*Bölümü yorumsuz geçmeyin. İyi okumalar 🖤
En son dediklerimden sonra Munteza'nın ne yapacağını merak etmiştim. Onu garson önlüğüyle bulmayı beklemiyordum. Soyunma odasında giyinirken gözlerim üzerinde dolandı. Beline bağlamaya çalıştığı önlük ona hiç uymuyordu. Munteza ilk defa giydiklerine uyumsuz duruyordu.
Kendi önlüğümü bağladıktan sonra yanına adımladım. Önlüğün ipleri tutup art arda attığı düğümü açarken ellerini çekip hareketsiz kaldı.
"Beni şaşırttın."
Söylediğim şeyle kafasını bana doğru çevirdi. İpi kurdele gibi bağlarken gözlerimi belinden çekmedim.
"Çemkirmedin."
"Niye çemkireyim? Çırpınışlarını izlemek keyifli olacak."
Arkasından çekilip açık olan dolabımı kapadım. Munteza'da tamamen bana doğru dönüp sırtını duvara yasladı.
Birkaç gün önce aldığı dükkanda bugün işe başlaması oldukça komikti. Diğerlerinin gülmek yerine tedirgin olacağını biliyordum.
Ellerini cebine sokup "Dükkanı devrettim." dedi.
Kafamı sallayıp "İyi yapmışsın." derken dolabı kilitledim.
Gözlerim kolumdaki saati kaydı. Birkaç dakikaya mesaim başlıyordu.
"Vardiyanı biliyor musun?"
"Seninkiyle aynı."
Kafamı sallayıp "Salınma o zaman." deyip kapıya ilerledim.
Sırtını dolaplardan ayırıp arkamdan gelmeye başladı. Benim için çabaladığını görmek iyi hissettiriyordu. Daha da iyi hissetmem için zorluğun dibini görmeliydi.
Müdür onu görünce ellerini karnında bağladı. Burda paspas olarak görev yapsa bile, konumu herkesin gözünde patron olarak kalmaya devam edecek olmalıydı.
"Sana torpil geçecekler, şanslısın."
"Öyle hissetmiyorum."
Cevap vermediğimde derin bir nefes alıp müdürün yanına gitti. Onunla konuşurken kendisine herkese davrandığı gibi davranmasıyla ilgili söylediklerini duydum.
Fiziksel olduğu kadar geçen zamanda karakteri de değişmişti. Onun biriyle alttan konuştuğu ilk seferdi. Önceden kendinden kıdemli olanlarla bile üstten konuşurdu. Aradan geçen, bazılarına kısa gelecek zaman bizden çok şey götürmüştü. O kısa zamanda ikimizde de olan değişimler şaka gibiydi. Zamanın ne kadar olduğundan çok nasıl geçtiği uzunluğunu etkiliyordu.
Tepsiyi ve bir bez alıp masaları silmeye gittim. Munteza'nın arkamdan bir bez alıp beni takip etmesine istemsizce güldüm. Sildiğim masaların üstünden geçerken onu uyarmaya gerek duymadım.
Zaten iş yapmanın ne olduğunu ya da nasıl yapıldığını bilmesini beklemiyordum. Şu an testiyle su taşıyarak gereksiz çalışıyordu. Sandalyeleri düzeltirken, düzelttiklerimi ittirerek hizadan çıkarmasıyla daha fazla dayanamadım.
"Munteza, benim dokunmadıklarımla ilgilen."
Uysalca kafasını salladığında göğsüm sıkıştı. Bu sahte görüntüsüne kanmamam gerekiyordu. Gerçek yüzü sinirlendiğinde ortaya çıkıyordu.
Birlikte çalışırken, diğer çalışanlardan birkaçı Munteza'ya yardım etmeye başladı. Genelde çalışmaktan kaçar, diğerini yalnız bırakıp sıvışırlardı. İnsanların algısı oluştuktan sonra zor değişiyordu.
Gelen birkaç müşteriden sipariş aldım. Munteza'da başka masalara gidip sipariş almaya başladı. Ben not defterine yazarken, o mükemmel hafızası sayesinde her şeyi zihninde tutuyordu. Gerçi arada bir unutup tekrar sormaya gittiğini görmüştüm. Bu beni şaşırtan başka bir detay oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mu Kıtası (bxb)
RomanceTAMAMLANDI Munteza zorbanın tekiydi ama Uğurcan'a iyi davranırdı. Uğurcan'sa en büyük zorbalığı kendisine yaptığını düşünüyordu. Duygusal ve toparlanamayacak şekilde.