme not almıyorum. Eskiden kalbim ruhuma sığmazdı ve bende gider günlük tutardım. Çünkü bana iyi hissettiren tek şey buymuş gibiydi. Evin tek kız çocuğu olmama rağmen ailemle pek sağlıklı ilişkilerim olmadı hiçbir zaman. Arkadaşlarımla da bu ara pek iyi ilişkilerim yok. Bende bunları normal zamanda günlüğüme yazardım ama artık Aybora olduğu için kendi kendime yazıp üzülmek yerine birisiyle paylaşıp rahatlıyorum. İyi hissettiriyor,güven veriyor. Son olan şeylerden sonra buna ihtiyacım var zaten. Nur'dan bahsetmiştim. Artık onunla konuşmuyoruz. Nur ise benim çok sevdiğim,güvendiğim bir arkadaşımdı. Dostumdu. Ama artık aramızda buz dağları var. Nur ile tartışmamız kısa ve basitti. Ama etkisi baya büyük oldu. Nur ona zaman ayırmadığımı söyledi (ki şuan baktığımda haklıydı) ben de ona zaman ayırdığımı,onun bunu görmek istemediğini söyledim. Böyle uzayıp giden tartışmalar sonucunda Nur'a "ben seninle küsersem 1 ay sonra hatırlamam bile seni" dedim. İnsan bunu sevildiğinden emin olduğu bir kalbi kıracağını bile bile neden söyler ki? Gerçekten çok kaba ve kırıcıydım. O benim buraya geldiğimdeki ilk arkadaşımdı. Depresyondan çıktığımda ve çıkmamda yanımda olan tek insandı. Hiç vefa borcum yok gibi böyle davranmamım kabalığı asla affedilemez. Ki o da affetmedi zaten ve küstük. Küstüğümüz gün çok ağladım ama kuyruk dik duracak hayat felsefem yüzünden üzülmüş gibi davranmadım. Bir lafım vardır dost var düşman var. Her daim dik ve güçlü durmak gerekir. Nur'a da bunu yaptım. İçim yanıyor,kalbim acıyordu ama umursamadım. Onun kalbini kırmayı bile umursamadan Aybora ile yakın olmaya devam ettim. Nur ile küsünce Yasemin ve Buseden de beklediğim desteği de göremediğim için yalnız hissettim. O arada da Aybora ile sosyal mecralardan sohbet etmeye başlamıştık. Ben bir akşam yine şarkı dinlerken, o bana yazdı. Klasik okul ödevi sormak içindi. Sordu cevap verdim biraz devam ettik sohbete ve bitti. Sonra konu nasıl açıldı ne oldu bilmiyorum ama konu bana geldi ve ben içimdeki sıkıntıları anlatmaya başladım. O beni dinleyip hiç yargılamadan anlamaya çalıştı. Artık birini yargılamadan dinleyen insan sayısı o kadar az ki onun bu tutumu çok hoşuma gitti. Keşke her canım sıkıldığında ona anlatabilseydim. Böylece artık onda bir derdim,bir sırrım oldu. Onunla samimi olmamınızın birinci adımı da atıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazı Aşklar
Teen FictionBen seni severim ki. Herşeyinle. Sırtındaki kamburunla, ağarmış saçlarınla, artık duymayan kulağın, eskisi gibi görmeyen gözlerin,buruşmuş teninle. Ben seni bir ömür severim. Sen yeter ki gel ve beni sev. Ben her hücremle,her halini sevmeye razıyım.