Trip

16 6 0
                                    

Gece boyunca Buse'ye ne hesap vereceğimi düşünerek uyuyamadım. Yatakta bir o yana bir bu yana dönüp durdum. Bir ara uykuya dalmışım ve sonrasında alarmın o boğuk sesiyle gözümü açtım. Kasım ayının kapalı günlerinden birisiydi. Yağmur havası vardı ama yağmıyordu. Kalkıp hazırlandım. Üzerimi giyinip minibüse binmek için evden çıktım. Telefonuma gelen mesajları kontrol etmek için ekranımı açtım. Gece Buse mesaj atmıştı.
-Umarım onunla konuşmuş ve ikna etmişsindir,yarını sabırsızlıkla bekliyorum.
Ne diyeceğim şimdi? Ben yazdım elimden geleni de yaptım ama olmamıştı. O benimle oturmayı seçmiş ve Buse ile bir ilişki düşünmemişti. Benim bir suçum elbette yoktu bunda ve kendimi kötü hissediyordum işte. O kadar derin düşünmüştüm ki minibüsü kaçırmıştım. İlk durağa doğru yürümeye karar verdim ve bu sırada yağmur çiselemeye başladı. Kulaklığımı takıp bir Yıldız Tilbe şarkısı açtım. Şarkının adı Kafam hafif dumanlı idi. Gerçekten de o an tamamen kafam dumanlıydı. Oldum olası insanların problemlerine kendi problemim gibi üzülüp çözüm aramışımdır. Ve genelde bulmuşumdur. Ama bu sefer olmadığı için kendimi çaresiz ve kötü hissediyorum. Sonunda okula ulaştım ve kapıda beni heyecanla bekleyen Buse'yi gördüm. Anlaşılan Aybora daha gelmemiş ve oturmamıştı. Buseye selam verip Aybora'nın oturduğu yere oturup kafamı sıraya koydum. Bu bir çeşit Buseden kaçma yöntemimdi. Ama tabiki işe yaramadı. Buse yanıma geldi ve konuya girdi.
-Tüm gece heyecandan uyuyamadım. Sende onun olduğu yere oturduğuna göre konuşup ikna ettin çok teşekkür ederim. Sen olmasan olmazdı. Çok saol
-Bak Buse ben onunla konuştum ama o ikna olmadı ve halen yanımda oturmaya devam etmek istiyor. Ben belki yerinde olduğumu görür ve istemediğimi anlar diye burdayım. İkna etmeye çalıştım ama başaramadım keçi gibi inat. Kusura bakma.
-Önemli değil.
Sadece bunu deyip gitmişti. Camın kenarından dışarıyı izlemeye başladı. Sınıfımız arka bahçeye bakıyordu. Ve kocaman bir ağaca. Sonbaharda yapraklar dökülürken çok güzel görünüyordu. Ve hüzünlü zamanlarda izlediğinde ise çok duygulu. O gidince bende kafamı koymaya devam ettim. Gözümü açtığımda birinci dersin tenefüsü bitmişti. Yanımda kimse yoktu. Aybora yanıma oturmamıştı. Ve kimse oturmamıştı. İki arkamdaki boş sıraya oturmuş yine uyuyordu. İyi de ben ona benimle oturabileceğini söylemiştim. Sahi neden ikisinin de mutluluğu için ortada bir ona bir ona yalan söyleyen bendim. Herkese başka bir şey söylüyordum ama kimse memnun olmuyordu. Sınıftan çıkıp yüzümü yıkamaya gittiğimde arkamdan Yasemin gelmişti.
-Buse ve Aybora ikisi de sana bozulmuş. Birisi yanına kabul etmediğini sana rahatsızlık verdiğini düşündüğü için,birisi de sevdiği çocukla kavuşmasına yardımcı olmadığın için.
-İyi de ben konuştum olmadı hem zorla yaptıramam bir şeyi. Ayrıca Ayboraya da yanımda oturabileceğini söyledim durduk yere çocuk gibi tavır alıp başka yere geçmiş benim yapacak bir şeyim yok. Sen gelirsin beraber otururuz yine. Sıkılmayız ikimiz de.
-İyi olur da sınıf hocası ne diyecek bu işe kafamıza göre yer değiştirip duruyoruz.
-Bir şey demez canım ne diyecek. Dememle müdür yardımcısının bizi tuvaletten kovması bir oldu. Derse de geç kalmışız zaten. Dersleri işledik ama ben boş boş tahtayı izlemek dışında bir şey yapmadım. Aklım sürekli neden yanıma oturmadığındaydı. Arada arkamı dönüp bakıyordum ama hep uyuyordu. Derslerin yarısı bitti ve öğle arasına girdik. Her zaman ki gibi üçümüzün kantine gideceğini düşünürken Buse bizimle gelmedi ve Yaseminle baş başa gidip yemeklerimizi alıp yedik. Yemek yerken bile sadece neden benimle oturmadığını düşünüp dalıyordum. Yasemin de fark etmiş olacak ki beni konuşmaya zorlamadı hiç. Sadece Busenin dert yanmalarından bahsetti ve açıkçası pek ilgimi çekmedi bu konu. Sonuçta elimden geleni yaptım ve ikisine de bir çözüm bulmaya çalıştım ama olmadı. Öğle arası da bitti ve kalan derslere girdik. Son iki ders müzikti ve Aybora resim sınıfında olduğu için uyanıp gitmek zorunda kaldı. O sırada ben ona baktım ama o bana hiç bakmadan çekip gitti. Bir daha da görmedim o gün. Çıkış saati oldu ve çıktık. Eve gelene kadar ne yapabilirim diye düşünüp eve gelince ona mesaj attım.
-Kusura bakma rahatsız ediyorum ama biraz konuşabilir miyiz?

 Bazı AşklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin