Neşe

12 5 0
                                    

Sabah oldu. Okul için biraz fazla süslü olasım tutmuştu. En sevdiğim kıyafetlerimi giydim. Hafif bir makyaj bile yaptım. Okul müdürümüz görse buna fena halde kızar ama bugün yürek yiyerek uyandım. Üzerimde ayrı bir neşe vardı. Nur ile küstüğümüzden bu yana herşey eksik, tatsız ve bir şekilde bana zevk vermiyor. Ama hep kuyruğumu dik tutup çok mutlu gibi davranıyorum. Sonuçta böyle yapmazsam evde ağlarım ve bunu da istemiyorum. Hazırlandım kahvaltımı yapıp yolda gördüğüm kedilere selam verip,minibüste herkesle sohbet ede ede okula geldim. Tüm gördüğüm kişilere günaydın diyerek sınıfıma girdim. Aybora gelmişti. Ve uyumadan oturuyordu. Kimseyle konuşmuyor ve her zamankinden daha sinirli bir şekilde etrafına bakıyordu. Yasemin ve Buse halen gelmemişti. Gülümseyerek yanına gittim.
-Günaydınn.
-A:Günaydın.
Donuk bir yüz ifadesiyle cevap verdi ve tüm hevesimi kırmıştı.
-Nasılsın?
-A: Sinirliyim sen?
-Ben çok iyiyim de sana ne oldu?
-A:Sabah babamla tartıştık sinirimi atamadım. Sen niye bu kadar mutlusun?
-Sorun mu mutlu olmam anlamadım.
-A:Of Mehir tabi ki değil sadece sordum. Her şeyi de yanlış anlama be kızım.
Derin bir iç çekip cevap verdim.
-Bilmiyorum bu sabah çok neşeli uyandım. Güne güzel başlamak ve öyle devam etmek istiyorum haftaya.
-A:Ne güzel senin adına sevindim.
-Babanı da çok kafana takma. Sonuçta erkek çocuğu ile iyi geçinen baba sayısı yok denecek kadar az. Yani en azından ben hiç duymadım.
-A: Senden daha iyi moral vereni görmemiştim. Dedi ve güldü.
O gülünce gülmemi tutamadım. Sayılı zamanlarda gülerdi zaten.
-Umarım bugün ikimiz içinde güzel bir gün olur. Sen pek iyi başlamamışsın ama ben içimdeki mutluluğu biraz seninle paylaşabilirim.
-A: Çok cömertsin teşekkür ederim ama biraz uyuduktan sonra ver bana.
-Yine mi uyuyacaksın?
-A:Bu benim sorunlarımdan kaçma şeklim. Ve eğer uyumazsam bu sinirle birisi ile dalaşmak istemem. Malum herkes senin gibi mavi boncuk dağıtmıyor. Dedi ve kafasını sıraya gömdü.
Biz sohbet ederken kızlar gelmiş ve bir sohbete dalmışlardı. Onları hiç fark etmemiştim. Yanlarına gittim.
-Günaydın aşk böceklerim.
-Y: Günaydın güzelim. Ne bu neşe?
-B: Günaydın evet ne oldu sırat köprüsünü mü geçtin?
-Bilmiyorum ki sabah güne böyle başladım. Ve bundan memnunum. İnsanlara da enerji veriyor.
-B:Aman ne güzel.
-Y:Oh valla bana da enerji verdin. İyi oldu en azından birimizin yüzü gülüyor.
-Buse bizim aramızda bir sorun mu var? Çok soğuksun. Bilmeden seni kıracak bir şey mi yaptım?
-B:Bilmeden yaptığın bir şey yok. Bile isteye hala onunla oturuyorsun.
-İyi de ben onunla konuştum ve o kalkmak istemedi. Bende yerimde oturmaya devam ediyorum. Yani senin için çabaladım ancak olmadı benim yapacak bir şeyim de yok. Bu sebepten bana tavır alman çok saçma geldi.
-B:Haklısın galiba özür dilerim. Sinirlerim çok bozuk. Üzülüyorum. Sevilmeyecek birisi olduğumu düşünüyorum.
-Ay saçmalama lütfen. Sen gayet sevilecek birisin ama o sevgi verecek birisi değil.
Hoca geldi ve yerime oturdum. Uykucu şirin sıra arkadaşımla öğle arasına kadar hiç konuşmadık teneffüslerde ise Yasemin'le takıldık. Çünkü Buse de uyumayı tercih etti. Öğle arası olunca mantar gibi herkes kafasını çıkardı. Ve bu arada üstümdeki neşe de azalmış yorgunluğa dönmüştü.
-A:Öğle arası beraber yemek yiyelim mi?
-Olur.
-A:Hadi kantine gidelim o zaman. Beraber kantine indik. Yemeklerimizi alıp arka bahçedeki çardağa geçtik ve bana kendinden bahsetmeye başladı.

 Bazı AşklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin