36

14.7K 1K 366
                                    

*İyi okumalar 🖤

Mezarlık hissi veren hapishaneye abimi ziyarete gelmiştim. Bu sefer yalnız da değildim. Peşime takılan iki kişiden biri avukat, diğeri ise peşimi yıllardır bırakmayan Munteza'ydı.

Avukat, abimle benden sonra görüşeceğini söylemişti. Elinde resmi izin belgesi vardı. Ben görüşme odasına giderken ikisi de hapishanenin farklı kanadına gittiler.

Üstümü kontrol ettikten sonra imza atıp görüşme odasına girdim. Köşedeki masaya geçip abimi bekledim. Kapıdan giren bedenler arasında onu hemen buldum.  Beni görünce düşük omuzları dikleşti ve yüzü aydınlandı.

Sandalyeyi çekerken alayla "Böcek, bir rahat bırakmadın beni." diyerek oturdu.

Az önceki gariban görüntüsünden bir anda kurtulmuştu. Onun çıkacağını öğrendiğinde tepkisini deli gibi merak ediyordum. İçerde her ne yaşıyorsa bundan kurtulacaktı. O bir şey yok dese bile anlatmadığı çok şey var gibiydi.

"Bundan sonra sana hiç rahat yok. Son özgürlüğünü yaşa."

Onun gibi alayla konuştuğumda anlamadığı için göz kırpıp "Hayırdır?" dedi.

Ellerimi masada birleştirip mutlulukla gülümsedim. Uzun zaman ona iyi haber vereceğimi düşünmemiştim. Onu alıştırmadan direkt konuya girdim.

"İçerden çıkıyorsun, arkadaş edindiysen vedalaş."

Abimin parlak gülümsemesi silinirken, şaşkınca bakmaya başladı.

"Nasıl olacak o? Dalga mı geçiyorsun benle Uğur?"

Kafamı iki yana sallarken uzanıp elini tuttum. Geldiğinde ona sarılmak için kalkmamıştım çünkü ona dışarda doyasıya sarılmak istiyordum.

"Abi, Munteza kefaretini ödeyecek. Avukatı seninle görüşecek çıkış işlemleri için. Hızlandıracaklarmış bu yüzden en fazla üç gün beklermişiz."

Abim elini elimden çekerken kaşlarını çattı. Hevesle anlattığım şeyle gözleri donuklaştı.

Bıkkınca "Yine mi?" dedi.

Gözleri etrafta gezindikten sonra gözlerimi buldu.

"Uğurcan ne konuştuk biz en son? Nasıl oldu da yine Munteza'yla bir araya geldin?"

Ona verdiğim habere sevinmeden beni düşünerek konuştu. Abimin bir kez daha kendini en arka plana attığını anladım. Şu an mutlu olmak yerine endişeleniyordu.

Dudağımı ısırıp gözlerimi masaya indirdim. O kadar şey anlatmıştım ki Munteza'dan benim kadar soğumuştu. Her ne kadar ailemiz için benim aksime onu suçlamasa bile yalnız bıraktığı için onu affetmememi istiyordu. Buraya en son geldiğimde kendimden emindim.

"Abi ben onu affetmek istiyorum bu yüzden önünü açtım. O da benim sorunlarımla ilgilenmeye başladı. Senin burada olman da bunlardan biri."

Bunu söylemek benim için zordu çünkü abimden utanıyordum. Her şeye rağmen Munteza'dan vazgeçemediğim için bana kızacağını biliyordum.

Abim boynunu kütletince gözlerimi ona çevirdim. Sinirle nefes verip bana doğru eğildi.

"O çocuktan yıllardır aldığın her şeye pişman oldun. Şimdi yardımı alıp yine pişman olmanı istemiyorum. Ona borçlu hissetmeni de istemiyorum Uğurcan. Bir buçuk sene daha kaldı; yatar çıkarım. Kendine bunu yapmayacaksın."

Abimin sesi keskin ve itiraz istemez gibi çıktı. Normalde onun sözünü dinler dediklerine değer verirdim ama şu anki durum normalimizi aşıyordu.

Mu Kıtası (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin