Akşam oldu ve minibüse binip eve gittik. Yol boyunca şarkı dinleyip düşünerek geldim. Eve varır varmaz da yatağa yatıp düşünmeye başladım. Gerçekten sınıfta değer verdiği tek kız ben miydim? Bir tek benimle mi ilgileniyor ve gülüyordu? İyi de ben neden fark etmemiştim bunları? Kör veya aptal da değilim ki. Ondan hiç hoşlanmamıştım ilk gün evet ve sonrasında bir samimiyet kurup önyargılarımı yıkmıştım. Ama birazını çünkü o buz kütlesi için daha fazlasına ihtiyacım vardı. Ama onu da bulamayıp üstüne üstlük bir de beni arkadaşımdan ayırınca yine önyargılarım ile yaşamaya devam etmiştim. Şimdi ne oldu da böyle kafamı kurcalayıp acaba haksızlık mı ettim diye düşünür oldum. Hem de bir cümleyle. İçten içe ona değer vermiyorum. Tüm insanların sevgiye ve saygıya layık olduğunu düşündüğüm gibi onun da düşünüyorum hepsi bu. Peki ne yapacağım? Onun yanında oturmak istemiyorum çok da sızlanıyorum bu yüzden ama bir yandan da içimden bir ses kalkmasını istemiyor. Beraber oturmak istiyor. Sürekli uyuyor ya da arkadakilerle konuşuyor fakat benimle sohbet ederken de bir şeyler paylaşıp eğleniyoruz. Ama yine de arkadaşım için bunu yapmam gerekir. Arkadaşımın mutluluğu söz konusuyken benim iki kıkırdamam pek de önemli olamaz. Hem önümde oturduğu zaman da aynı sohbeti yapıyorduk. Bir şey değişmez. Böyle düşündükten sonra telefonu aldım ve Aybora'ya mesaj attım.
-M:Selammm
-A:Selam
-M: Naber,nasılsın?
-A:İyi senden naber?
-M: İyi bende.
-A: Ee napıyosun,okul çıkışı oturmuşsunuz kızlarla galiba nasıl geçti?
Ona neyse bundan. Herşeyi ve özellikle üstüne vazife olmayan şeyleri merak eden insanları hiç sevmem. Tamam biz üçümüz takılırken o da bizimle sohbet ediyor ama ilerisi yok.
-M: Güzeldi ve aslında ben bu buluşmayla alakalı yazdım sana biraz da.
-A: Neden ne oldu ki?
-M: Aslında söze nasıl başlasam bilemiyorum. Biz beraber oturuyoruz ve sen eskiden Buseyle oturuyordun ya tekrar Buse'nin yanına geçebilir misin diye soracaktım?
-A: Neden yanlış bir hareketim veya seni rahatsız edecek bir davranışım mı oldu?
-M:Hayır hayır asla böyle bir durum yok.
-A: Peki neden artık benimle oturmak istemiyorsun veya ne zamandır istemiyorsun en başında söyleseydin kalkardım yanından.
-M: Ben seninle oturmak istiyorum sadece Buse seninle oturmayı daha çok istiyor.
-A: Biliyorum bana karşı bir şeyler de hissediyor ama bende karşılığı olmadığı için ben senin yanına geçtim. Ama sen de rahatsızmışsın merak etme yarın kalkarım başka yere geçerim.
-M: Hayır ya ben senden rahatsız değilim yanımda oturabilirsin sadece bunu sana söylememi istedi Buse. Ben de arkadaşım için dile getirmek istedim ayrıca sen nerden anladın ki sana karşı bir şeyler hissettiğini?
-A: Sence anlaşılmayacak gibi mi tamam çok zeki değilim ama bir senin davranışlarına bakıyorum bir de onun bariz belli oluyor onun beni sevdiği.
-M: Ben nasıl davranıyorum ki sana?
-A: Kimseye davranmadığın gibi soğuk ve sert. Sana karşı bir şey yaptığımı düşünüyorum ama yapmadım da.
-M:Ben özür dilerim farkında değilim daha dikkatli olurum ve dediğim gibi beraber oturmaya devam edelim lütfen.
-A: Özür dilenecek birşey yokki içinden gelmiyorsa bir şey diyemem sadece sordun söyledim ve istiyorsan gerçekten oturalım ben seninle oturmayı seviyorum.
-M:Evet istiyorum.
-A:Peki o halde.
-M:Teşekkür ederim anlayışla karşılayıp dinlediğin için.
-A: Rica ederim var mı bir isteğin?
-M:Yok teşekkür ederim iyi akşamlar.
-A:Teşekkürler sana da.
Böylece bitti sohbetimiz. Ne oldu şimdi elime ne geçti ve ben yarın Buse'ye ne diyeceğim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazı Aşklar
Novela JuvenilBen seni severim ki. Herşeyinle. Sırtındaki kamburunla, ağarmış saçlarınla, artık duymayan kulağın, eskisi gibi görmeyen gözlerin,buruşmuş teninle. Ben seni bir ömür severim. Sen yeter ki gel ve beni sev. Ben her hücremle,her halini sevmeye razıyım.