Nazik Ve Sıcak

600 43 2
                                    

Şu pelerini herifi üst kattaki bol odalardan birine yerleştirdik. Ilık suyla terlerini silip ilgilendim, biraz rahatlaması için ada çayı yaktım elimdeki yaktığım dalı kenara koydum ve dışarı çıktım. Lowell beni dışarıda kapıya yaslanmış bir şekilde bekliyordu.

-Daha iyi ateşi düştü ve iyileşiyor 3 saat arayla dediğim şekilde çayı hazırla ve içir, uyandığı zaman haberim olsun.

-Tamamdır, dahası sen iyi misin Ava?

-öyle bir şeyi nereden çık-

Haklıydı başım dönüyordu, kan gördüğüm için olduğunu düşünüyordu büyük ihitammle ama ben buna alışıktım bir sürü olay mahalline giderdik iyi kötü cesetleri gördüğüm zamanlar oluyordu, ayrıca savcılarla iç içeydim, benim için asla yeni değildi, ama avanın vücuduna işlemiş olabilirdi, başımda kesin bir ağrı vardı ama ben yeni fark ediyordum ayrıca uzun zamandır şu adamla uğraşıyorum yorgun düşmem normaldi ama neden bu kadar kötü hissettiriyordu. Gözlerimin karadığını hissediyordum ki lowell beni tutu. Elimi ona yasladım.

-T-teşekkürler lowell, anlaşılan yoruldum. Diğerlerinin eğitimiyle iglinirmisin, sadece sana bırakabilirim.

Henüz yeni sayılan lowell bunu demem doğru mu bilmiyordum ama sadece ona güvenebilirsin her şey bir yana lowell her zamana avayı dinlerdi ve beni de dinliyordu.

-Sen, iyi oldu-

-İyiyim lowell...

Başımı canı sıkkın bir şekilde salladı ve ayrıldı. Yanımda hala silah vardı ve bir mermisi vardı yetmeyeceği için depoya giderek içine mermi. Doldurdum ve kemerime aparatıyla astım. Bunun devamında mutlaka devamı gelecekti diğerlerini endişelenemezdim. Büyücünün kaldığı yere yani kütüphaneye gitmeye çalıştım ama baş ağrım giderek kuvettleniyordu, lanet olsun Ava bunlara rağmen nasıl her şeyi hallediyordun, gerçekten benim mükemmelsin ama şu an ciddi şekilde acı çekiyorum ve içinden sert bir şekilde sövüyordum.

Tam kapı koluna uzanırken dengemi kaybettim ve yere çöküp başımı sıkıca tutum.

-Lanet olsun...

-İ-iyi.... Misin?

Şu büyücü olucak herif yanında belirtmişti. Şu ana kadar kesin duygularım olduğunu sanardım, nasıl desem önceden birinin geldiğini hissedebilmek veya olucak kötü şeyleri sezmek gibi ama şu an bu adam hakkında zerre bir şey sezemiyordum. Kızgın mıydı, mutlu muydu, endişelimiydi, birazdan başıma ne gelecekti?!

-Ava?

-Ahahahahaa!! Sinirlisin dimi sana öyle davrandığım için, üzgünüm... Ama gerçekten beni sinir etmiştin hahahaha!! Özür dilerim...

-...........

NEDENNNN BİŞEY SÖYLEMİYORSUN YAAA!!!? DELİRECEĞİM BURADA... YOKSA HAYATIM ŞİMDİDEN TEHLİKEYE Mİ GİRİYOR?!

-Ee...gerçekten üzgünüm ha... Birinin öldürmek benim işim değil bu yüzden onu tedavi etmeliydim hem işimize yarayabilir diye düşündüm... Buna mı kızdın?!

-Kızgın değilim.

ÖYLEYSE NİUE BENİ BÖYLE ÇARESİZ BİR DURUMA DÜŞÜNÜYORSUN!?
BURAYA DÜŞÜCEK NE YAPTIM BEN!!!

Anlık sinirlenip ayağa kalkmaya çalıştım ama başım döndü ve tahtalardan birine ayağım takıldı. Yere çakılacağım için gözlerimi sıkıca yumdum ama bunun yerine sert düz bir şeye çarptım...

-Hiç bir şeye kızgın değilim.... sadece bu aralar ben hariç herkesle ilgilenmen hoşuma gitmedi...

