Günler geçti ve sınav haftası gelip çattı. Derslerde ve evde sürekli yazı yazdığım için konuları sürekli tekrar eder haldeydim. Bu yüzden evde fazla çalışmama gerek kalmadı. Bazı dersler dışında. Özellikle fizik. Gördüğüm en lanet ders olabilir. İşlemeyi en sevmediğim ders. Fiziğe sabah akşam çalıştım. Geri kalanına okulda çalıştım biraz da. Zaten okulda çalışmak istemesem bile bir şekilde çalışmış oluyordum. Çünkü arkadaşlarıma sınavdan önce ders anlatıyordum. Aybora ailevi sorunlarıyla boğuştuğu için çalışamıyordu ki zaten nasıl çalışsın elini berbat hale getirdiği için iki kelime yazamıyordu. Yasemin ve Buse de beraber çalışacağımız için çalışmıyordu. Arka sıradakilerin de pek umrunda değildi. Ben zorla çalıştırmasam çalışmazlardı. O yüzden evde biraz tekrar yapıp okulda onları çalıştırıyordum. Hepsi memnundu bu durumdan ama sadece birisinin yüzünde gerçek anlamda vefayı görüyordum. O da Aybora. Belki ona daha fazla fedakarlık yaptığım içindi. Belki hep kendi çalışmak zorunda olduğundan alışık olmadığı içindi ama en çok ondaydı. Son sınav günü geldi çattı. Yine her zaman ki gibi grupça oturduk ben bildiklerimi anlattım ve sınava girdik. Çıktık ve sonunda lisenin ilk sınav haftası atlatılmış oldu. Kah zor kah orta seviyeydi ama ben hiçbir sınav haftasında zorlanmamıştım. Her daim zeki ve çalışkandım. Ailede değer görmemin yolu burdan geçiyordu çünkü. Sınavlar bittiği için hepimizde bir rahatlama vardı artık. Dersleri dinlemiyorduk. Aybora ile derslerde ya dedikodu yapıyorduk ya da o uyuyor ben kızlarla konuşuyordum. Ailesiyle en son sorunlarından sonra yine diğerlerine karşı gardını almıştı ama bu sefer bana karşı mesafesini korumak yerine seyreltmeyi seçmişti. O günden sonra bir daha bahsetmedi. Bu durumdan. Sadece şu konuşma geçti aramızda.
-A:Ailemle arayı düzelttik. Yani en azından annemle.
-Gerçekten mi çok sevindim. İyi olmuş seninde biraz olsun için huzur dolmuştur.
-A:Evet daha iyi hissediyorum. Bomboş boşluğa bakasım gelmiyor. Çevreme kendime ve derslerime odaklanabiliyorum.
-Çevrende kime odaklanacakmışsın bakalım?
-A:Okulda bir sürü kız var. Onlara tabi.
-Ahaha. Hepsi de seni bekliyordu. Sen önce iyileşmene bak. Sonra kız peşinde koş.
-A:Sen de amma abarttın. Hiç zarar vermedin mi sinirle kendine sen?
-Hayır yanlışlıkla oldu sadece.
-A:Nasıl yanlışıklıkla oldu ki?
-Ben ortaokulda voleybol kaptanıydım. Orda çatladı üç kere. Ama bilerek kendime zarar vermek aptallık gibi geliyor bana. Kusura bakma da.
-A:Haklısın ama işte. Öfke sorunları. Senden hiç beklemezdim voleybol falan.
-Neden?
-A:Bilmem sende pek öyle sporla uğraşacak bir tip yok da ondan.
-Kilolu olduğum için böyle diyorsundur. Ama kırıcısın. Haberin olsun.
-A:Mehir saçmalama aklıma bile gelmedi.
-Tamam anladım ben bosversene görünen köy kılavuz istemez.
-A:Ben böyle bir şey demedim demem de. Yanlış anladın.
-Tamam Aybora.
Diyerek kalktım yanından ve bahçeye doğru yürüdüm. Yasemin ve Buse arkamdan gelmişlerdi.
-Y:Neler oluyor güzelim?
-Bana kilolu dedi.
-B:Nerden çıktı bir anda?
-Ben ortaokulda voleybol oynadığımı söyledim o da baya şaşırdı ve beklemediğini söyledi. Daha nasıl söylesin.
-Y:Ahahahahaha
-Ne gülüyorsun?
-B:Özel döneminde falan mısın ne bu alınganlık.
-Evet. Ama haksız mıyım kızlar?
-Y:Bal gibi de haksızsın. Çocuk bir şey dememiş ki. Kendin kurup kendin oynamışsın.
-Off. Neyse hazır trip atmışken devam edeyim.
-B:Üzme çocuğuu.
-İki ders de üzülsün bir şey olmaz. Dedim ve sınıfa çıktım. Gelmemi bekliyor gibi hemen ayağa kalkıp yanıma geldi.
-A:Mehir ben öyle demek istemedim. Özür dilerim. Beni yanlış anladın gerçekten.
-Ben anlamam gerekeni anladım. Beni rahat bırakırsan sevinirim. Dedim ve gitti. Yerine oturdu ve somurttu. Bende yerime geçip kalem sallayarak iki ders oturdum. Ders bitti ve kızlarla okul çıkışı bir şeyler yaptık. Oturduk klasik okul dedikodusu yaptık ve eve döndük. Eve döndüğümde Aybora mesaj atmuştı.
-A:Mehir ben sana bugün öyle demek istemedim. Gerçekten. Sadece sen beni yanlış anladın. Ben senin sporla ilgilenmeni beklemiyordum. Tanışalı iki-iki buçuk ay olacak hiç bahsetmeyince şaşırdım. Yoksa dış görünüşünle alakalı bir şey demek istemedim. Kusura bakna kırdıysam.
-Yok kırmadın sadece ben fazla alınganlık yaptım o kadar.
-A:Bir sorun mu vardı peki genel olarak?
-Hayır neden ki.
-A:Genelde insanlar bir sorun olunca içinde tutarda sudan sebeplerde patlar ya.
-Hayır yok. Merak etme iyiyim.
-A:Sevindim iyi olmana.
-:)
-A:Küstün sandım çok korktum.
-Neden ki?
-A:Arkadaşımsın ya hani ondan olabilir mi?
-Olabilir.
-A:Neyse ben seni rahatsız etmeyim. Yarın görüşürüz.
-Görüşürüz.
Kızlara barıştığımızı haber vermek için mesajları gruba attım. Yasemin hak verdi ona ve konuşmamıza sevindiğini söyledi ama Buse neden beni bu kadar önemsediğini sorup bir dünya trip yapıp gruptan çıktı ve ben kalakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazı Aşklar
Fiksi RemajaBen seni severim ki. Herşeyinle. Sırtındaki kamburunla, ağarmış saçlarınla, artık duymayan kulağın, eskisi gibi görmeyen gözlerin,buruşmuş teninle. Ben seni bir ömür severim. Sen yeter ki gel ve beni sev. Ben her hücremle,her halini sevmeye razıyım.