Buse söze başladı.
-Mehir sen onunla oturuyorsun ama ben çok rahatsız oluyorum.
-Neden sonuçta onunla oturmak isteyen ben değildim,oydu. Bu söylediği çok sinirimi bozmuştu.
- Buse:Biliyorum ama eskiden yanımda oturduğu zamanları özlüyorum.
-Ama inan benim yapabileceğim bir şey yok ben de onunla oturmaya meraklı değilim. Yasemin ile oturmayı o kadar özledim ki. Bence oturduğun kişiye şükretmelisin. Ayboradan bin kat daha iyi birisi.
-Buse: Yasemin'i elbette seviyorum sizler benim en iyi arkadaşlarımsınız.
-Yasemin: Ee peki sorun olan şey ne o zaman?
-Buse: Nasıl söylesem bilemiyorum ki.
-Ayboradan hoşlandığını mı yoksa onunla oturmamı kıskandığını mı? Bunu söyledikten sonra Buse afallamıştı. Önce bir süre sessiz kaldı ve bize baktı. Beklemiyordu böyle açıkça bir soru sormamı.
-Buse: Nasıl anladın?
-Yasemin: Derste elini çenene koyup onu seyrediyorsun sence de anlamamız normal değil mi?
-Buse: Sen de mi?
-Yasemin: Evet.
-Bence Aybora bile farkında ve buna olur vermediği için benim yanıma oturmayı tercih etti. İlk günden beri Yasemin ile sizi yakıştırıyoruz zaten. Hem bir insanın senin ona aşkla baktığını anlamaması için kör olması lazım ya da saf. Ki Aybora ikisi de değil.
-Buse: Bilmiyorum ama ona hissettiklerime karşı koyamıyorum. Açıkçası koymak istediğimi de sanmıyorum. O benim açık yaralarımı saracak birisi.
-O kimseye iyi gelemez. Gözlerinde sevgiye dair en ufak bir iz bile yok.
-Buse: Öyle deme lütfen. Ben onu yanıma oturduğu ilk andan beri başka görüyor ve seviyorum.
-Peki benden ne yapmamı istiyorsun?
-Buse:Onu tekrar benimle oturmaya ikna edebilir misin?
-Denerim ama neden beni dinlesin ki? Biz böyle konuşurken Yasemin sessizce oturup sadece dinliyordu. Olaylara pek tepki veren birisi değildi ama çok güzel analiz yapan birisiydi.
-Buse:Çünkü sınıfta bir tek seninle gülüyor kızlardan. Bir tek seninle oturmak istiyor. Derslerle alakalı sadece senin fikirlerini önemsiyor.
-B-ben hiç bunların farkında değilim. Ne olmuştu bana kekelemiş ve takılmıştım. Böyle özel olduğumu nasıl fark etmedim bunca zamana kadar. Ya da bu özel olmak mı arasındaki ayrımı yapamıyorum.
-Buse: Ben derste hep sizi dinliyor veya izliyorum.
-Yasemin: Saçma tartışmalarını veya Mehir'in beş karış suratla gün bitse de gitsek der gibi bakışlarını mı?
-Buse: Aybora'nın uyumasını,gülüşünü,sohbetlerini. Ben senin gibi bakamıyorum Yasemin. Gerçekçi olamıyorum.
-Yasemin: İyi de o doğru insan olmayabilir daha tanımıyoruz ve tanıdığımız kısmı pek iç açıcı değil. Yasemin'e katılıyordum. Buz dağıydı ve biz daha birazcık kısmını görmüştük.
-Onunla konuşurum ama beni dinler mi emin değilim.
-Buse: Gerçekten onun yanından kalkmak istiyorsun değil mi? Aslında bu soruya ne demem gerekiyor bilmiyorum. Evet demem lazım çünkü ondan fazlasıyla şikayetçiyim ama bir yandan da istemiyorum. Ama yakın arkadaşıma yardımcı olmam gerek.
-Evet tabi sen onunla oturmak istiyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazı Aşklar
Genç KurguBen seni severim ki. Herşeyinle. Sırtındaki kamburunla, ağarmış saçlarınla, artık duymayan kulağın, eskisi gibi görmeyen gözlerin,buruşmuş teninle. Ben seni bir ömür severim. Sen yeter ki gel ve beni sev. Ben her hücremle,her halini sevmeye razıyım.