EEEEE.. EEEEEE EEEEE....
NEDEN BÖYLE BİR İFADE TAKINIYORSUNKİ ŞİMDİ LANET ROMANIN TÜM KARAKTERLERİ ÇOK ÇEKİCİ AMA NEDEN UTANIYORSUN ŞİMDİİİ!!?

Bir eliyle beni tutuyor biğer eliyle suratını yana çevirmiş konuşmaya çalışıyordu...

-O zaman sende ekibine ilgilen.. Onlar senin ekibin yetenekli büyücüler değil mi sen şeçtin ama hiç yüz yüze gelmiyorsunuz değil mi?! Seninle ilgilenmemi istiyorsun değil mi, o zaman onlarla ilgilen, aslında nasıl desem tüm insanlar o kadar kötü değil...

Başımı kaldırıp gülümsedim ve hafifçe onu ittirdim ve iyi olduğumu belirttim. Ardından toparlanıp suratına baktım.

-Seni zorlamıyorum. Ama biliyorsun ya Bu dünya hala çok güzel görünmüyor mu?! Yaşamaya yada bakmaya gerçekten değmez mi?
Yarın ekibin başında seni görmek istiyorum... Bu benim senden ilk ve son dileğim Aaron...

Herhangi bir cevaba ihtiyacım yoktu çünkü geleceğini biliyordum... Arkamı döndüm ve odama çekilip üstümü değiştirdim.
Tatlı haki yeşil bir elbise giydim. Gümüş rengi şaçlarımla ve sarı gözlerimle uyum sağlıyordu. Kehribar taşından bir yüzük ve broş taktım ve ardından akşam yemeğine indim. Tüm ekip aşağıda eğleniyordu sanırım birinin doğum günüydü bayağı gürültü vardı ve herkes içiyordu. Yanlarından geçip masanın bir ucuna oturdum ve oturduğumu gören herkes bir anda sus pus oldu. Her yer ölüm sessizliğine büründü.. Çok ama çooooooook tuhaf bir sesizlikti, sanırım sandığımdan daha çok korkmuşlardı.

Ayağa kalktım ve birinin kadehini kaptım.

-ŞEREFEEEE!!!

Herkes: ŞEREFEEEEE!!!

Tek dikişte bitirdim ve kadehi masaya yatırıldı vurdum. Kısa sürede bana alıştılar ve içki doldurdular, biraz güldük ve şarkı söyleyip eğlendik. Hatta içkiyi biraz fazla kaçırdım ve lowell beni götürmeye çalıştı ama izin vermeyip biraz daha içtim. Buraya geldiğimden beri ilk defa içiyordum ve yeterince sinirli ve stresliyim.

-Oy!! Ava çok tatlı olmamış mı

-Harbiden, acayip tatlı görünüyor, ilk defa elbise giymiş değil mi, gerçi her türlü tatlı...

-Bu kadar erkeğin arasında nasıl içtiğine baksana!! Tam kafa dengi değil mi, ne kadae tehlikeli olduğunun farkında bile değil.

Kafam güzel olduğundan söylenenleri tam anlayamıyorum ama en son hatırladım şey bir elin bana doğru uzandığı ve ardından güçlü bir şeyin onu hızlıca fırlattığıydı.

-Baş belasısın.

-Aaron?!

-Evet...

Bir eli ittirdiği için yan taraftaydı ve yanıma doğru eğilip konuştu.

-İçtin mi?

-hıhımm!! Çokca ehehhe!!

Kaşlarını çattı ardından beni hızla kaldırıp kucağına aldı..ve kalabalığa bağırdı.

-Dağılın!!!

Herkes hem şok içerisindeyim hemde korkumultu nede olsa bu herif ilk defa böyle bir şey yapıyordu...

Kucakladığı gibi beni odama götürdü ve yatırdı...

-Teşekkürler Aaoron... İyi bir insansın eheh!!

Yanağına bir öpücük kondurdum ve sızdım....

Çok uzun süre sonra huzurlu bir uyku çektim.. Hiçbirşeydi düşünmediğim, üzülmediğim bir zaman... Romanda anlatılan Büyücünün aksine gerçekte biraz daha farklıydı...nedense çok nazik ve sıcak biri gibiydi...

Bir Gün Büyücünün Yardımcısı Oldum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin