Aaoronu bunca insanı bir araya getirilen izlmeyi seviyorum. Nazik kişiliğine rağmen güçlü ve soğuk duruşunu seviyorum...
Nadiren kahkaha atmasını seviyorum.
Arada utangaç davranmasını seviyorum. Gözlerinin kırmızıya dönmesini seviyorum. Uzun olduğundan kafasını bir yerlere çarpmasını sonra duraksayıp eğilmeye çalışmasını seviyorum.
Giydiği eski notların çıkardığı sesi seviyorum.
Beni bekleyişini seviyorum.
Ve her şeye rağmen benğm gibi bir yalancıya güvenmesini seviyorum.Coodinin hazırladıkları üzere soğuk mermere yattım. Bu sırada dışarıda gürültü beynimi patlatmaya bile yetiyordu. Saray basıldı patlama sesleri kulağıma geliyordu. İhtiyar bir yerlerde içip neler yapabileceğini gözden geçiriyordu. Ellie ise kuledeki öğrencileri bir arada tutuyordu.
Lois ve Oliver Aaronlaydı.
Her şey yolunda gidecekti!!!
Biz büyücüler için yaşanacak bir yer daha olabilecekti... Saklanmaya silah olmaya gerek kalmadan...
En azından kullanabilecekleri son büyüde özgür olucaklardı.Coodin araştırmalar doğrultusunda bir şeyler bağladı ve yapmam gerekenleri gösterdi.
-ellenor ve William seninle gurur duyardı! Bende öyle!
Gözümden yaşların aktığını hissediyordum.
-neden bunu şimdi diyorsun!
-kolay olmadı değil mi! Son adımmız. Williamın araştırmaları sayesinde her şey bitebilecek!
-yaşadığım diğer dünyada kahve adında bir içecek var. Acı ekşi ama aynı zamanda çok tatlı olabiliyor.
Eğer yaşarsam size ondan tatırabilmek isterdim.-hahaha!!! Eminim diğerleride severdi! Merak ettim doğrusu! Ava!
Ne olursa olsun pes etme!-hıhım! Biliyorum! Teşekkürler coodin. Cidden yaşlı sosyopat herifin tekiydin ama ahahH!!!
-heyt!!!!
-T-teşekkürler!
Victoru gördüm. İnsan sülietine bürünüyordu. Onda da teşekkür edip özür dilediğimde çok şaşırmış görünüyordu! İlk defa böyle bir şey duymuş olmalıydı. Gözümü son kez kapadım. Gerçi bunu ikinci kez son olduğunu düşünüyordum değil mi.
Gözlerimi aniden açıtım ve yoğun enerji aklını tüm bedenimi kapladı. Sapsarı ışıkların beni kapladığını hissettim. Mana çekirdeğim parçalanıyordu sanırım. Devam ettim.
Victorun karaltısı bulunduğumuz geri parçaladı ve bir kasırga gibi göğe yükseldi. Gökyüzünü bir fanus gibi kapladı. Çığlıklar beynimde atılıyordu. Bir taraftan sevdiğim insanlar da bu savaşı veriyordu. Güvende olmaları istemem çok mu bencilceydi.O an birkaç ilüzyonlar gördüm. Ellenoru gördüm nihayet ona anne diyebiliyordum. William ı gördüm nihayet yanında olabiliyorum.
Ama gerçekler bu kadar hoş değilidi.
Hoş olamamıştı.Bilincini tamamen kaybettiğimde etrafımdaki sesler nihayet sunuyordu. Nihayet rahat hissedebilmiştim. Her şey bu şekilde güzeldi. Bu sırada bir illüzyon beni sarstı.
"kalk, yapman gerekenler henüz tamamlanmadı"
Bunu söyleyen lucastı!
Daha neyin sorumluluğudu acaba...
Hafiçe gülümdedim nedense bu hareketimle Victor daha da tüm gücünü vermeye başladı. En azından bunu daha da hissedebilmiştim...
Bir süre sonra uyandığımda bir çok yer yerle bir olmuştu. Etrafımdaki her şey nerdeyse...Ayağa kalmaya çalıştığım ada yere kapaklandım. Kırık camlardan suratımı gördüm. Gözlerimin rengi beyazdı. Grıye benzeyen parlak ama tuhaf bir renkti. Şaçlarım daha da uzamıştı. Coodin nerdeydi! Herkes nasıldı!
Hava kararıyordu. Ve ayapa kalkmam lazımdı. O an bir şey dikkatimi çekti. Her yer sadece siyah ve beyazın tonuydu. Sürünerek dışarısı olması gereken ama benzemeyen o yere çıktım.
Bir çift bot aniden görüş hizama girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gün Büyücünün Yardımcısı Oldum
RomanceGözlerimi tekrardan açabildiğimde "inanılmaz leydi" adlı bir romanda gözlerimi Ava karakter olarak açmıştım. Ana kadın kahramanın en iyi dostu olup onu büyücü ile tanıştıran iyi kalpli Ava, kadın kahramanı öldürmekle şuçlanıp haince bir plana kurba...